Bekleyiş

28 5 0
                                    

Saat 4:15
Önümde isyan edercesine dört bir yana savrulmuş boş şişeler.
açmamı bekleyen bir dolu  şarap.
Artık ısınmış olan betonlar etki göstermiyor bedenimde.
Kapı önünde bir paspas gibiyim,
Gelmeni bekliyorum bayım.
Konuşmak değil niyetim.
Sefkatini istiyorum.
Sen bana ulaşmadıkça saat önemini yitiriyor.
Uzaklaşıyorum senli olan zaman dilimlerinden.
Düşünemedik ama,
Hatrı kaldı beraber olamadığmız gecelerin.
Sorar sorar,  kendi kendini susturan oldu.
Cevap bulabilen ya da sunan yoktu üstelik.
Düşünceler karmaşıktı, yanıt falan çıkmıyordu.
Hadi ama?!
Sorun vardı mevsim kıştı fakat,
Sen bizden geçtikçe sonbaharda da savrulan yapraklar oluyorduk.
Aslına bakarsan,
Olamadık.
Sahi?
Kadehler seni kaldırmaz, ben dibini vurmaktan kalkamaz oldum.
Bir çarede yoktu üstelik.
Salıncaklar bile yetişmiyordu gökyüzünün bembeyaz örtüsüne.
Farkın da değilsin belki ama,
Sensizliği tadan gecelerimde,
Kimsiz, kimsesiz yalan oluyorum.
Nereye gittiğni bilmeden,
sokak lambalarının aydınlattığı caddelere benzemem artık.
Yolunu aydınlatıcak bir ışık kalmadı ellerimde.
Gel demeyeceğim.
Gelme bu sefer.
Alıcağın koca bir 'hiç' bıraktın,
Yüreğimin ortasına.
Sana sığınamadığım, sabahlar uyandırdı beni yalnızlığımla.
Çaresizlikle yattığım yatak,
bir ölüm nefesi gibi üflüyor üstüme sonumuzu.
Camların ağzı sonuna kadar açık.
Rüzgarla bağlantı oluşturan bir vurma sesi ilişirken kulağıma,
Soğukla bütünleşen bir ben farkediyorum.
Algılamaya çalışıyorum bulunduğum durumu.
kulağımı işgal etmeye başlayan sesler fazlalaştı.
Ceyran yapan kapı kapanmaya doğru yeltenip bir o kadar hızlı kendini bırakıyor.
Engel olacak birşeyler yapamıyorum.
Kalkamıyorum yataktan.
Sanki her gün biraz daha hapsolmak istiyorum.
Birilerine ait olmak gibi.
Bembeyaz örtüleri bürünmüş olan bir karanlık.
Parmak uçlarımdan yalnızlık akıyor.
Benliğme bulaşmayı bırakıp etrafıma yayılmaya devam ediyor.
Odaklanacak bir nokta.
Düşündükçe gözlerim bulanıklaşmaya,
göz kapaklarım birbirleriyle uyumunu bozmaya başladı.
Günden güne beynimi işgal ediyorsun!
Bütün çıkmazlarda,
Kaçış yolu Ara sokaklar da,
Her cümlede bir sen.
Ayak uçlarım sıcaklığa muhtaç ben sana deli divana açım.
Sözlerimin faydası dokunmuyor olamamışlığmıza.
Her gün daha fazla,
Birazda ölümlü,
göz yaşlarımla armağan ediyorum bu satırları.
Arkanda bıraktığın kaybolan bir kız çocuğundan başka birşeyler olmalıydı.
Ben gibi.
Yapamayışını kutluyorum,
sarıyorum yıkılan umutlarımı bir çarşaf parçasına.
Yakıyorum seni,
beni hiç düşünmeden aleve verdiğin gibi.
Her çekişimde duman olup çıkıyorsun yüreğimden.
Bu kısmı pek fazla bilmiyorum.
Sen mi? Ben mi ?
Gidiyorum içimden belli değil.
Onca düşüncenin arasında sesler kesildi.
Karanlık çöktü aniden.
Sokak lambaları kapandı.
Tam da 7'ye bira kala.
sanki Sana son kalayı yaşıyorum,
sönüyor bütün umutlarım birer birer.
Sabahın körü ama bana hayla karanlık.
Sen gideli,
Bir çok şey tersine döndü.
Artık gökyüzünün ışıkları bana uğramaz oldu.

SolgunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin