13 -Sevdiğim kadın mı?

18.6K 705 17
                                    


Bol Mert ve Leylal'ı bir bölüm. İyi okumalar🤗

Yandıkları kadar yakıyorlardı. İkisi de bir birini tüketircesine öperken mekan zaman kavramlarını kaybetmişlerdi. Her ikisi de nefessiz kalana kadar bir birinin dudaklarından kopamamışlardı.

Mert soluklanmaları için geri çekilirken gözlerini açmadan alnını  alnına yasladı. Leyla'nın yüzünü avuçlarının arasına hapsederken "Vazgeçme.." dedi ancak kendilerinin duyabileceği bir ses tonuyla.

Leyla nefesini düzene sokmaya çalışırken duyduğu şeyle karışık olan aklı sanki daha da karışması mümkünmüş gibi allak bullak oldu.

"Ne dedin?"

"Duydun." derken ne gözlerini açtı ne de ellerini kıpırdattı.

Koridorun tam ortasında yerlerinden kıpırdamadan, gözlerini açmadan sessizce konuşuyorlardı.

"Peki niye?"

"Bana ne yaptın sen? Haberin var mı.." gözlerindeki acıyı göstemeye başlarken diline vurduğu kiliti de açıyordu sanki.
"Sana git derken asıl gidemeyen benim. Senin canın yanarken bin kat daha fazla benim canım yanıyor, farkında mısın?"

"Olmalı mıyım? Sen hep beni uzak tutuyorsun. Kalbinin buz parçalarıyla kalbimi acıtıyorsun. Git diyorsun. Sonra kendin geliyorsun.. Ya gidersen?" sesi son kelimeleri söylerken titremişti.

Gözünden izinsiz bir damla serbest kalıp yanağına süzüldü. Mert elinin üzerinde hissettiği ıslaklıkla Leyla'nın ağladığını anlamıştı.

Baş parmağıyla gözünü silerken "ağlama.." dedi.

"Elini çek. Sonra kendini çek al hayatımdan, Mert canım yanıyor.."

"Yanmasın.." dedikten sonra Leyla'yı kendine çekti ve kollarının arasında göğüsüne hapsetti.

Leyla sanki kendini hep bildi bileli bu göğüse aitmiş, bu kolların arasında olmaya mahkummuş gibi hissediyordu, sanki hep bu göğüse yaslanmış hızla atan kalbin atışlarını dinlemişti.

Ne güzel mahkumiyyetti öyle!!

Ninni gibi kalp atışları..

"Hep üzülsem bu göğüse yaslansam, kalbinin bana ninni çalmasını istesem izin verir misin?" sanki dünyada değilde ayrı bir gezegendelerdi.

Mert'in dudağının kenarı kıvrıldı.

Mutluluktan ölüne bilir miydi? Ya da kollarındaki kadının masumiyyetinden?

"Peki ben üzgün olsam, kucağımda boşluk hissetsem, istesem varlığınla doldura bilir misin?" sesi daha eğlenceli çıkarken güzel şeyler duymaya ihtiyacı vardı.

"Sen izin verirsen ben de olur derim." geriye çekildi ve beklentiyle Mert'e baktı.

Mert'in gözlerinde karşılaştığı parıltıyı ilk kez görüyordu.

"Bana ilk kez böyle bakıyorsun."

"Nasıl?" cevabını duymak için saniyelere bile tahammülü yoktu.

"Senin için değerliymişim gibi.." derken elini uzattı ve Mert'in hafif sakalları belli olan yüzüne dokundu.

Mert tam bir şeyler söyleyeceği  sırada Leyla arkada duyduğu gülme sesleriyle Mert'i duvarın dibine itti.

Mert ne olduğunu anlayamadan sırtını sert duvara çarpınca ağzından "Ahh.." diye ses çıktı.

Leyla ne yaptığını anlayınca gözleri kocaman olmuş eliyle ağzını kapatmıştı.

Ateş'in İzleri Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin