Kavramların Cenazesi ve Gerçek adlı kurguların yazanı tearsofbelial

51 8 0
                                    


Öncelikle bizim ile röportaj yapmayı kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederiz.İzniniz ile başlıyorum.

SORU-1)Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

On sekiz yaşındayım, lise son sınıf öğrencisiyim. Bursa'da yaşıyorum. Elma suyunu ve turuncu rengini severim.

SORU-2)Hikayeye nasıl başladın?

Genellikle hikâyelerim doğaçlama başlıyor, iç güdü ile. Şu anda yayımlanmakta olan iki hikâyem ve daha önce başladığım tüm hikâyelerim öyle başladı. Sonrasında kendiliğinden bir kurgu oluşuyor ve oturuyor. Aslında Gerçek'in oturacak pek derin bir kurgusu yok, bir kadının çocukluğundan itibaren hayatını anlatıyor fakat Kavramların Cenazesi biraz daha değişik bir kurgu. Parçalar yerine oturduğunda fazlasıyla tatmin olmuştum.

SORU-3)Yeni bir kitaba başlamayı düşünüyor musun?

Kurgularım var, hatta çok azıcık başını yazdığım bir tane de var ama devam ettirmeyi düşünmüyorum. Başka kurgu yazmayı da şimdilik planlamıyorum.

SORU-4)Ne tür kitapları seversiniz?

Daha çok felsefik veya edebi kitapları tercih ediyorum. Bilinen yazarların romanların çoğunu okumamış olmama rağmen son zamanlarda duymadığım yazarlar sevgisi aldı beni. Tanımadığım yazarların kitaplarını incelemeye bayılıyorum.

SORU-5)En sevdiğiniz bay/bayan kitap karakteri kimdir?

Kesinlikle çok geniş ve aynı zamanda dar cevaplı bir soru. Ama sanırım Fernando Pessoa'nın (soyadının okunuşunu tam bilmiyorum) Şeytanın Saatinde konuşturduğu Şeytan. Fazlasıyla zekice yazılmış bir kitaptı. Hâlâ hayranım!

SORU-6)Örnek aldığınız birisi var mı? Adı nedir?

Örnek aldığım biri sanırım gelecekte olacağım kişi. Bu nedenledir ki hep kendimi geliştirmek için çabalıyorum. Umarım her şeyi batırmam.

SORU-7)Kitaplarda klişe olaylar mı yoksa alışılmadık olaylar mı daha çok ilginizi çeker?

Klişelere fazla ön yargı ile yaklaşan bir insanım fakat şunu da biliyorum ki en klişe konu bile muhteşem bir anlatımla okuyucuyu içine çekebilir. Ama ben bunun dışında temelde klişe bir konu varsa kurguyu derinleştirecek ayrıntılar eklenmesi taraftarıyım. Kısacası yazan kişi klişe bir şeyi alıp üzerinde uğraşmadan yazıveriyorsa okumam, aksi takdirde seve seve okurum. Yine de önceliğim özgün kurgular oluyor.

SORU-8)En sevdiğiniz şarkı nedir?

En sevdiğim şarkı her zaman değişiyor, zaten "en sevdiğin..." tarzı sorulardan hiç hoşlanmam. Yine de es geçmemek adına Agnes Obel- The Curse diyeceğim.

SORU-9)Kitaplarınızı yazarken size yardımcı olan kişiler oldu mu?

Çok küçükken annemlerin eleştirisini almıştım fakat hiçbirini umursamamıştım. Gizli narsistliğim var sanırım. Sonrasında dedikleri yanlışlarımı bir bir kendim keşfettim. Ama şu an bulunduğum yerde olmamdaki en büyük etken Furkan hocam. Kendisi şu anda bizim okulumuzda değil, bu sene ayrıldı. Fazlasıyla üzgünüm.

Olay şöyle oldu: Bir keresinde bir hikâyemi Furkan hocaya vermiş, okumasını rica etmiştim. Gizem yaratmakta iyi olduğumu ancak betimlememin az olduğunu söylemişti. Sonrasında fark ettim, olay yazarken heyecanlanıp anlatımıma dikkat etmiyordum. Betimlememi geliştirmemde önümü açan kişi oldu, bana en büyük yardımı dokunan kişi. (Hâlâ olay hikâyesi yazmaktan uzak duruyorum. :> )

SORU-10)Sizce mutlu sonlar mı yoksa mutsuz sonlar mı daha güzeldir?

Bunun üzerinde gerçekten düşündüm ve ikisinin de klişe olduğunu fark edip çözüm yolu bulmaya çalıştım. İkisinin de okuyucuya hissettirildiği bir son en iyisi. Hatta belki de sonu belirleyecek iyi ya da kötü olaydan hemen önceki bekleyişte bitmeli kitap. Benim görüşüm bu yönde. Sentez halini tercih ederim.


WATTY RÖPORTAJLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin