Haymitch de ben de onu ciddiye almamıştık. Ama kaçmaktan vazgeçtiğini de içimde bir yerlerde hissediyordum. Gale mıntıkayı asla terk etmezdi. Onunla kalacaktı.
***
BİRKAÇ GÜN SONRA
Gale iyileştikten ve mıntıkadaki hayat normale döndükten - tabii sıkı yönetimi bu işe dahil etmezsek- sonra Katniss ile bir süre bir araya gelmedik. Haymitch'le de ilgileniyor fakat sohbete kalamıyordum. Zaten genelde pek konuşkan biri değildi. Şarap ve uyku arasına çekilmiş çizgide yürürken, dengesini kaybetmesinin üzerinden çok zaman geçmişti.
Son birkaç günde kafamı dinleme vakti bulmuş, çok fazla resim ve hamur işi yapmış ve Katniss Everdeen'i özlemiştim.
Dış kapılarını iki kez tıklatmamın üzerinden beş saniye geçmişti ki Primrose, gülümseyerek kapıyı açtı. ''Katniss evde değil,''
''Nerede olabilir?''
''Aklına gelen yerde, korktuğunu biliyorum ama...''
''Senin ablan aklını kaybetmiş olmalı.''
Hissettiğim öfkeyle yanaklarıma kan hücum etmişti. Prim beni içeri davet etti ve döndüğü zaman hesap sormak üzere Katniss'i beklemeye başladım.
Bir saat geçti ve iki ... Saate bakmayı bıraktım; uzun çizginin hareketiyle sinirlerim daha da geriliyordu. Gale'in cezalandırılmasından hiç mi ders almamıştı? Böyle bir zamanda ormanın yakınından geçmeyi dahi nasıl göze alabilirdi?
Bayan Everdeen'in ikram ettiği ikinci bardak limon çayını içerken kapı çaldı. Ucuna oturduğum koltuktan fırladım ve kapıya yönelirken ayaklarıma bir şey dolandı. Prim'in kedisi Düğünçiçeği. Sevimli bir yaratıktı, kendini kime sevdireceğini biliyordu.
Bu sırada Prim de kapıyı açmıştı ve gelen Katniss değildi; İki barış muhafızını kapıda dikilirken görmek kalbimin iki kat hızlı atmasına neden olmuştu. Neyse ki sorun yoktu. Sadece bir mesajı iletmeye gelmişlerdi. Hayır. Sadece Baş Barış Muhafızı Thread, Katniss'in ormanda olduğundan şüphelenmişti ve şüphelerini doğrulamak için de bizzat bu kadın ve adamı yollamıştı.
Acilen eve dönmesi gerekiyordu. Muhafızlar, Katniss gelmeden mesajı söylemeyeceklerinde ısrar ediyorlardı. Sadece yürüyüşe çıktığını ve halletmesi gereken birkaç işi olduğunu söylemiştik. Avlanmamış olması için, içimden binlerce kez yalvardım. Katniss'i beklerken gidip Haymitch'i çağırmaya karar verdik. Prim'le kapısında belirdiğimizde sarhoş olmadığı için kendimi ilk kez şanslı hissettim.
Evet, gergindik fakat bunu barış muhafızlarının bilmesine de gerek yoktu. Bayan Everdeen ve Prim muhafızlara da çay ikram etti fakat almadılar. Mutfakta oturup, üçüncü fincanımı içerken satrançta Haymitch'e, ikinci kez yeniliyordum. Akşam oluyordu.
Ormanda Katniss'in başına bir şey gelmiş olmasın?
Kapı çaldı.
Bayan Everdeen ve Prim aynı anda fırlayıp koridora koştular. Barış Muhafızları da soğukkanlılıkla onları takip etti. Haymitch yerinden kıpırdamadan yeni bir hamle yaptı.
Katniss, muhafızlara ve ailesine, ''Merhaba,'' dedi.
Annesi, neşeyle, ''İşte geldi. Yemeğe yetişti,'' derken gülümsüyordu.
Katniss, kar tanelerinin ıslattığı bereyi çıkarıp sallarken, ''Yardımcı olabileceğim bir şey var mı?'' diye sordu, barış muhafızlarına.
''Baş Barış Muhafızı Thread, size bir mesaj gönderdi,'' dedi kadın.
''Saatlerdir bekliyorlar,'' diye ekledi, Bayan Everdeen.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIVILCIM
Fanfiction74. Açlık Oyunları bitti. Oyunlar neyi değiştirdi? Peki hayatın onlara oynayacağı diğer oyunlar? Ekmekçi çocuk ile ateşi yakalamaya hazır mısınız? Yoksa kaçmayı mı tercih ederdiniz? Peeta'nın Gözünden Açlık Oyunları'nın devam kitabı Kıvılcım ile t...