Turkuaz

11. Bölüm Ínan Bana..

Canlar medyada ki şarkı Tufan'dan Doğa'ya hitaben söylenmektedir. Şuana kadar vermiş olduğunuz oylar ve yapmış olduğunuz yorumlar için hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim. Umarım bu bölümü de beğenerek okursunuz. Mutlu kalmanız dileğiyle görüşmek üzere...

***************************************

Doğa Tekin....

Toplantıya girdiklerinden beri saatimi kaç kez kontrol ettiğimi inanın ki bilmiyorum. Tufan büyük başlarla toplantıda , saat üçe geliyor ve ben toplantının bitmesini sabırsızlıkla bekliyorum çünkü pazar gecesi eve dönerken , hatta dün bütün gün bir karar vermeye çalıştım. Sonuç ; Tufan'a bugün 'evet' diyeceğim , hayatım için en doğrusu bu..

Bora'ya aşık değilim , onun bir alışkanlık olduğunu biliyorum. Yıllardır varlığıyla hep yanımda olması benim için bir bağımlılık oluştursa da bunun adı sevgi değil , aşk da değil.. Bulut'tan uzak durmam gerektiği yadsınamaz bir gerçek olduğuna göre , geriye sadece Tufan'ın beni mutlu etmek için elinden geleni yaptığı gerçeğiyle baş başa kalmış oluyorum.

Tufan odama geldiğinde , ona kahvemizi dışarıda içmeyi teklif edip , konuşurken de fırsatını bulduğum an 'evet' demeyi düşünüyorum. Beni çok önemsediği her halinden belli olan Tufan , eminim bu sözlerimle çok mutlu olacaktır.

Düşüncelerim de hâlâ planımın ince ayrıntılarıyla uğraşırken , kayıtlı olmayan bir numaranın araması beni tedirgin etse de , telefonumun sesiyle irkildim. Bulut olmamasını , kafamı son dakikada karıştırmamasını , dileyerek telefonu yanıtladım.

"Efendim ,"

"Merhaba Doğa ," duyduğum bayan sesi ile rahatlasam da tanımamanın vermiş olduğu resmiyetle konuşmamı sürdürdüm.

"Buyurun , nasıl yardımcı olabilirim?" Meraklanmadım desem yalan söylemiş olurum.

"Ben Şule , Bulut'un nişanlısı ," dediği an yay gibi gerildiğimi hissetsem de elimden geldiğince sesimi yumuşatmaya çalışarak ,

"Hatırladım Şule hanım , nasılsınız? ," diyebildim.

"Bu kibar sözlere gerek olduğunu sanmıyorum Doğa , seninle Bulut'a olan ilgin hakkında konuşmak istiyorum." Sözleri karşısında bir an sesimi bulamadım ve aramızda ki sessizlik gittikçe büyümeye başladı.

"Peki , sanırım verecek bir yanıtın yok , o halde en azından sözümü kesmeden dinleyebilirsin. Bilmen gereken en önemli şey , olanları fark etmemek ve kokteylde ki bakışlarını görmemek için kör olmak gerekirdi. Bulut çapkın bir adam , eğer bunu kabul etmemiş olsaydım emin ol şu ana kadar onunla nişanlı kalamazdım. Düğünüme çok az bir zaman kaldı ve ben bunca zaman sen gel de bunu mahfet diye sabretmedim. Bizden ve çok daha önemlisi Bulut'tan uzak duracaksın! Seninle arasında bir şeyler yaşanmış olsaydı bile ondan vazgeçmeyi göze alamayacak kadar çok seviyorum.

Ama eğer tavırlarına devam edecek olursan Alparslan babama gider herşeyi anlatırım. Nişanlı bir çiftin arasına giren kara kedi gibi herkeze rezil olduğun yetmezmiş gibi , o birlikte yaptığınız pek kıymetli projeniz de iptal olur. Ínan bana , tüm bunların olması için de elimden geleni yaparım. Umarım yeterince açık konuşmuşumdur Doğa! Teksoy kardeşlerden Tufan sana yeterli gelmeli , aksi takdirde ikisini birden idare etmeye çalışmak yorucu ve teklikeli olabilir , canım." Şule zehir saçan sözlerini bitirdi ve benden bir yanıt bekliyordu fakat benim bırak karşılık verebilmeyi telefonu tutan ellerimin titremesini bile durdurabilecek takâtim kalmamıştı. Sözlerinin neresini hazmedeyim , bu sözleri neresinden tutayım bilemedim.