6 -Masum öpücük-

24.6K 975 22
                                    

İnsan bazen yaptığı işlerin yoğunluğundan değil de yapamadıklarının yorgunluğunu taşıya biliyordu hem zihninde hem bedeninde..

Aradan 3 hafta geçmişti. Ne Mert ne de Leyla şirketde bir biriyle neredeyse karşılaşmıyorlardı.

Karşılaştıklarında ise görmezden geliyorlardı bir birilerini.
Görmezden gelme konusunda ikisi de bir birine dişli rakip çıkmışlardı.

Ama ikisi de çaktırmadan izlerken buluyorlardı kendilerini.

Aslında farkında olmadan bazı bağları daha sıkı yapıyorlardı.

Bazen birisine değerimizi anlatmak için araya yokluğumuzu koymamız gerekir. Daha güçlü bağ oluşturmamız için tüm bağları koparmamız gerekir.

Leyla yorgun bir halde kafasını oturduğu koltuğun başlığına yasladı. Şu an tek istediği yatağı ve uzun deliksiz uykuydu.

Ama karşısındaki dosyalar daha bir kaç hafta o hayalini kurduğu yatak keyiflerini erteleyeceğini söylüyordu.

Odasının kapısı tıklatılınca yorgunluğunu gizleyemeyen ses tonunda "Gel." dedi.

İsteksizce kafasını kaldırıp gelenin kim olduğunu görünce yüzü daha da düştü.

"Leyla, sana verdiğim dosyalara göz attın mı?" karşısındaki kadının tavırları Leyla'nın sabrını zorlayacak tarzdaydı.

Bir kaç hafta önce işe Mert tarafından alınan bu kadına karşı hiç iyi duygular beslemiyordu.

Normalde insanlara karşı önyargılı davranmayan Leyla şimdi bu kadını fazla tanımasa da içinde ona karşı nefrete benzer duygular besliyordu.

Giyim tarzı bile Leyla'nın hiç hazetmediği tarzdaydı. Beyaz gömleğinin dekoltesinden göğüsleri "biz buradayız." diye bağırırken, siyah deri eteğinin sanki hiç yokmuş gibi olması hiç onların şirketinde çalışanların giyim tarzına uygun değildi.

Leyla seksilikle değil de aklıyla göz önünde olmayı seven bir kadındı.

Bir de Leyla'dan daha yüksek konumda çalışması ve her defasında bunu Leyla'ya dolaylı yollardan hatırlatması kadının ne kadar gıcık olduğunu belli ediyordu.

Oysa ki, Leyla'nın bilmediği şey o kadının onu kıskanmasıydı. Mert ve Leyla aynı alandayken, Mert'in Leyla'yı kaçamak bakışlarla izleyişini görmüştü. Şimdi acısını Leyla'dan bu şekilde çıkartıyordu. Ya da öyle olduğunu sanıyordu.

"Leyla hanım! Ve evet baktım, sorun yok, sizin işaretlediğiniz yerlerde hiç yok."

Aldığı sert uyarıdan bozulduğunu belli etmemek için yüzüne sahte gülümseme yerleştiren kadın "Alışkanlık işte, Leyla hanım. Ama sonda olması gereken para miktarı ile bu dosyadaki para arasında çok büyük fark var. O nasıl olacak?" diye sordu.

Leyla sinirlendiğini saklama gereği duymadan "Benim sorunum mu? Muhasebeyle halledin sorununuzu Sude hanım! Proje benim imzamı taşıyor, muhasebenin sorunlarını ben araştırmıyorum!" dedi ve devamında konuşmanın bittiğini belli eden bir haraketde bulundu.

Elindeki dosyayı kadına uzatırken diğer eli ile de kapıyı işaret etti.

"O yanlışı yapanı bulmadan bu şirketden gitmeyeceğim!" diyordu içinden.

Kadın odadan çıktıktan sonra Leyla diğer dosyanın içerisindeki beyaz kağıta çizdiği resmi çıkarıp masanın üzerine bıraktı.

Kağıda bir çift göz çizmişti. Her baktığında içinde kaybolacakmış gibi hissettiği siyah çukurlar ya da intihar uçurumu.

Ateş'in İzleri Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin