Turkuaz

Bölüm 5 Çarpışmalar..

Bulut Teksoy...

          Babamla yaşadığımız çetin mücadelenin üzerinden bir hafaya yakın bir süre geçti. Evin içinde birbirimizle karşılaşmamak için resmen köşe kapmaca oynadık. Babam , Şule masum ya da değil diye bir şey söylemedi dolayısıyla hâlâ nişanlıyım. Benim aklım ise o turkuaz gözlü tavşanla meşkul. Yatarken tavana diktiğim gözlerimin önüne hep Doğa'nın yüzü geliyor ve uyandığımda ilk aklıma gelen yine Doğa.. Bu kız beni neden bu kadar etkiledi hala çözebilmiş değilim.

          Tufan'da bir garip davranmaya başladı bu hafta öyle hülyalı hülyalı dalıp gitmeler.. Ona Doğa'yı sorduğum da o gün onu evine bıraktığını ve arabasının da yapıldığını söyledi. Ne yaptınız? Ne konuştunuz? Aslında bir sürü soru sorasım var ama ilgilendiğimi belli etmemek için soramıyorum da..

          Bunları düşünmemek için bende kendimi işlerime verdim. Gerçekten çok önemli bir ihale var ve proje üzerinde gece gündüz çalışıyoruz. Açıkcası babam , kafası Fuat ve yaptıkları ile meşkul olduğu için projeyle bizim ilgilenmemizden memnun gözüküyor. Íhalesi yarın olacak bu projenin fiyat listesi dahil herşey hazır ama Tufan da ben de bittik. Tüm ekiple demin sonlandırdığımız toplantımızı da yaptık ve geriye sabırla beklemek kaldı.

          Herkez odamdan çıktıktan sonra biraz sahilde dolaşıp kafamı toparlamayı düşünerek ceketimi alıp çıkıyordum ki telefon çaldı. Çalan telefonun Tufan'ın olduğunu ve masamda unuttuğunu anlayarak elime alıp baktığımda servisten aradıklarını görüp açtım. Kalbim niye hızlandı ki? Doğa'nın arabası yapıldı Bulut , ondan mı ki? Uff!

          "Efendim,"

          "Tufan bey iyi günler , ben Kerem. Efendim geçen hafta bıraktığınız arabanın bütün tamirat işi bitti. Ísterseniz bize adresi verin biz istediğiniz kişiye arabayı teslim edelim ve faturayı da banka yolu ile hallederiz dolayısıyla gelmek için zahmet etmenize gerek yok ," dedi. Tabi Tufan'ın telefonunu açarsan seni Tufan zannederler Bulut. Buna takılmayarak aslında en mantıklısı adamın söyledikleri olduğunu bildiğim halde arabayı gelip kendim alacağımı ve ödemeyide gelince elden yapacağımı söyleyerek telefonu kapattım. Sen sırıtıyor musun Bulut? Hani kızla bir ilgin olsun istemiyordun? Hani seni ve olanları unutmalıydı? Tamam olanları unutabilir ama beni unutmayabilir değil mi? Kendine ve Doğa'ya kötülük ediyorsun Bulut , nişanlı bir adamken seni unutmamasını istemek resmen bencillik. Beynimle aramdaki kavgayı sürdürürken elimdeki Tufan'ın telefonu tekrar çalmaya başladı bende kim arıyor diye baktığımda , Doğa'nın aradığını gördüm. DOĞA! Nasıl Doğa? Tufan'ın benim bildiğim Doğa diye başka bir tanıdığı yok ki. Onun numarasını mı aldın Tufan? Ona numaranı mı verdin Tufan? Ulan Tufan! Düşüncelerimden sıyrılıp kapanmadan telefonu yanıtladım.

          "Efendim Doğa ,"dedim.

          "Merhaba Tufan , nasılsın?" Sesi telefonda da çok güzel , ama bunlar samimiyeti geliştirmişler. Beni Tufan sandığı için hemen hal hatır sormaya başladı ve sesi de oldukça samimi geliyor. Lanet olsun! Seni biraz şaşırtalım mı Doğa?

          "Íyiyim tavşan sen nasılsın?" Sessiz kaldın şaşırdın mı tavşanım?

          "Ben Tufan'la görüşmek için aradım , telefonu ona verir misin? Hem ben seni unuttum ki hafızam beni yanıltmıyorsa bunu sen istemiştin. Unuttuğum kişilerle konuşacak halim yok!" Bak şu sinirli sinirli saydırdığı laflara bak.. Şuan çenem kasılmış , gözlerimi kısmış , bir elim yumruk olmuş diğer elim telefonu kırmamak için mücadele veriyor.. Kız haklı sözlerinin neresine kızıyorsun ki Bulut? Sesimi kontrol altına alabildiğimi hissettiğimde ,