Can okurlarım yeni bölüm geldiii. Kısa ama umarım beğenirsiniz. Yorum yapın lütfen. Hatta bol bol eleştirin🤗 inşallah vakit buldukca bölüm yazacağım. Ama şimdiki durumda biraz gecike bilir. Siziii çoook seviyorum..
Hele o desteğiniz yok mu? Bayılıyorum.. İyo ki böyle sizin gibi iyi okurlar var💞
Neyse çok konuştum🙄😁
Sevgiyle kalın😍Abla olmak en güzel anlarında bile aklının bir köşesinde kardeşini merak etmekti..
Ela şimdi sevdiği adamın kollarında sabahın ilk ışıklarıyla uyandığında bile Leylayı merak ediyordu.
Kendinden habersiz bir şekilde o kadar dalmıştı ki, "Acaba ne yaptı?" sesli düşünmüştü. O kadar dalgındı ki sesli düşündüğünün farkında bile değildi..
Bulut Elayı daha fazla kucağına çekip bir elini bebeğini hissetmek için karnının üzerine koyarken "Kim?" dedi uykulu ses tonuyla.
Ela Buluta taraf çevrilip yüzleri bir birine değdiğinde dudaklarına kuş tüyü kadar hafif bir öpücük kondurup "Kimse.." dedi yanağını okşayarak.
Bulut kaşlarını çatıp "korkak alıştırma, karıcığım." derken pencereden gelen güneş ışıklarının etkisiyle gözlerini kısmıştı.
Ela Buluta yaklaşıp "Anlamadım?" dedi.
"Diyorum ki, dudaklarını korkak alıştırma."
Ela Bulutu itip kucağından çıkmaya çalışırken "Hiç değişmeyeceksin seen!" sonra çaresizce "umarım oğlumuz senin bu çapkınlık huylarını almaz." dedi ve banyoya girdi.
Bulut başını yastığa gömmeden önce "Kızımız olacak bizim." dedi.
Ela yeniden uyuyacağını anladığında banyo kapısından başını çıkarıp "Sen uyu canım ben yalnız giderim Parise.." dediğinde Bulut aniden başını yastıktan kaldırıp sadece bir gözü açık bir şekilde "rüyanda mı aşkım?" dedi.
Küçük tatlı atışmalarının sonunda her ikisi hazırlanmış, Bulut için keyifli Ela için gayet iştahlı bir kahvaltının sonrasında havaalanına gitmek için evden çıkmışlardı.
Ela elini artık hafif hafif belli olmaya başlayan karnının üzerine koyup gülümsedi. Bebeği her gün varlığını daha da belli ediyordu.
Son günler Ela iştahının daha da açıldığını gecenin bir saatinde kendini buzdolabının önünde gözü dönmüş bir şekilde yemek yerken bulduğunda anlamıştı.
Düşündüklerinin verdiği mutluluk sesine yansırken "Bulut.." diye seslendi.
Bulut bir anlık gözlerini yoldan ayırıp "Söyle güzelim." dedi.
Ela sıkıntılı bir nefes verip "Bizimkilere ne zaman söyleyeceğiz?" sonrasında gülümseyerek "biliyor musun? Her gün daha da değişiyor, büyüdüğünü hissediyorum. Anne olmak çok kutsal bir duygu bana verilen en büyük hediyye.. Anne olmayı annemden öğrenmek istiyorum.." sesi güçlü görünmesine gülmesine rağmen titremişti.
Bulut elini uzatıp yanağını okşadı.
"Sen ve bebeğim bana verdiğin en güzel mucizesin. Ailemsiniz. Merak etme dönünce konuşuruz."
Bulut karnının üzerine koyduğu elini avuçları arasına alıp dudaklarına götürdü.
"Bak bu da bebeğime verdiğim ilk sözüm olsun. İlk baba sözüm."
Ela yanan gözlerini bir kaç kere kırpıştırdı ağlamak istemiyordu. En sonunda damlalar süzülü vermişti gözlerinden.
Mutluluktan ağlıyordu. Belki de bizi hep acıttığı için ağladığımız hayatdan sevinç göz yaşlarımızla intikamımızı alıyorduk böylece..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateş'in İzleri
RomanceCesaretli Kadınla İnatçı adamın hikayesi.. Sizi en yakın arkadaşınızla aldatan eski sevgilinizden nasıl intikam alırdınız? O başkasına bekaretini vererek ona ihanet edenlerden intikam aldığında aslında hayat ona en güzel hediyyesini sunmuştu. Aşkı...