Gültepe' de Yeniler✊

98 6 4
                                    

Baran gözlerini açtı ve etrafına baktı. Beyaz bir odadaydı. O sırada hemşire girdi ve "Meraba Baran bey" dedi. Baran hemşireye baktı. Yeşil gözlü, hafif sarı saçlı ve uzun boyluydu. "Ben Begüm" diye devam etti hemşire. "Nazlı nerde?" dedi Baran güçlükle. "Kimden bahsettiğini bilmiyorum. Ama çok şükür yoğun bakıma girme gereği duymadan iyileştin" dedi Begüm. O sırada Ayşe içeri girdi ve "Oğlum!" dedi. "Anne, Nazlı nerde?" dedi Baran. "Bırak şunu! Artık ihtiyacın yok ona!" dedi Ayşe. Baran güldü ve "Zorla evlendirirken öyle demiyodun ama" dedi. "Oğlum ben..." dedi Ayşe. "Ayşe hanım, Baran' ın biraz dinlenmesi lazım" dedi Begüm. "Peki kızım" dedi Ayşe ve Baran' ın alnını öpüp odadan çıktı. "Sende dinlen, doktor kontrolünü yapınca taburcu olursun" dedi Begüm. "Sağolasın" dedi Baran ve gözlerini kapattı. Begüm' de üstünü örttü.

Dolunay, mutfakta telefondan yemek tariflerine bakıp, yemek yapmaya çalışıyordu. "Of bu ev hanımlığı ne zor be!" dedi. Üst dolabın kapağını açınca üstüne tencereler düştü. Barış hemen mutfağa koştu ve "İyi misin? Noldu?" dedi. "Yok yok iyiyim. Beceriksizim sadece" dedi Dolunay. "Sorun yok. Dışardan söyleriz" dedi Barış. "Zaten hep dışardan söylüyoruz. Bu sefer ben yaparım" dedi Dolunay. "Sen bilirsin. Ben dışarı çıkıyorum. Belki tok gelirim" dedi Barış ve gitti. "Tok mu gelirim? Bu ne ya? Ben senin için yapıyorum!" dedi Dolunay sinirle. Barış geri geldi ve "Bana mı seslendin?" dedi. "Yoo" dedi Dolunay. O sırada kapı çaldı. "Ben bakarım" dedi Dolunay ve kapıyı açtı. Karşısında Şeyma' yı görünce "Şe..Şeyma?" dedi. "Süpriz!" dedi Şeyma ve Dolunay' ı öptü. "Senin ne işin var burda?" dedi Dolunay. "Aa! Ben evliliğini tebrik etmek için yanına geliyim, senin yaptığına bak!" dedi Şeyma. "Ya Şeyma senin ne olduğunu ikimizde biliyoruz!" dedi Dolunay. O sırada Barış geldi ve "Kim gelmiş?" dedi. Barış ve Şeyma göz göze geldi.

Ebru, Maya' nın eşyalarını almak için eve geldi. Kapıyı Berrin açtı. Berrin' in gözleri kıpkırmızıydı. "Berrin! Noldu kızım?" dedi Ebru. "Yok..Yok bişey" dedi Berrin gözyaşlarını silerek. "Var bişey belli. Gel bakıyım sen" dedi Ebru ve içeri girdi. "Anlat bakalım noldu?" dedi Ebru. "Babam birini bıçaklamış hapiste" dedi Berrin. "Ah canım!" dedi Ebru ve Berrin' e sarıldı. "Mahkemesi var. Zaten 40 yıl yemişti. 10 yılı daha yeni bitti. Eğer mahkemede suçlu çıkarsa kim bilir kaç yıl daha yer" dedi Berrin. "Eminim avukatı elinden geleni yapar" dedi Ebru. "Avukatı ben bakamam dedi" dedi Berrin. "Olur mu öyle şey?" dedi Ebru. "Of napıcaz?" dedi Berrin ağlayarak. "Sakin ol tatlım. Buluruz bi yolunu" dedi Ebru. "Ben artık babamla vakit geçirmek, gülmek, eğlenmek, uyumak istiyorum" dedi Berrin. Ebru durdu ve "Ben olurum" dedi. "Nasıl?" dedi Berrin. "Ben avukatlık yapmaya geri dönmeyi düşünüyodum. Ama şimdi kararım kesin. Geri dönücem ve babanı kurtarıcam" dedi Ebru. Berrin birden çığlık attı ve Ebru' ya sarıldı.

"Bana bak! Bidaha seni buralarda görmeyeceğim! Mert' inin yanına git!" dedi Dolunay. "Mert, Maya' nın ölümünden sonra Amerika' ya gitti. Hem banane Mert' ten. Ben o defteri kapattım" dedi Şeyma. "O zaman niye geldin ya?" dedi Dolunay. "Ya senin yanına geldim diyorum! Hem belki beni şu meşhur grubunuza alırsınız. Bende Gültepe Çocukları olurum" dedi Şeyma gülerek. "Çok komiksin Şeyma ama bizim grupta senin gibi kahpelere yer yok!" dedi Dolunay ve kapıyı yüzüne kapattı. "Sence abartmadın mı? Yazık kıza" dedi Barış. "Bu kızın ne kadar tehlikeli olduğunu bilmiyosun" dedi Dolunay.

Şeyma kendine tuttuğu eve doğru yürümeye başladı. "Salak ya! Seni napıyım kızım ben? Zaten eskiden beri sevmezdim Maya' yla seni! Oh Mert' ide aldım Maya' nın elinden! Korkarsın tabi benden!" diye söylenerek yürüyordu. "Ama görürsün sen Gültepe' den de ev aldım! Artık burnunun dibindeyim! Bensiz hikaye mi olurmuş?" diye devam etti Şeyma. O sırada karşıdan gelen arabayı fark etmedi ve yola çıktı. Kafasını kaldırdığında arabayı görünce dona kaldı. Köşede oturan Can, arabayı ve Şeyma' yı görünce hemen Şeyma' yı kenara çekti. Şeyma ve Can yere düştü. "İyi misiniz?" dedi Can. "Hayatımı kurtardın" dedi Şeyma korkuyla gülümseyerek. "Galiba öyle oldu" dedi Can gülümseyerek.

Baran çorbasını içmeye çalışıyordu. Çünkü elini kaldırıcak hali yoktu. Begüm, elinde raporlarla içeri girdi ve "Tahlil sonuçların güzel" dedi. "Ne zaman çıkarım?" dedi Baran. "Doktor söyler. Ben sana yardım ediyim" dedi Begüm ve elindeki raporları bırakıp, Baran' a çorba içirmeye başladı. "Urfalı mısın?" dedi Baran. "Hayır. Ben İzmirliyim. Zaten Gültepe Hastanesi' ne tayinimi istedim ve çıktı. Hazırlanıyorum gidicem İzmir' e" dedi Begüm. "Gültepe Hastanesi mi?" dedi Baran. "Evet. Ben Gültepe' liyim" dedi Begüm. "Şansa bak" dedi Baran. "Biliyo musun orayı?" dedi Begüm. "Bilmez miyim? Hatta iyileşince oraya yerleşicem" dedi Baran. "Ge..Gerçekten mi?" dedi Begüm. "Evet" dedi Baran. "Desene daha çok görüşücez" dedi Begüm. "Aynen" dedi Baran ve güldü.

Melis üst katta montunu giyiniyordu. O sıra alt kattan Yelda kapıyı açıp içeri girdi. Melis' in çantası birden yere düşünce "Patt!" diye bir ses çıktı. Yelda kapıyı açık bırakıp hemen üst kata koştu ve "Kızım!" dedi. "Anne sakin ol. Çantam düştü" dedi Melis gülerek. "Nereye böyle?" dedi Yelda. "Osman' la hasteneye gidiyoruz. Bebeğimin cinsiyetini öğrenicez!" dedi Melis sevinçle. "Osman' la? Bebeğinin cinsiyetini öğrenmeye? Ne bu samimiyet?" dedi Yelda. "Ya anne senin atölyede çizim falan yapman gerekmiyo mu?" dedi Melis ve çantasını alıp merdivene doğru gitti. Yelda' da hemen yanına geldi ve "Ne bu samimiyet dedim?" dedi. "Osman' la evlenicez! Bebeğime babalık yapıcak!" dedi Melis. "Kimden izin aldın o serseriyle evlenmek için?" dedi Yelda. "Sanane ya!" dedi Melis. "Sen o çocuğun gerçek yüzünü bilmiyosun!" dedi Yelda. "Bence sen Osman' ı tanımıyosun! Birazdan beni almaya gelicek ve sen engel olamazsın!" dedi Melis. "Soner Osman yüzünden öldü yada intihar etti! Artık adını sen koy!" dedi Yelda. "Ne saçmalıyosun sen ya?" dedi Melis. "Osman en başından beri seni seviyomuş! Sana aşıkmış! Soner' de mutlu olsun diye senden ayrılmış! Ölüceğini bile bile devrimcilerin başını öldürdü! Yani intihar etti Osman yüzünden!" dedi Yelda. "Yalan söylüyosun!" dedi Melis ve merdivenden 1 adam aşağı indi. Yelda' da hemen kolundan tuttu ve "Osman yüzünden tek başına kaldın! Karnındaki çocuk Osman yüzünden babasız büyüyecek!" dedi Yelda. Melis kolunu itti ve "Bırak beni!" diyerek aşağı inmeye başladı. Yelda tekrar kolunu tuttu ve "O çocukla evlenemezsin! Bunları kulaklarımla duydum!" dedi Yelda. O sırada Osman geldi ve kapının açık olduğunu görünce içeri girdi. "Ya bıraksana!" dedi Melis ve birden dengesini kaybetti. Tutunmak için merdiven kolluklarına tutununca birden boşluktan aşağı düştü. Yelda eteğinden tuttu ama başarılı olamayınca "Hayır..!Kızım..!" dedi bağırdı. Melis' in yere düştüğünü gören Osman hemen Melis' in yanına gitti ve kafasını kaldırdı. Melis kafasını kaldırınca bacaklarından akan kanı gördü ve sessizce "Bebeğim" dedi. Osman' da kana baktı ve tekrar Melis' e baktı.

Gültepe ÇocuklarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin