Beynimi şoktan çıkartmayı başarıp Savaş'ın altında debelenmeye başladım dudaklarımı ondan ayırmayı başardığımda derin bir nefes aldım. Ve;-"Sen. Beni. Öpemezsin!" Dedim, sinirle.
-"Emin misin?"
Diye alayla sorduğunda sözümün arkasında durdum ve başımı kararlı bir şekilde evet anlamında salladım. Alaylı bakışları yerini sinirli bakışlarına bıraktığında tırsmaya başlamıştım. Çok geçmeden dudaklarını yine dudaklarıma kapattı ama bu sefer canımı fazlasıyla yakıyordu. Debelenmem bir sonuç vermiyordu. Dudaklarımı ısırmaya başladığında bağırdım ama sadece boğuk bir ses çıkmıştı. Ellerimi ellerinden kurtarıp saçlarını çektiğimde inleyerek kafasını geriye çekti. Bende o sırada alamadığım nefeslerimi almakla meşguldüm. Nefesimi düzene soktuğumda onu üzerimden itmeye çalıştım ama hiçbir işe yaramadı tabii ki. Sinirli bakışlarımızı birbirimize gönderirken Savaş'ın telefonu çalmaya başladı. Arayan kişiye hayırlı dualar ederken Savaş'ta söverek üzerimden kalktı ve dışarıya çıktı. Bende yediklerimizi toplayıp mutfağa gittim. Mutfaktaki işleri halledip bir bardak su içtim ve geri salona dönüp kendimi koltuğa attım. Bu arada Savaş görünürde değildi ama sesi dışarıdan geliyordu. Aslında çok meraklıyımdır dinlerdim ama açık olan televizyondaki aksiyon filmini izlemek daha cazip geldi zaten Savaş'ın sesi net değildi anlaşılmıyordu. Beş dakika anca geçmiştiki Savaş içeriye girdi ve kendini karşımdaki koltuğa bıraktı. Bi yarım saat filmi izledikten sonra gözlerim kapanmaya başlamıştı ben uykumla savaş içerisindeyken, Savaş;
-"Uykun geldiyse yatağına git." Dediğinde gözlerimi zorda olsa açıp ona baktım ve;
-"Yoo... Benim uykum falan yok."
Dedim esneyerek. Evet süperim. Neyseki Savaş daha fazla üstelemedi ve filmi izlemeye devam etti.
Bacaklarımda ve belimde eller hissettiğimde gözlerimi zorda olsa araladım ve Savaş'ın beni kucağına aldığını fark ettim yavaş hareketlerle kucağında debelenip inmeye çalıştım yine mi uyuyakalmıştım ben ya? Savaş beni biraz daha havaya kaldırıp durmam için azarladıktan sonra odaya gelmiştik. Yatağın soğuk çarşafını tenimde hissettiğimde rahatlamıştım sonuçta Antalya'da yaz ayındaydık. Yastığıma sarılıp iyice yayıldıktan sonra yatağın çöktüğünü hissettim ve kafamı diğer tarafa çevirip gözlerimi açtım. Bu ne yapıyor şuan biri bana açıklayabilir mi?
-"Savaş?" Dedim gözlerimi pörtletip ona bakarken.
-"Elis?" Dedi benim gibi yaparak.
-"Savaş çık yatağımdan!"
Dedim yatakta doğrulurken o ise kolumdan tutup beni geri yatırdı ve kollarını bana doladı. Sinirlerim tepeme çıkmıştı, fazla dayanmıştı zaten. Kurtulma çabalarım hiçbir işe yaramayınca kollarına vurmaya başladım.
-"Eğer biraz daha yaramazlık yaparsan sadece sarılmakla kalmam Elis! Sen anladın."
Dediğinde hareket etmeyi kesip hiçbir şey anlamadan tavanla bakışmaya başladım çok geçmeden köşeli jetonum düştüğünde sertçe yutkundum. Ve ona sırtımı döndüm. İyide ben bununla uyuyamamki! Duvarla uzun bakışmalarımız sonucu sonunda gözlerim ağırlaşmaya başlamıştı. Ağırlaşan göz kapaklarıma izin verip uykuya daldım.
Sabah gözlerimi açtığımda Savaş'ın gözleriyle karşılaşmayı beklemiyordum. Hatta Savaş'ın burnumun dibinde olmasını hiç beklemiyordum.. Diyeceğim ama dün gece aklıma yeni gelmişti. Kollarından sıyrılmak için hamle yaptığımda belimdeki kollarını dahada sıktı. Ağzımdan ufak bir inleme kaçtığında bu yaptığıyla gurur duyuyormuş gibi gülümsedi ve dudağımı öpüp yataktan kalktı. Ben yine o alışamadığım şokla onu izlerken o banyoya girdi. Bende yataktan kalkıp aşağıya mutfağa indim. Dolaptan kahvaltılıkları çıkartıp masaya yerleştirdim. Birde omlet ve çay yapıp kahvaltı masamı tamamıyla hazırladım şöyle bir baktıktan sonra gayet sıradan bir kahvaltı sofrası olduğunu görüp kahvaltımı etmeye başladım. O sırada Savaş'ta gelip hazırladığım kahvaltıdan otlanmaya başladı. Hayır otlandığı yetmezmiş gibi birde benim çayımı içti!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOVALAMACA
Teen FictionElis Erez, 17 yaşında bir genç kız annesinin evlenmesi ile hayatı alt üst olur çünkü hayatına üvey kardeşi Onur girmiştir. Onur Elis'i elde etmeye çalışırken ikisininde başını belaya sokar. Ve kovalamaca başlar... "Kızı al. Kız senin olsun. Beni bır...