BTS kalp SU [Park jimin]

Yalnız Suga (bölüm)

Uyarı da hikayeyi silebileceğimi yazmıştım. Hala bir ihtimal var. Fakat sırf yorum atan iki okuyucum için yeni bir bölüm atıyorum.

Hikayenin sonundaki kısmı da okuyun lütfen,

İyi okumalar!

Gözlerimi tekrar bi telefon sesiyle daha açtım.

Jimin evladım sen uyumuyo musun ya?

"Hee?"

"Uyan! Dersin var!"

"Jimin ne bağırıyosun, uyumaya çalışıyorum şurda."

Derin bi nefes verdi.

"Ben de uyuyama diye bağırdım zaten. Gelip seni omzumda çıkarmamı istemiyosan kalk ve giyin!"

Cazip geldi ya, giyinmiyim ben. Ah, düşünsenize Jimin beni omzunda çıkarıyo, böyle filmlerdeki gibi. Ben de sırtına vuruyorum hiçbi şey hissetmiyo falan.

Tabi Jiminle yere yapıştığımız zaman, omuz olayı daha bi unutulmaz olurdu.

"Kime diyorum?"

"Su'yla konuşuyosunuz! Ne?"

Yok abi, ben bu çocukla konuşurken devrelere bi şeyler oluyo. Bi saçmalıyorum.

"İyi geliyorum."

Sen bu telefonu yüzüme kapat. Ben sinirlen bunu geri ara. Sen açma, ben ara, sen açma. En sonunda bizim kapı çalındı. Gittim açtım Jimin. Yanında bi kız. Benim kaşlar çatıl.

"Jimin arkadaşı tanıyo muyum?"

Başını olumsuz anlamda salladı.

"Hıı, fark ettim tanımadığımı ben de. Kim?"

Güldü.

"Fırrennd."

O nasıl fırend demek lan pezevenk. Fırrrend diyo bi de.

"Hı, fırend. Ne güzel fırendmiş o öyle."

Çok konuştum ben ya.

"Makyöz."

Anlama-ney?

"Ha?"

Gözlerini devirdi.

"Kursu iptal ettim, aklıma bi şey geldi."

Kaşlarımı kaldırdım. Vay anasını, isteyen gidip 'Su bu gün gelmiyo ha' diyebiliyo mu?

Kurs deyince,

"Sen niye telefonlarını açmıyon?!"

"Boşver onu."

"Yoo niyemiş?!"

Yanında ki kıza bi kafa işareti yaptı. Kız da başını sallayıp üserime doğru gelmeye başlayınca ben bi tırstım.

Planınız ne lan!!!

Kız beni odaya sokup kapıyı kapattı. Işığıda yaktıktan sonra oturttu beni koltuğa. Çantasını çıkarttıktan sonra dolabıma gitti ve karıştırmaya başladı.

"Hop lan mahremiyet ihlalcisi napiyon!!"

Kız götüne sallamadan kıyafetler çıkarıp kenara koydu. Sonra bi daha üstüme geldi.

"Kime diyom AQ!"

Çantasından makyaj malzemeleri çıkarıp suratıma suratıma makyaj yapmaya başladı.

Sırtıma yapcak değil, tabi suratıma yapçak.

Makyajı bitirince kıyafetleri giydirdi.

"Noluyo lan!"