Bir Kavanoz Aşk,İz Bırakanlar kitaplarının yazarı BuketOzdal

462 42 7
                                    

Öncelikle bizim ile röportaj yapmayı kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederiz.İzniniz ile başlıyorum.

SORU-1)Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

Ben teşekkür ederim canım :)

Burada nasıl görünüyorum bilmiyorum ama kendimce buraya yansıttığımdan fazlası değilim.17 yaşındayım,lise ikinci sınıfa gidiyorum ve Fethiye'de yaşıyorum.Kitap okumayı,müzik dinlemeyi ve hayal kurmayı seviyorum.Kedi desenli çoraplara ve yemek yemeye bayılıyorum.Sanırım bu kadar. :D

SORU-2)Hikayeye nasıl başladın?

Hikayeye iki yıl önce eski hesabımda başladım fakat sonra bazı nedenlerden ötürü ilk hesabımı kapatıp birkaç aylık bir süre verdim.Sonra yeniden döndüm ve bu hesabımı açıp ilk BKA'yı yükledim.Öncesinde de o zamana göre kayda değer bir kitle vardı zaten.O yüzden kısa zamanda belli bir başarıya ulaştı.Hikayeye nasıl başladım,neden başladım bilmiyorum sadece bir gün dedim ki,ben 'romantik ama tehlikeli bir adam' yazmak istiyorum.Sonra adını Aras koyup yanına da bir kız iliştirdim.Sonra fark ettim ki ben hastalıklı derecede düşünceli bir kız yazmak istiyorum.Bir parça da olsa kendi zihnimi akıtmak istiyordum buraya.Sonra bir de yanına gözleri bir hayli donuk ve sıklıkla ıslak olan bir kız çizdim,kağıdın bir parçasına da onu işledikten sonra bu güzel insanlara sundum.Onlarda kabul ettiler,benimsediler.


Etkileyici bir şekilde anlattınız gerçekten.

SORU-3)Yeni bir kitaba başlamayı düşünüyor musun?

Yeni bir kitabım zaten var.(Utanıyor çünkü onu aylarca hiç yazmadı.) Adı İz Bırakanlar ve kurgusuna ve karakterlerine bir hayli aşina olduğum bir kitap fakat henüz zaman yaratıp üzerinde yoğunlaşamıyorum.Umarım BKA'nın kitap hazırlıkları bittikten sonra ona dönebileceğim.Sonra zaman bulabilirsem aklımda bir kurgu daha var bir süredir işliyorum.Onu da kağıda dökmek istiyorum,bakalım. :)


SORU-4)Ne tür kitapları seversiniz?

Ben genelde klasik okuyorum.Yani dünya klasiklerini çok çok seviyorum.Orhan Pamuk,Cemil Meriç tarzı yazarları da sık sık bulunduruyorum elimde.Günümüz edebiyatına henüz pek ayak uyduramadığım için çok sık kitapçılara gittiğim söylenemez,daha çok sahafları geziyorum.Elbette John Green,Jojo Moyes'in kitaplarını da okuyorum.Ama o da gündem neyi düşünüyor takip edebilmek adına.Para verip hiçbir kitaplarını almadım açıkçası.Almayı da düşünmüyorum.Wattpad'de de çok fazla kitap okumuyorum.Böyle yani. :)



SORU-5)En sevdiğiniz bay/bayan kitap karakteri kimdir?

Söylediğim gibi ben klasik okuyorum ve klasiklerde genelde kişisel kargaşalar ve hayata dair aforizmalar anlatılır.Karakteristik yapılandırmalar ve kurgu bağımlılığı çok azdır.Bu yüzden aklıma net bir karakter gelmedi.Gidip kitaplara şöyle bir bakma ihtiyacı hissettim . ( :D ) Genç Werther'in Acıları kitabını okuduğumda Werther'i en sevdiğim erkek olarak belirlemiştim bu yüzden çizgimden kaymayacağım.Her ne kadar şu an elimdeki kitap (Monte Kristo) bana yeni birini sunuyor gibi görünse de bozmayacağım. :D Werther diyorum! Genç bir Werther salgını kurbanı olarak. :D



SORU-6)Örnek aldığınız birisi var mı? Adı nedir?

Babamı örnek alıyorum.Gücünü,kuvvetini,sevgisini örnek alıyorum.Onun gibi derin ve güçlü olmak istiyorum.Yazı hayatımda da,normal hayatımda da örnek aldığım tek insan.


SORU-7)Kitaplarda klişe olaylar mı yoksa alışılmadık olaylar mı daha çok ilginizi çeker?

Olayları bu şekilde ayırmıyorum ben.Çok klasik bir sahneyi bile hakkını vererek yazdıktan sonra okumaktan zevk alıyorum.Benim için kurgunun sarmalı nasıl kurulmuş,karakterleri anlamış mıyım,dilini akıcı kullanmış mı o önemli.


SORU-8)En sevdiğiniz şarkı nedir?

Ah işte bu en zor soru yahu! Bir sürü var :( Buna cevap veremem ki.Pas diyorum.


SORU-9)Kitaplarınızı yazarken size yardımcı olan kişiler oldu mu?

Ateş hikayesinin yazarı (Henüz kimliğini gizli tuttuğu için söyleyemiyorum) bana çok yardımcı oldu.Aramızda mesafeler olmasına rağmen manevi açıdan çok destek oldu.Bu kadar şarj olduktan sonra yazmak da size düşüyor zaten. :)


SORU-10)Sizce mutlu sonlar mı yoksa mutsuz sonlar mı daha güzeldir?

Buna ne cevap versem bunu okuyacak olan okuyucularım onu bizim kitaba yoracaklar bu yüzden ne söylediğimi bir on kere tartmadan konuşmak istemiyorum. Karakterine ve kitabına göre değişir diyeceğim buna. Bazen öyle bir şey olur ki...Yaşamak, yaşatmak mümkün değildir. O zaman en güzeli ölümdür. Karakteri kurtarmak için. Bazen de öyle çok acılar vardır ki umut olmak istersin, olursun da. Güzel bir son, gülümsemelerle taçlandırılan satırlar...O da güzel. Dediğim gibi kitabına, filmine göre değişir. ☺

WATTY RÖPORTAJLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin