Gültepe' de Veda✊

130 6 3
                                    

"Hakkınızı helal ediyo musunuz?" diye sordu imam. "Helal olsun" dedi herkes bir ağızdan. "Ediyo musunuz?" dedi imam. "Helal olsun" dedi herkes. "Ediyo musunuz?" dedi tekrar imam. "Helal olsun" dediler. Ebru ayakta zor duruyordu. Bi kolundan Melda, diğer kolundan Yelda tutuyordu. Tabutun önünde duran Maya' nın fotoğrafına baktıkça herkes daha çok ağlıyordu. Gültepe Çocukları tabutu kaldırdı ve yürümeye başladı. Olan biteni Baran uzaktan izliyordu. Ayakta durucak hali yoktu. Sürekli ağlıyordu. "Allah' ım ne olur rüya olsun! Maya ölmesin! Ben onu seviyorum, onu istiyorum!" diye hıçkırarak ağlıyordu Baran. Cenazeye katılıcak yüzü yoktu. Herkesle birlikte gizlice tabutu takip etmeye başladı.

Maya' yı gözyaşları içinde gömmeye başladılar. "Hayır! Gömmeyin kızımı! Bırakın!" diye çığlıklar içinde bağırıp, attıkları toprağı kazıyordu Ebru. Dolunay yanına gitti ve sarıldı. Melis ve Berrin' de hemen sarıldılar. "Gitti! Kızım gitti! Hayattaki yaşam kaynağım öldü!" dedi Ebru bağırarak. Dolunay durdu. Öldü lafını duyunca sanki kalbi sıkışmıştı. Sessizce kalktı. Melda kolundan tuttu "Kızım nereye?" dedi ağlayarak. Dolunay cevap vermeden ilerledi. Ağaca yaslanmış olan Baran' ı gördü. Yanına oturdu ve "Öldü" dedi. Baran daha çok ağlamaya başladı. "Öldü" dedi tekrar Dolunay. "Dolunay yalvarırım sus!" dedi Baran. "Öldü! Öldü! Öldü!" dedi Dolunay ve ağlamaya başladı. Baran' da elleriyle kulaklarını kapatıp, gözlerini sımsıkı kapattı.

Herkes eve gelmişti. Melda içeri girdi ve "Ebru' ya sakinleştirici verdim. Maya' nın odasında uyuyo" dedi. "Aynen ya uyusun biraz" dedi Yelda. Melis ve Berrin hala ağlıyordu. "Kuzum kaderi böylemiş" dedi Yelda ağlayarak. "Anlamıyosunuz! Bu Maya!" dedi Melis ve birden karnını tuttu. Hemen Berrin ve Yelda yanına geldi ve "İyi misin?" dedi. "İ..İyiyim" dedi Melis. "Kızım dikkat et! Senin karnında bebeğin var" dedi Yelda. Bir yandan bebeği istiyor, bir yandan istemiyordu. Doğumda Melis ölücek diye istemiyordu bebeği. Ama doğduğu zamanı düşündükçe istiyorduda Yelda. O sırada Dolunay geldi. "Kızım nerdeydin?" dedi Melda hemen. "Anne" dedi ve Melda' ya sarılarak ağlamaya başladı Dolunay. Kızlar tekrar ağlamaya başladı ve kalkıp Dolunay' a sarıldılar.

Baran zorlukla Maya' nın mezarına gitti. Mezara baktı. İçinden, toprağı eşip Maya' yı çıkarması geliyordu. Dizlerinin üstüne çöktü ve "Maya yalvarırım beni affet. Seni sevdim, sana aşık oldum!" dedi Baran ve Maya' nın mezarının üstüne yattı. "Yemin ederim halim berbat! Ne olur geri dön!" dedi Baran ve toprağı sımsıkı avucunun içine alıp sıktı.

Sabah Selim' ler köşelerindeydi. "Daha kaç can vericez acaba?" dedi Arda. Selim ağlamamak için kendini sıkıyordu. O sırada perişan bir halde Mert geldi. Herkes Mert' e baktı. Sarhoş olduğu belliydi. "Senin yüzünden!" dedi zorlukla Selim' e. "Hopp!" dedi Osman. "Bırakın konuşsun. Haklı" dedi Selim. "Haklıyım tabi lan! Sevdiğimi aldın benden! Bizim düğünümüz vardı!" dedi Mert ve Selim' e yumruk attı. Herkes birden ayağa kalktı. Mert tekrar yumruk attı. Selim tepki vermiyordu. Ümit dayanamadı ve Mert' e yumruk attı. Mert yere düşünce "Öldü! Sevdiğim öldü! Onu çok üzdüm! Allah belamı versin!" diye ağlamaya başladı. Herkes birbirine baktı. Selim ağlayarak Maya' nın mezarına gitti.

