Bölüm 53

6.6K 290 40
                                    



Evet uzun zaman oldu yb yayınlamayalı hepinizden tek tek özür dilerim bir de özet isteyenler oldu özetten kasıt karakter tanıtımı mı yoksa baştan sona kesitler mi? Keyifli okumalar..
😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘



Burnumda hissettiğim huylanma rahatımı bozup uykumu dağıtmaya çalışırken burnumu kırıştırarak yattığım yerde ters döndüm ama hala bir şey burnumda geziniyordu burnumu kıvırıp elimi salladığımda hiçbir şey yoktu ama yinede gözlerimi açmayıp tekrar eski halime döndüm. Burnuma tekrar aynı şey dokunduğunda hapşırarak yataktan fırlayıp yere düştüm. Gözlerimi duyduğum kahkaha sesiyle hızla açarken karşımda Duygu'yu gördüm. Yüzüme gülümsemem yayılırken elinde gördüğüm tüylü kalemle kan beynime sıçradı demek bu gerizekalıydı burnumla oynayan. Ona sen bittin bakışlarımı göndererek yerden kalktım ve şortlu pijamamın bana verdiği rahatlıkla peşinden koşmaya başladım.




Kapıyı açıp merdivenlere yöneldiği sırada elime ne ara aldığımı fark etmediğim çorabı bağırarak arkasından fırlattım. Çorap poposuna çarpıp yere düştüğünde o merdivenlerden inmeye başlamıştı ben merdivenleri yarılamışken o inmişti. Karşımıza çıkan Ömer anlamayan gözlerle ikimizi süzerken Duygu onun arkasına sığınmıştı. Ama yemezler tatlım! Koşarak yaklaşırken Ömer'e yalvararak etrafında dönüyordu. "Ömer ne istersen yaparım nolur kurtar! Bak gerçekten ne istersen diyorum!" Vs.. ben hala onun peşinde koşarken Ömer'i kontrol etmeyide ihmal etmiyordum kaş göz işaretini fark etmemle birinin kıçıyla karşılaşmam uzun sürmemişti..




Bu götte kim?




"Çok ayıp yenge popoma göt deme sana alındı şuan ondan özür dilemelisin.." ben onu içimden düşünmemişmiydim ya? Ege'nin götüne cimciği bastığım anda çığlığı basarak bahçeye doğru koşmaya başladı.




"İndir lan beni! Sana diyorum Egeee!"



"Lanet olası beynime kan yürüdü indir beni artıık!" Yırtına yırtına bağırmama rağmen deli danalar gibi bahçeye doğru koşmaya devam ediyordu bahçeye çıktığımızda sert sesin kulaklarımızı doldurmasıyla Ege'nin durması bir olmuştu.



"Noluyo lan orda?" Eveet bende Savaş nerede diye merak ediyordum işte cevap; bahçede! Ben hala Ege'nin kıçıyla bakışmaya devam ederken kalçamda ve belimde hissettiğim ellerle irkilmiştim. Ayaklarım yerle buluştuğun sırtım bir bedene dayalıydı kollarıda omuzlarımı sarıyordu. Bu kişiyi tahmin etmek zor değil di. Ege sessizce içeriye geçtiğinde bende öylece kalakalmıştım.



"Bugün öğleden sonra hocanız gelecek, iyi dinle."




"Ama hoc..." hocayı dövdüklerini diyeceğimi anlamış olmalıydıki sorumu yarıda kesti.




"Bayan hocanız gelecek." Başımı sallayıp kollarından çıkarak içeriye geçtim. Hepsi kahvaltı masasına oturmuş atıştırmaya başlamışlardı bende yerimi alıp karnımı doyurmaya başladım çok geçmeden Savaş'ta kahvaltımıza katılmıştı. Burnuma çarpan siyah şeyle irkilerek geri çekildim ama çekileyim derken sandalyeyle beraber yere yapışmam bir oldu elimdeki portakal suyu üzerime boca olurken kahkaha sesleri odayı sallıyordu resmen. Yerde gördüğüm siyah zeytinle sinirle Ege'ye döndüm. İşaret parmağımı sallayarak;



"Bittin olum sen!" Diyerek üzerine doğru yürümeye başladım ama herkes hala kahkaha atmakla meşguldü, Savaş bile! Elime aldığım soyulmamış yumurtanın cıvık olmasını dileyerek Ege'nin beynine yapıştırdım. Ege hırsla ayağa kalkarken masadan ele geçirdim peynir tabağını kendime sipher alarak havaya kaldırdım. Ege'nin yüz ifadesi anında değişirken diğerleride kahkahayı kesmiş ne olacağını bekliyordu , açıkçası Savaş'ın birşey dememesi beni şaşırtmıştı. Ege bir kaç adım geriye gidip işaret parmağını sallayarak;




KOVALAMACAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin