-TOPLANTI-
Keyifli Okumalar..
Dudaklarımdaki sert baskı karşılık vermemi isteyerek canımı yakarken zorda olsa dudaklarımızı ayırmayı başardım, göğüsünden sertçe ittirdiğimde yatağın köşesinde olduğundan yere yapıştı kahkahamı bastırmaya çalışırken sinirle ayaklanmasıyla açık olan kapıdan koşarak çıktım ve merdivenlere koştum.
"Elis kaçma! Bu sefer bittin!"
"Yenge noluyor? Bi patırtı duydum bişe.." Merdivenin aşağısında dikilen Ege'ye çarpmamak için hızımı düşürecekken arkamdaki ayak sesleriyle vazgeçtim ve kalan son bir kaç basamağı zıplayarak geçtim. O andan itibaren herşey ağır çekimde gibiydi sanki..
"Çekil önümdeen!" Ege elindeki çerez tabağını fırlatıp kendinide diğer yana atarak hayatta kalmayı başarmıştı. Ama ne yazık ki ben onun kadar şanslı değildim. Üzerine atladığım halının ayağımın altında kaymasıyla kıçımın üzerine düşmem bir oldu. Popomu tutup yan döndüm.
"Elis! Dikkatli olmayı öğren artık." Bari şimdi bağırma öküz!
"Ahh! Kırıldı galiba.. Ege ambulansı ara uçağımı göndersinler bişey yapsınlar!"
"Yenge kırık olsa duramazsın."
"Lan mal duramıyorum zaten ahh!"
"Birşeyin yok Elis kalk hadi." Savaşa öldürücü bakışlarımı gönderdim ve yavaşça doğruldum. Popomu ovalayarak odaya dönmek için merdivenleri çıkmaya başladım.
"İstersen ben ovalayabilirim?" Arkamdan gelen sese sinirle döndüm Ege'nin gülmemek için birbirine bastırdığı dudaklarıyla bana bakıp göz kırptığını gördüğümde utançla dudağımı dişledim. Zaman kaybetmeden Savaş'ın omzuna yumruğumu geçirdim ve merdivenleri tırmanmaya devam ettim.
Savaşı umursamadan kapıyı sertçe kapatıp kilitledim. Gitsin başka yerde yatsın bana ne yani bi tek burası mı var?
Büyük boy aynasının karşısına geçip üzerimi sıyırdım ve popoma baktım morarmaya başlamıştı. Gözlerim morluğun üzerinde dolanırken Savaş'ın sesiyle irkildim ve sıyırdığım yeri hemen geri kapattım. Bu nasıl girdi bu odaya? Daha önemlisi gördü mü? Gördü tabii ki bu da soru mu? Ahh! Rezil oldum.
"Krem sürmek lazım."
"Senin burada ne işin var ben o kapıyı kilitlemiştim!"
"Bende açtım ve girdim sen kimin kapısını kimin yüzüne çarpıyorsun? Burası benim evim!" Bağırmama karşılık o da bağırdığında utancım yerini tamamen sinire bıraktı.
"Haklısın." Dolaba yönelip içinden siyah kot şort ve siyah beyaz tişört aldım.
"O elindekileri hobi olarak giyebilirsin." Onu tınlamayıp banyoda üzerimi değiştirdim saçlarımı elimle şekillendirdim ve banyodan çıktım. Tişörtünü çıkartmış sadece siyah eşofmanıyla yatakta kollarını başının altında birleştirerek uzanmıştı.
"Bencede güzel bi kombin. Denediğine göre artık pijamalarını giyebilirsin." Dediklerinin ağırıma gittiğini gerçekten anlamıyor muydu acaba? Ya da anlamamazlıktan mı geliyordu? İkinci seçenek daha da kafama yattığından yine cevap vermedim ve kapıyı açıp odadan çıktım.
Peşimden gelmemesine şaşırsamda sevinerek evden çıktım. Hava baya kararmıştı, daha bir kaç adım atmıştım ki gelen gürültüyle ağzımdan küçük bir çığlık kaçtı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOVALAMACA
Teen FictionElis Erez, 17 yaşında bir genç kız annesinin evlenmesi ile hayatı alt üst olur çünkü hayatına üvey kardeşi Onur girmiştir. Onur Elis'i elde etmeye çalışırken ikisininde başını belaya sokar. Ve kovalamaca başlar... "Kızı al. Kız senin olsun. Beni bır...