Dolunay gözlerini açtığında, yanında Melis ve Berrin vardı. Berrin' in odasında uyumuşlardı. Kafasını çevirince masanın üstündeki dördünün fotoğrafını gördü. Birbirlerine sarılarak kahkaha atarken barda çekilmişlerdi. O günü hatırladı. Maya' nın masanın üstüne çıkıp şarkı söylediği zamanı. Kendine kendine gülümsedi ve ağlamaya başladı. Kızları öptükten sonra yavaşça kalkıp, hırkasını giyip dışarı çıktı. Hala inanamıyordu. Maya nasıl ölürdü? O Maya' ydı. Dörtlü grubun bi parçasıydı. Dolunay evin duvarına yaslanıp gözlerini sımsıkı kapattı. Açtığında, karşısında Can' ı gördü. "Başın sağolsun" dedi Can kısık bir sesle. Dolunay istemsizce Can' a sarılıp ağlamaya başladı. Boyu tam Can' ın kalbine geliyordu. Can' da Dolunay' a sarıldı ve saçlarından öpüp ağlamaya başladı.

Selim, Maya' nın mezarına gittiğinde Baran' ı gördü. Baran mezarın üstünde uyumuştu. Yanına yaklaştı ve Baran' ın yüzünün ağlamaktan şiştiğini gördü. Montunu çıkarıp, Baran' ın üstüne örttü. Maya' nın mezarının başındaki tahtaya baktı ve "Beni affet. Böyle olsun istemedim. Öl istemedim" dedi Selim ve ağlamaya başladı.

Baran birden karanlık bir yere geldi. Sadece kendisine ışık tutuluyordu. Şaşkınlık içinde etrafa bakarken karşıdanda bir ışık geldiğini gördü. "Kimsiniz?" dedi Baran. Cevap gelmeyince "Kimsiniz?" dedi tekrar. O sırada ışığın yüzü göründü. O Maya' ydı. Üstünde, mavi hastane önlüğü vardı. Yüzü yara içindeydi. "Ma..Maya!" dedi Baran gülerek. Maya sakince gülümsedi. "Seni çok özledim" dedi Baran ağlayarak. "Bende seni" dedi Maya. "Seni çok kırdım. Yalvarırım affet beni!" dedi Baran. "Affettim" dedi Maya. "Ge..Gerçekten affetin mi?" dedi Baran. "Evet. Babamın bütün mirası senin olsun. Bide, beni yüzüstü bıraktığın gibi Nazlı' yıda bırakma" dedi Maya. "Hayır! Mirasıda istemiyorum Nazlı' yıda! Ben seni istiyorum!" dedi Baran. "Nazlı' da seni" dedi Maya. "Maya. Ben, sana, sarılmak istiyorum" dedi Baran. "Şimdi olmaz" dedi Maya ve arkasına baktı. Arkadan bi tane daha beyaz ışık geliyordu. Baran dikkatlice baktıktan sonra "Ba..Baba!" dedi. "Gerçek baban olmadığımı daha önce söylemeliydim. Affet beni evlat" dedi Mehmet. "Baba" dedi Baran ağlayarak. "Sen benim için hep öz oğlum olarak kalıcaksın. Seni hep bekliyo olacağız" dedi Mehmet ve Maya' nın elini tuttu. "Durun! Nereye gidiyosunuz?" dedi Baran. Maya ve Mehmet, arkalarını dönüp yürümeye başladı. "Hayır! Gitmeyin! Gitmeyin!" diye bağırdı Baran ve gözlerini açtı. Karşısında Selim' i gördü. Etrafına bakındı. Mezarlıktaydı ve Maya' nın mezarının üstündeydi. Mezardan kalktı. "Gitmeyin diye bağırıyodun. Hayırdır?" dedi Selim. "Boşver. Montu sen mi örttün?" dedi Baran. "Kalsın sende ince giyinmişsin" dedi Selim. "Eyvallah" dedi Baran ve ilerlerken "Dur!" dedi Selim. "Ne oldu?" dedi Baran. "Senden özür dilemek istedim. Herşey benim yü..yüzümden" dedi Selim ve daha fazla dayanamayarak ağlamaya başladı. Baran, Selim' e sarıldı ve "Kader. Yapıcak bişey yok. Seninde suçun yok" diyip ağlamaya başladı.

Gültepe ÇocuklarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin