Uğultu

6 3 0
                                    

Rüzgarın sesi aklımla ruhumun arasında ters orantıda kalmış gibiydi.
Birbirini dinlemeyen iki alakasızla her gün uğraşıp uğraşıp sadece kendimi yoruyordum.
Her salisesi aynı olan sabahları geceme katıyordum artık.
sabahlarla olmayan alakamı noktalama kararı almıştım.
Uyuyor ve gecelere kavuşuyordum.
Aynı döngüde tekrar tekrar dönüp sana bulanıyordum..., belkide.
Gözlerimin gözlerine her rasladığı an kanıma sevda denen maddeni bırakıyordun.
Farkında değildin ama,
Yüreğime işliyordun yavaş...., yavaş..
Kafamın ne kadar güzel olduğu,
Veya damarlarıma karışan herhangi maddenin boş döndürücü tadı yok oluyordu ruhumdan.
Akıyordum.
Bir barmenin küçücük bir bardağa boşaltığı tekila gibi.
Damlıyordun yüreğime.
Ne kadar kısa veya az olduğu önemli değil.
Başımı döndüren bir yudum, göklere çıkartan bir eroin gibi.
Çekiyordum içime, ne kadar çok çekersem o kadar imkansızlığı geçiyormuşum gibi.
Biraz daha göklere çıkıyor fırlatıyordum gökyüzündeki binaları.
Dünyadaki yıldızları kabul etmiyordu yüreğim.
Alışık değildim bu kadar beyaz ışığın bir arada olmasına.
Beyazlar hiç yakışmıyordu tenime, ...biliyordun.
Sadece geceleri seviyordum.
Gecelerin  bana karıştığı geceleri.
İstemiyordum şah şahalı ışıkları,
geri koyun kararmaya yüz tutmuş binalarımı.
Herkez yerinde güzel derdin.
O zaman Aklımı yüreğimi  herşeyi bana geri ver sevgili.
Yoksa ben bende biraz daha kalmaya  devam edemeyeceğim.
Uyandırma beni.
Uyandırma.
Uyandırmaki huzura bulanayım sevgili.
Ben uyuyayımki.
Gökyüzü maviye boyansın.

SolgunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin