RUN'lı bölüm

299 15 13
                                    

Türkiye'nin temiz havasını içime çektim. JiMin'den sonra şaşkınlığımı hala üzerimden atamadım ama o kelimeden sonra arkamı dönüp kalkmak üzere olan uçağa bindim. O ünlüydü. Ne yapıcağımı şaşırdım ve birden arkamı dönüp gittim, sonra o ne yaptı peki? Bilmiyorum. Doğru mu yaptım? Emin değilim. Aradan tam iki gün geçti. Annemle oturmuş yemek yiyoduk ve aklımdan bi an bile çıkmayan o anlar tekrar zihnimde canlandı. Sofradan hızla kalktım.

"Anne, ellerine sağlık odama gidiyorum."

Annem daha ağzını bile açamadan hızlıca mutfaktan çıktım ve odama daldım. Bilgisayarı açıp JiMin bi açıklama yapmış mı diye bakınırken gözüme bi video çarptı. Üzerine tıklayıp videoyu açtım.

"Dün havalimanında yaşananlar konusunda ne diyeceksin JiMin-sshi?"

Bi kız JiMin'e uzattığı mikrofonla açıklama bekliyodu. JiMin asık suratına bi gülümseme yerleştirdi.

"Aslında, o kız,"

Derin bi nefes alıp verdikten sonra gözlerini kırptı. Dışarda olduğu halde suratına hiç makyaj yapmaması tuhaf geldi. Genelde eyelinersiz dışarı çıkmaz.

"O kıza karşı bi şeyler hissetim."

Altta ki İngilizce çeviriden dediklerini anlayabiliyodum, zaten Kore de durduğum süre içinde de bi çok kelime öğrenmiş olduğum için zorlanmadım. Bunu kameraya bakarak söyledi. O an midem alt üst olurken nefes alış verişim hızlandı.

"Ama, sanırım o,"

Gözlerini yere indirdi.

"Böyle hissetmedi. Zaten ben de çoktan kendime gülüp ne kadar aptalca davrandığımı düşünmeye başladım."

Omuzlarını silkti. Kıza baktı.

"Peki, diğer kız?"

Jimin anlamamışcasına kaşlarını çatınca kız biraz daha açıkladı.

"Gece klübünden birlikte çıktığın?"

"Ha, o. O benim yeni sevgilim. Şimdilik ismini söyleyemicem. Kim olduğunun bilinmesini istemiyo."

"O biliyo mu başka bi kızdan hoşlandığını?"

"Hoşlanmak? Bu bi hevesti, bi süre bana küstü ama gönlünü almayı başardım. Anlayışlı biri ve onu seviyorum."

Gülümsedi. Kötü hissetmiştim. Gerçekten kötü. Bi an gözlerime yaşlar hücum etti ama kendimi sıktım ve onları geri gönderdim. Bi kaç fan sitesine baktım, bi çoğundan fazlası yani %96'sı brni kötülüyodu. İşte şimdi ne kadar uğraşsamda gözyaşlarımı geri gönderemedim. Telefonun ekranın da "Zero qirl" diye bi yazı çıktı. Zeynep'in rehberde ki ismini değiştirmiştim. Telefonu açtım.

"Kanka, öyle şeyler oluyo ki!"

Gülümsedim.

"Suga mı?"

"Evet! Ama kötü. Yani, Bangtan dağılmış durumda."

"Ne?! Dağılıyolar mı?"

"Hayır, öyle değil. Yani bu gün haberlere çıktılar. Şöyle diyim, onlar olduğu tahmin ediliyo. Tam anlamadım ama. Bi arabanın kamerasından görüntüler gösterdiler. Bi tünelde koca bi jiple arabaların önünü kesip üzerlerine bi şeyler fırlatıyolardı. Sonra sprey boyalarla tünelin duvarların ve arabaları boyuyolardı ve sonra insanlar arabalarından inmeye başlayınca jipe binmeyip koşarak kaçmaya başlıyolardı."
(Run!!! Bunu sizin için yaptıklarını düşünsenize!!)

"Bangtan mı yapıyo bunu? Saçmalama."

"Onlar olduğu tahmin ediliyo diyorum. Geçen gün bi dans videosunda HoSeok'un giydiği ceketin aynısı onlardan birinde var. Sonra başka Bangtan bomb'lardan birinde JiMin'in giydiği tişört. Özellikle salak Suga. Bu mal saçı kapatmamış. Yani Sugaysa tabi. Diğererinde maske var kapşon var, bu malda yok. Yemyeşil kafa falan. Zaten Bangtan bunu inkar etmiyo. Ha biz yaptıkta demiyolar ama."

BTS kalp SU [Park jimin]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin