UZUUNCA BİR ARADAN SONRA UZUUNCA BİR BÖLÜM SİZLERLE KEYİFLİ OKUMALAR CANLARIM.. ❤😘
Bağırışlarımızın arasında hissettiğim ellerle irkilip kollarımı Duygu'dan ayırdım.
Kolumdaki eller Savaş'tan başkasına ait değildi. Düşmemiş miydik yani? Ne zaman aktığını fark etmediğim gözyaşlarımı elimin tersiyle sildikten sonra elini ittirip Duyguyla beraber oturduğumuz yerden ayağa kalktık. Ömer neredeydi acaba diye düşünürken yukarıdan gelen patırtılarla soruma cevap almıştım. Duyguyla bakışlarımız birleştiğinde ikimizde merdivenlere koşmaya başladık. Duygu önde ben arkada koşarken kolumun tutulmasıyla çıktığım iki basamağı sendeleyerek geri indim. Sırtım duvarla sertçe birleştiğinde acıyla yanağımın iç kısmını dişledim."Nereye küçük?"
"Bak bana küçük demekten vazgeç ve o sıktığın kolumu derhal bırak çünkü benim hiç bir suçum yok!" Kolumu bırakmasada parmaklarını gevşetmişti.
"Demek suçun yok?"
"Yok! Ben mi ayarladım bu dersi?" Seğiren çene kasları hiç umrumda değildi bu sefer korkacak birşey yapmamıştım zaten.
"Ulan erkek olduğunu gördükten sonra niye hâla orada durdun o zaman?" Oha! Cidden bunu alkışlamak gerekirdi!
"Senin tek derdin sürekli beni suçlamak mı? Hayır benimle derdin ne senin?" Diye bağırdığımda yanımızdaki kapı açıldı, ne diye merdiven boşluğunda tartışıyorsak zaten?
Yaşlı teyze bir bana bir de koluma baktıktan sonra gözleri Savaşa döndü. Kaşları çatık bir şekilde üzerimize gelip kolumu tutan elini çekti ve beni yanına aldı. Savaş ve ben şaşkınlıkla olanları izlerken teyze beni içeriye sokup kapıyı sertçe kapattı. Kapı zili ötmeye başladığında teyze beni kapıdan biraz uzaklaştırıp kapıyı kilitledi.
"Kızım bu oğlanın seninle ne derdi var?" Çok güzel bir soru.. Teyze bu oğlan beni kaçırdı mı diyecektim? Ne diyecektim?
"Şeyy... bir sorun yok teyze, en iyisi o kapınızı kırmadan ben çıkayım." Diyerek kapıya gideceğim sırada dur diyerek kendisi kapıya gitti.
"Oğlum şu zile basmayı bırak artık!"
"Teyze içerde benim olan bir şey var ve sende şimdi kapıyı açıp onu bana vereceksin."
"Yok ya nerden senin oluyormuşum ben? Hemen git buradan! Yoksa polis çağırırız değil mi teyzecim?" Haince gülümseme isteğimi bastırarak teyzeye baktım.
"Oğlum kız seni istemiyor demek ki git işte yoksa dediği gibi polisi ararım."
"Teyze onu almadan hiçbir yere gitmem iki dakikan var o kapıyı açmazsanız kırarım!" Teyze bakışlarını bana çevirip bir adım önümde durdu.
"Kızım bu adam senin kocan mı?"
"Hayır teyzecim ne münasebet!"
"Olucam teyzecim sen merak etme!" Diye bağıran Savaşın ümüğünü sıkma isteğimi bastırıp kapıya yaklaştım.
"Canım ağzını hayıra götünü bayıra aç!" Elimi ağzıma kapatıp utançla teyzeye döndüm. Kıkır kıkır gülüyordu.
"Teyze özür dilerim valla bilmeden söyledim be..." sözümü omzumu sıvazlayarak kesip kapıya gitti ve kapıyı açtı.
"Buyur oğlum içeriye gir." Savaş içeriye girdiğinde teyze Savaş'ın ayakkabılarına bakış atıp;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOVALAMACA
Fiksi RemajaElis Erez, 17 yaşında bir genç kız annesinin evlenmesi ile hayatı alt üst olur çünkü hayatına üvey kardeşi Onur girmiştir. Onur Elis'i elde etmeye çalışırken ikisininde başını belaya sokar. Ve kovalamaca başlar... "Kızı al. Kız senin olsun. Beni bır...