12. Haraç Olmaya Gönüllüyüm

484 46 9
                                    

Aşk için fedakarlıklar yapan karakterlerin olduğu kitaplar okumuştum. Fakat uğruna hayatımı feda edeceğim kızın, bunu aşkımdan yaptığımı düşünmesini istemiyordum. Yapmıyordum da zaten. Arenada ölmeyi ve onu yaşatmayı istiyordum ve hedefliyordum çünkü benim canımın ülkem için büyük bir önem taşıdığı söylenemezdi fakat Katniss... Panem için bir umut ışığıydı. 

Tabii ki aşk için yapmıyorum dediysem de  sadece aşk için yapmıyordum. Onun olmadığı bir dünyada yaşama düşüncesi katlanılamazdı. Eğer Toplama Günü kuradan benimki yerine Haymitch'in ismi çıkarsa gönüllü olacaktım ve arenada sevdiğim kız ve Panem uğruna seve seve can verecektim. Bu beni Katniss'in gözünde fedakar biri mi yoksa bir zavallı mı yapardı? Bana minnettar olur muydu yoksa nefret mi ederdi? Kahramanlık tasladığımı mı düşünürdü? Açıkçası hiçbiri de umrumda değildi.

Evdeki tansiyon biraz düştükten sonra, bu soruların cevabını almak için Haymitch'e gittim.

***

On iki ekibi her koşulda üç kişiden oluşacaktı. İki haraç ve bir eğitmen ve bu ekipte sarhoş birine yer yoktu. Haymitch'in sonuncu içki şişesini de lavaboya boşaltırken, alt kattan bir tıkırtı duydum ve boş şişeleri yerleştirdiğim koliyle merdivenleri indim. Katniss gelmişti, birkaç saniye olduğum basamaklarda donakaldım. Korkunç haberi öğrenişimizden beri birbirimizi ilk kez görüyorduk. Koliyi masaya bıraktım. ''İşte, tamamdır.''

Haymitch gözlerini kısarak baktı, bakışlarını tek bir noktaya odaklayamıyordu. ''Ne tamam?'' diye sordu Katniss.

''Bütün içkileri lavaboya döktüm.''

Haymitch, sersem halinden kurtularak ''Ne yaptım dedin?'' diye, neredeyse haykırarak kolinin üzerine atladı.

''Hepsini attım,''

''Yerine yenilerini alır.'' dedi Katniss.

''Hayır almayacak,'' dedim. ''Bu sabah Ripper'ın izini buldum ve ikinizden birine bir şişe bile içki sattığı anda, onu ihbar edeceğimi söyledim. Emin olmak için cebine biraz para da koydum. Hem zaten Barış Muhafızları'nın nezarethanesine dönmek istediğini de sanmıyorum.''

Haymitch'in savurduğu bıçağın yönünü, insan üstü bir hızla değiştirdim ve bu refleksime kendim de şaşırdım. ''Ne yaptığı senin üzerine vazife mi?'' diye tersledi, Katniss.

''Hem de nasıl.'' Gülümsedim. Ben de sinirlenmeye başlıyordum. ''Sonuç ne olursa olsun, ikimiz yeniden arenaya dönerken, birimiz akıl hocalığı görevini üstleneceğiz. Bu ekipte bir ayyaş bulundurma lüksümüz yok. Özellikle de senin gibisini, Katniss.'' Çeyrek asır oyunlarının açıklandıktan sonra Haymitch'in evine gelip hastalanana kadar likör içtiğini Prim'den öğrenmiştim.

''Ne?'' diye haykırdı. ''Ben sadece hayatımda bir kez, dün gece sarhoş oldum!'' Evet, ve hala akşamdan kalmasın.

''Evet, ve haine bir bak istersen,'' diye cevabı yapıştırdım.

''Merak etme, ben sana içki bulurum.'' dedi Haymitch'e.

''O zaman ben de ikinizi birden ihbar ederim. Boyundurukta ayılırsınız.''

''Bütün bunların kime ne yararı var?'' diye homurdandı, Haymitch.

''Şu yararı var. İçimizden iki kişi Capitol'den geri dönecek. Bir galip ve bir akıl hocası,'' dedim. Katniss ve sen. ''Effie bana hayattaki bütün galiplerin kayıtlarını gönderecek. Oyunlarını seyredip mücadele şekilleri hakkında ne gerekiyorsa öğreneceğiz. Kilo alıp güçleneceğiz. Kariyerler gibi hareket etmeye başlayacağız. İkinizin hoşuna gitsede gitmese de, birimiz arenadan galip olarak ayrılacağız.'' Katniss.

Kapıyı çarparak Haymitch'in evini terk ettim.

***

Birkaç gün sonra planımı uygulamaya koyulduk. Sabahları bedenlerimizi geliştirmek için koşuyor, ağırlık kaldırıyor, kaslarımızı geriyorduk; öğlenleri mücadele kabiliyetimiz üzerinde çalışıyor, akşamları diğer galiplerin oyunları kazandığı eski görüntüleri izliyorduk, Haymitch bant görüntülerdeki galipler hakkında bilgiler vermeye gönüllü olmuştu. Yavaş yavaş olası rakiplerimizi tanıyorduk.

Herkes bizim için seferber olmuştu. Prim yorgun kaslarımıza masaj yapıyor, Bayan Everdeen enerji verici meyve suları hazırlıyor ve Gale benden ve Haymitch'ten zerre kadar haz etmese de bize kapan kurmayı öğretiyordu. Ve toplama günü gelip çattı.

İkinci bir defa geri dönmeyi planlamadığım için, ailem ve Delly'ye toplama kurasından sonra söylemek istediğim birkaç şey vardı. Onları sevdiğimi bilmelilerdi. Ancak buna fırsatım olmadı.

Kura sadece birkaç dakika sürdü. Effie metalik altın rengi peruğuyla parlarken, her zamanki şevkinden çok uzaktı. Hatta, ne.. onlar gözyaşı mıydı? Herkesin üzerinde Katniss'in adının yazdığını bal gibi bildiği kağıdı, küreden çıkarmadan önce  elini şöyle bir çevirdi. Sonra Haymitch'in adını çekti. Zaman kaybetmeden öne çıkıp gönüllü oldum.

Derhal, Baş Barış Muhafızı Thread'in bizi beklediği Adalet Binası'na sokulduk. Başkan Snow'un vahşi köpeği, yüzündeki iğrenç gülümsemeyle, ''Yeni prosedür,'' dedi. Hızla arka kapıya sürüklenip, bir arabaya bindirilerek tren istasyonuna götürüldük. İstasyonda kameralar veya bizi uğurlamaya gelmiş bir kalabalık yoktu. Haymitch ve Effie, yanlarında korumalarla karşımızda belirdiler. Barış Muhafızları, bizi trene tıkıştırıp kapıyı adeta arkamızdan çarparak kapadılar. Tekerlekler dönmeye başladı.

Ve ben, edemediğim vedaları bir bir yutarak, gittikçe ve sonsuza kadar uzaklaştığım evime, 12. Mıntıka'ya bakakaldım.

KIVILCIM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin