Gültepe' de Zorlaşan İşler✊

427 8 2
                                    

"Nasıl gitmesine izin verirsiniz ya?" dedi Dolunay. "Kız şoka uğradı zaten napalım?" dedi Melis. "Yani o kadından da hiç beklemezdim" dedi Dolunay. "Şş! Duyucak şimdi" dedi Melis sus işareti yaparak. "Ben biliyodum" dedi Maya. İkiside Maya' ya baktı. "Bakmayın öyle. Emin değildim. Hem söyleyemezdim" dedi Maya. "Nasıl biliyodun?" dedi Dolunay. "Ya işte onlara gittiğimde görmüştüm ikisini" dedi Maya. "Şş! Geliyo" dedi Melis. "Canan abla gel böyle otur" dedi Melis yanını göstererek. "Berrin beni affetmez dimi?" dedi Canan oldukça dalgındı. "İsterseniz Berrin' in odasında dinlenin biraz" dedi Dolunay. Canan olumlu anlamda kafasını salladı. Dolunay Canan' ı Berrin' in odasına götürdü. Canan yatağa oturdu ve çalışma masasının üstünde duran aile fotoğraflarını gördü. Ağlamaya başladı. Dolunay odadan çıktı.

Ebru ve Melda terasta oturuyolardı. "Bizim kızlar acaba napıyo?" dedi Ebru. "Bizimki nerdeyse hergün arıyo. Ama beni değil babasını" dedi Melda ve güldü. "Daha ne kadar saklıyacaksınız?" diye sordu Ebru. "Şimdilik böyle iyi" dedi Melda. "İstanbul' a gelip hemen evlendin. Bide Dolunay' a baba dedirttirdin. Gerçeği öğrenirse yıkılır" dedi Ebru. "Ama öğrenmicek" dedi Melda. "Ya Ali gelirde kızımı alıcam derse?" dedi Ebru. "Güldürme. Kız çocuğu diye istemedi zaten Dolunay' ı. Şimdi erkek çocukları olmuştur" dedi Melda. Ebru geçmişi hatırladı;

20 yıl önce;
Ebru ve Melda depoda uyurken dışarıdan gelen sesleri duyup uyandılar. "Noluyo?" dedi Ebru. "Nolucak yine kavga vardır" dedi Melda. "Sen Ali' yle nasıl tanıştın?" dedi Ebru. "Babamın Ali' nin babasına borcu vardı. Borcu ödeyemiyince beni verdi. Eski kafa işte. Sonra da karnımdakinin kız çocuğu olduğunu öğrenince beni buraya kilitledi. Peki sen Mehmet' le nasıl tanıştın?" dedi Melda. "İstanbul' da okuyoduk. Üniversitede tanıştık. Böyle bi aile olduğunu bilmiyodum" dedi Ebru. "Merak ettim ya dışarıda noluyo?" dedi Melda. "Aynen" dedi Ebru. "Gel dinliyelim" dedi Melda. Küçük bir camın yanına gittiler. Avluda Ali, Mehmet, Nurşen hanım ve bir kadın vardı. Kadın hamileydi. "Bu kadın hamile. Adı Ayşe. Kocası ölmüş. Çocuğuyla ortada kalmış. Çocuğu erkek. Şimdi kura çekicez ve kim çıkarsa bu kadının kocası ve çocuğun babası olucak. Urfa halkı çocuğu ondan bilicek. Bu sırrı kimse bilmiyecek" dedi Nurşen hanım. Torbaya elini attı ve karıştırmaya başladı. Ebru gözünü kapatıp dua etti "Allah' ım nolur Mehmet çıkmasın, lütfen". Nurşen hanım bir kağıt çekti ve kağıdı açtı "Mehmet!" dedi. Ebru ağlamaya başladı. "Bundan böyle bu senin karın, buda oğlundur!" dedi Nurşen hanım. Kadın Nurşen hanımın elini öptü. Gece Ebru ve Melda uyurken kapı açıldı. Ebru birden uyandı. Gelen Mehmet' ti. Ebru' ya gel işareti yaptı. Ebru hırkasını giyip dışarı çıktı. "Ebru al bunları" dedi Mehmet. "Bu ne?" dedi Ebru. "İstanbul' a bilet. Melda' yla ikiniz için. Kaçın gidin burdan" dedi Mehmet. "Ama.. " dedi Ebru. "Ben durumu idare ederim" dedi Mehmet. Ebru olumlu anlamda kafasını salladı ve tam giderken Mehmet "Seni seviyorum. Bunu asla unutma" dedi. Fakat Ebru arkasını döndüğünde Mehmet gitmişti. Ebru ve Melda kaçıp İstanbul' a geldiler.

Dolunay yolda giderken Barış' ı gördü. "Nasılsın?" dedi Barış. "İyiyim sen?" dedi Dolunay. "İyilik" dedi Barış. Konuşurken yoldan Can geçti. Barış ve Can uzunca bakıştılar. "Sonra konuşuruz" dedi Dolunay. "Tamam" dedi Barış ve gitti. Dolunay koşarak Can' a yetişti ve "Dur!" dedi. "Noldu?" dedi Can. "Amacın ne?" dedi Dolunay. "Bi amacım yok" dedi Can. "O zaman neden Barış' ı dövdün?" dedi Dolunay. "Gıcığıma gitti. Tipini beğenmedim komüniste benziyodu. Irkçılığım tuttu" dedi Can. "Sen gerçekten çok tuhafsın" dedi Dolunay. "Aynen" dedi Can. "Ukala!" dedi Dolunay ve gitti.

Soner Mete' nin mezarının yanına oturmuş konuşuyordu "Öyle işte kardeşim kaderimiz buymuş. Aynı kişiye aşık olduk Osman' la. Ama olsun benim çok sevgilim oldu. Osman ise hayatında ilk defa birine tutuldu. O mutlu olsun yeter. He! Melis' i gerçekten seviyorum. Ama Osman' ı daha çok" dedi Soner ve ayağa kalktı. "Görüşürüz kardeşim yine gelicem" dedi Soner ve arkasını dönünce Selim' i gördü. Selim Soner' in omzuna dokundu ve "Kalbin ne diyosa onu yap" dedi. "Varsın kardeşim mutlu olsun" dedi Soner ve gitti.

Maya ve Baran oldukça keyifli vakitler geçiyolardı. Baran gitgide Maya' ya aşık oluyordu. "Nerden çıktın karşıma sen" dedi Maya. Denizin yanındaki banklara oturmuş, güneşin batışını izliyolardı. "Bilmem" dedi Baran. "Ben sana çok bağlandım" dedi Maya. "Bende" dedi Baran. Omzunda yatan Maya' ya baktı ve saçlarını okşadı. O sırada biri "Baran!" dedi. İkiside arkasını döndü. Gelen Nazlı' ydı. "Senin ne işin var burda?" dedi Baran. "Ziyarete gelemez miyim?" dedi Nazlı. Baran Nazlı' nın yanına gitti ve "Herşeyi batırmak mı istiyosun?" dedi. "Bu kadar samimi olma sende!" dedi Nazlı. "Noluyo?" dedi Maya. "Aa! Ben sizi tanıştırmadım. Bu kuzenim Nazlı, buda sevgilim Maya" dedi Baran. "Memnun oldum" dedi Maya. "Bende" dedi Nazlı. Nazlı, bi Maya' ya bide kendine baktı. Maya' nın ne kadar güzel olduğunu gördü ve Baran' ı kıskandı. "Hadi Maya' yı evine bırakalım" dedi Baran ve arabaya bindiler.

Selim köşede tek başına oturuyodu. Arda yanına geldi ve "Neyin var?" dedi. "Hiç" dedi Selim. "Söyle" dedi Arda. "Berrin gitti" dedi Selim. "Nereye?" dedi Arda. "Bilmiyorum" dedi Selim. "Sen Berrin' e aşık mı oldun?" dedi Arda. "Çüş, oha ne alaka?" dedi Selim birden. "Ben bilmem" dedi Arda. "Sus bi tane çarpıcam" dedi Selim dirseğini göstererek. Arda güldü. "Bak hala gülüyo ya" dedi Selim. Arda göz kırptı ve gitti. Selim ise içinden "Yok ya aşk değildir bu. Tamam gözleri Türk gözü gülüşü Turan olabilir, yada onu tanıdığım günden beri töbe estağfurullah Allah korusun ama ırkçılık hormonum bozulmuş olabilir ama aşk değildir ya" diye geçirdi.

Gültepe ÇocuklarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin