24. Bölüm Son Adresim...

390 72 132
                                    

Kimsenin duygularına ket vurmak istemem fakat medyayı bölüm sonuna saklayın canlar ve her zamanki gibi mus mus mus mutlu kalıııın😀😀😀😀😀😀😀.....






Bulut Teksoy...



Üşüdüğümü hissettiğimde oldukça uzun bir süredir o bankta oturmaya devam edip düşüncelerimde boğulduğumu fark ettim ki etrafın artık karanlık olması da bunun kanıtıydı. Zorlukla bedenimi banktan kaldırıp biraz gerindim ve kaslarımı gevşettikten sonra yavaş adımlarla uçurumun kenarında beni bekleyen arabama doğru ilerledim.

Eve vardığımda beni bekleyen annem kapıyı açarak karşıladı.

"Evde yanlız olduğumu bildiğin hâlde neden beni bu kadar beklettin bakalım?" Sorusuna tabiki doğru yanıt vermemin mümkünatı yoktu. Oda surat ifademi gördüğünde çok ısrarcı olmadı ki iyi ki de olmadı.

"Hadi git ve üstünü değiştirip mutfağa gel , yemek yiyelim. Biliyorsun ki yanlız yemek yemekten nefret ederim ," diye beni üst kata doğru itekledi.

Tufan yurt dışında , babamda bir iş görüşmesi için şehir dışında , aslında şuan yolda ve geliyor , olunca evde annemle yanlız kalmıştık.

Sessizce yediğimiz yemekten sonra mutfaktan çıkıp odama gittim. Yatağıma uzanıp kollarımı ensemde birleştirerek tavana boş gözlerle baktım , uzunca bir süre. Artık , içimden taşıp püsküren bir lav misâli her yerimi yakarak ilerleyen bu hisle nasıl başa çıkabileceğimi bilmiyorum.

Gece yatarken aklımda , uyurken rüyalarımda ve sabah uyandığımda yine ilk aklıma gelen hep ama hep Doğa'm. Allah'ım bana yardım et , ben çözemiyorum sen çöz , diye dua etmekten başka çarem kalmadı.

Doğa'mın Tufan'la evlenebileceği gerçeği yüreğime öyle bir oturdu ki bu ağırlık altında ezildiğimi hissediyorum. Bildiğim yegâne şey ise onu elde etmek uğruna asla ama asla üzmeyeceğim. Ona o kadar aşığım ki tek istediğim onun mutluluğu ve eğer bu mutluluğu Tufan sağlayacaksa hayatlarını da bu şehri de terk edeceğim.

En doğrusu bu! Onları yan yana , el ele , göz göze ve mutlu görmek , işte buna tahammül edebileceğimi gerçekten düşünmüyorum. Bu kadarı benim aşkım için bile çok ama çok fazla..

Seni hücrelerime kadar seviyorum Doğa , keşke bir şansımız olsaydı , keşke..

Kapı tıklatılıp annem içeri girince ilk dikkâtimi çeken telaş içindeki yüzü oldu. Hemen ayaklanıp ,

"Anne , sorun ne?" dediğimde , dolan gözleriyle bana yaklaşarak yanaklarımı okşayıp gözyaşlarımı sildi. Bende o an ağladığımı ve annemin bunun için telaşlandığını anlamış oldum.

"Konuşabilir miyiz?" Ah! Anne yapma bana bunu , sana anlatamayacağım şeyler var ve yalan söylemekte istemiyorum. Beni mutsuzluğumla baş başa bıraksan olmaz mı sanki. Elbette bunları sadece düşündüm ve dudaklarımdan ,

"Tabi ," kelimesi döküldü. Yatağıma ilerleyip oturdum ve pat pat yaparak yanıma gelmesini belirtmiş oldum.

Annem de sırtını yatak başlığına dayayarak oturdu ve başımı dizlerine koymam için beni kendine doğru çekiştirdi. Sanırım yaşınız kaç olursa olsun anne şefkatine her zaman ihtiyacınız oluyor ki şuan bu his içime su serpmedi desem yalan söylemiş olurum.

"Senin bu hâle gelmene sebep ne ise anlat bana oğlum. Biliyorum benimle konuşmak istemiyorsun fakat konuştuklarımızın bu odada kalacağına ve kapıdan adımımı atıp çıktığım an hepsini unutacağıma söz versem , ne dersin?" Dejavu derim anne , dejavu.. Tıpkı benim bugün Doğa'ya yaptığım gibi şimdi de annem bana aynısını yapıyordu.

TurkuazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin