9.Bölüm

79 12 1
                                    


                 O günden sonra ne mi oldu hiç bir şey. İlkokul hayatım nasıl hızlı bir şekilde geçtiyse lise hayatımda aynı şekilde geçmişti. Ancak nedendir bilinmez o olaydan sonra ve devamındaki olaylarda okuldakilerin bana farklı bir gözle bakmasını sağlamıştım. Nedenini hiç öğrenemedim istememiştim de.

Ve bir şekilde o okuldan kurtulmuş mezun olmuştum. Girmiş olduğum sınavın sonuçlarını beklemekteydim. Ailem üniversiteyi gözlerinde çok büyütüyordu. Bence üniversite çok matah bir şey değildi. Ben kendimi o olmaksızın da yetiştirirdim. 

Yaz tatilim her sene olduğu gibi yazlıkta geçmekteydi. Evimiz dağlık bir alanda ağaçlarla çevrili bir alandaydı. Merkeze oldukça uzaktık sessiz sakin oluşu cezbediyordu. Evin yakınındaki ormanlık alana arada sırada avcılar uğrardı. Onun dışında hep sessiz olmuştur.

Akşam yemeğinde hepimiz bahçedeki masada oturmuş yemeğimizi yiyorduk. Onlar havadan sudan konuşuyor ben ise dalgın bir şekilde onları dinliyormuş gibi yapıyordum. Babamın söylediği bir söz beni kendime getirmişti.


"Büyüdün ve üniversiteye gideceksin. Bence vakti geldi. Hazır mısın baba-oğul atış yapmaya."

"İzin var mı artık. Ohh sonunda tabiki de varım. Hani ne zaman yapıyoruz."

"Dur bir sakin ol koca oğlan ne kadar sabırsızsın. Silah öyle rastgele kullanabileceğin bir şey değil."

"Başladınız gene silah muhabbetine. Burhan atış matış istemiyorum ben. Korhan hiç bir şekilde eline silah almayacak."

"Abartıyorsun Sevil, sadece bir kaç kez atış yapacağız hepsi bu. Yarın öğle yemeği sonrası atışa gider bir iki saat sonra da geri döneriz. Sen merak etme bebeğim."


Fırsattan istifade birbirlerini öpüyorlardı. Rahatsız olduğumu belirtir bir şekilde öksürdüm. Ancak onlar hiç istiflerini bozmamışlardı. Sonunda ayrılmış gülerek birbirlerine bakıyorlardı. Onları bu kadar yakın görmek sinirlerimi zirve noktaya çıkarmaya yetiyordu. Daha fazla bu mutlu aile tablosuna seyirci kalamadım ve izin isteyerek odama doğru ilerledim.

...

Ertesi sabah içim kıpır kıpırdı bir an önce gitmek istiyordum. Babam silahlara tutkun biridir. Hatta bir koleksiyonu bile var desem ne derdiniz. Onun onlarla arasındaki bağa o kadar özenirdim ki küçükken babamla birlikte atışa gitmek isterdim. Hiç bir şekilde beni götürmek istemez senin için çok tehlikeli derdi. Neyse artık tehlike umurumda falan değildi. İstediğim kadar silahla haşır neşir olabilirdim. 

Öğle yemeği sonrası evden çıktık. Babam önde ben arkada alana doğru ilerliyorduk. Dün ki yağmurlu hava gitmiş yerine güneşli o güzel hava geri gelmişti. Avcılarda bu havayı fırsat bilmiş olacak ki hazır vaziyette gelmişlerdi. Selam vererek yanlarından ilerlemeye devam ettik. Çiçeklerin kendine has kokusu ve kuşların hoş cıvıltıları eşliğinde yürüyorduk. Buraya tabiki de ilk defa gelmiyordum ancak her defasında beni daha da çok heyecanlandırıyordu. 

Sonunda devrilmiş vaziyette duran bir ağacın önüne geldik. Eşyalarımızı kenara bıraktık. Yanımızda getirmiş olduğumuz boş şişeleri ağaç kütüğünün üzerine dizmeye başladım. Dizdikten sona önceki yerime geri döndüm ve beklemeye başladım. Babam çantasından iki adet silah çıkarttı. Birini kendi aldı diğerini de bana uzattı. O kadar heyecanlıydım ki adeta içim içime sığmıyordu.İlk atışı kendi yapacaktı merak içinde ona bakıyordum. Atış yapacağı alana göre kendini ayarladı ve bir gözünü kısarak ateş etti. İki adet şişeyi devirmişti. Birbirimize gülerek baktık sıra bana gelmişti. Heyecandan ellerim terlemeye başlamıştı. Soğukkanlı olan ben silah gördükten sonra heyecanlanıyordum. Kendimi toparlamaya çalıştım ve gözlemlediğim şekilde yerimi aldım. İçimden üçe kadar saydım ve ateş ettim. İlk denemede üç tane şişe kırmıştım. Hiç fena değildi hatta acemi birine göre gayet iyiydim. 

Katilim Sensin [ASKIDA] DüzenleniyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin