Medya tüm aşıklar için gelsin...
Bora Arslan....
Elimde Doğa'nın doğum günü hediyesi masamda oturuyorum ama aklımda ise ; ona nasıl versem acaba , versem mi acaba ve daha bir çok soru..
Doğa geçmişe önem verir bundan dolayı ona pahalı bir hediye almak yerine geçmişimizi hatırlatacak bir hediye vermeye karar verdim.
Sadece ikimizin olduğu bir resmimiz vardı , sekiz dokuz yaşlarında varız ikimizde , birbirimize sarılmışız ve gülüyoruz. Ama o kadar içten bir gülüş var ki yüzlerimizde , çocukça masumiyetimizi yansıtıyor.
Bu resmi ona aldığım ipod için giriş ekranı yaptım ve içinede aklıma gelen , mazisi olan , duygularımı yansıtan tüm parçaları yükledim. Hem resmin hem de müziklerin beni anımsatmasını istedim. Ayrıca genişçe de bir kütüphane yükledim. Kitap okumayı bu kadar seven bir insana verilebilecek en güzel hediye haline dönüştü. Elinden hiç düşmeyecek ve beni istese de unutamayacak olması en büyük isteğimdi.
Ablam için ayarladığım tanıdık müziği işitince elime telefonumu aldım ve ablamın gülen yüzünü gösteren fotoğraf yanıp yanıp sönmeye başladı.
"Canım nasılsın?" Özlem dolu sesini işitince neşelensemde ,
"Yeşil gözlü erkeğim , yanında değilim nasıl olabilirim ki. Ama üzülme ablan buradan da planlarına devam ediyor ," demesiyle bıkkın bir hâlde ,
"Tufan'la beraberler artık , planların bir önemi kalmadı ," dedim. Bana hiç aldırış etmeden anlatmaya devam etti.
"Bulut'u aradım , sert erkek tarzı çiziyor ama yakında oltaya gelir merak etme. Bugün Doğa'nın doğum günü olduğunu söyledim. Bu bilgiyi eğer akıllı bir adamsa Tufan'ın kafasına bir adet soru işareti koymak için kullanacaktır."
"Tufan'dan ayırıp Bulut'un kollarına mı atacaksın? Planına bayıldım ," dememle bıkkın bir soluk bıraktı.
"Aptal olma Bora , hem nişanlı bir adam o. Diyelim bunu halletti , benimle plan yapıp Tufan'dan ayrılmasına sebep olduğumuzu öğrendiğinde sence Doğa , Bulut'u ister mi?"
"Umalımda öyle olsun abla , umalımda öyle olsun.."
"Kapatmak zorundayım , kendine iyi bak ve sakın üzülme."
Telefonu kapattıktan sonra gülümsediğimi fark ettim. Ablam benim , oradan bile benim mutlu olmam için uğraşıyor. Biliyorum yöntemi farklı ve bir o kadar da yanlış ama sevgi böyle bir şey , sevdiğiniz için , onun mutlu olabilmesi için sınırlarınızı sonuna kadar zorlarsınız. Bu hep böyle olmaz mı zaten?
Ayağa kalkıp camın kenarına geçtim ve bir süre akıp giden insan kalabalığını izledim. Gözüm şirketin önünde duran Tufan'ın arabasına takılınca çenemin kasılıp ellerimin yumruk olmasına mâni olamadım. Lanet olsun!
Onu izlemek yüreğime bıçak saplamaktan daha beter bir durum benim için. Şuan sarılıyorlar ve benimle değil onunla sarılıyorlar ki bu benim ölüp ölüp dirilmeme neden oluyor. Daha fazla izlemeyip sinirle masama tekrar oturdum.
Lanet olsun! Lanet olsun! Tufan'dan da Bulut'tan da nefret ediyorum. Geldiler , hayatımıza girdiler ve her şeyi mahvettiler. Onu benden çaldılar , yok , yok buna izin veremem. Bir köşede oturup senin bir başkası için sevgi kelebeğine dönüşmeni izlememi benden nasıl beklersin , nasıl..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Turkuaz
RomansaBir kadın kaç kere çıkmaza girer... "Kendini hiçbir şey için mecbur hissetme ve hiçbir şeyi kendini zorlayarak yapma. Zorlayarak yaptığın dağlar yerine kendi arzun ile yaptığın bir avuç kumu tercih ederim." .......Tufan Teksoy "Yani benim gibi seni...