5. Kenan "herhangi bir sabah"

103 17 7
                                    




Kenan salonun köşesinde kömürlü sobanın dibine oturmuş üçüncü sigarasını içiyordu.

Pencere açık bırakılmış içerisi buz tutmuştu. Biraz düşünceliydi. Telefonlar kapatılmış aradığı kişilere ulaşılamamıştı. Sessiz sakin yanağındaki tiki hareket etti. Ne yapacağını tam olarak bilmiyordu. Yirmi yıldır alçı ve boya işinde çalışıyordu. Yirmi yıldır her sabah işine gidiyordu. Bu sabah erkenden kalkıp, "lan bu ne soğuk!" diye bağırmış kimseden bir cevap alamamıştı. Eşi bakkala gitmiş kızı odasında uyuyakalmış olabilirdi. Belki işteydi hala ve yine kızını yanına almış olabilirdi. Bunun gibi ihtimallerin üzerinde de durabilirdi fakat sabah kalktığı gibi kolundaki saate baktığında evden gitmiş olduklarını düşündü. Eşini aramadı, kızının odasına bakmadı.

Mutfağa gidip çay suyu koydu. Ayağı ile çöp kovasını açtı, uyku ilacı prospektüsü vardı. Durumu kısaca anladı, derin nefes alıp bütün soruları yutkundu. İnsanın aklı her şeyi çözemiyordu. Üstelik bu defa kaçamıyordu bir yere, erteleyemiyordu sebepleri. Telefonla eşini ve kızını aradı defalarca. Bir sigara ateşledi. İlk sigarada İlay'ı öldürmeyi düşündü; İkincisinde evine çağırıp özür dilemeyi; üçüncü sigarada onu gittiği yerde bırakıp hayatına devam etmeyi. İki bardak çay içtikten sonra son sigarasını sobanın deliğinden attı. Pencereyi kapatıp evden çıktı.

Çok sevmediği abisini gönülsüzce ziyaret etti. İkramları kabul etmedi, karısı annesini sevmediği için abisinin yanında kalıyordu.

"Merhaba Fatma Hanım seni almaya geldim."

Bu söz en az abisi kadar sevmediği yengesinin yüzünde şok etkisi yaratmıştı. Tebessümünü saklayarak, "a-ah! ne oldu ki Kenan abi? İlayda'ya bir şey mi oldu?"

"Yok! İyi. Annemin eşyalarını arabaya atıversene."

"yemek vardı abi, kahvaltı yaptın mı?"

Kenan alaycı baktı. İlayda'nın evde olup olmadığını öğrenmeye çalışıyordu yenge hanım.

"sağ ol, yaptık!"

Fatma Hanım oyayı yarıda bırakmış oğluna bakıyordu. Hiç mutlu değildi bu adam. Bunun için gelmişti. Söyleyeceklerini eve sakladı, bu huysuz gelinin ağzına laf vermek istemiyordu.

Kenan annesine sırtını dönüp eğildi. Yaşlı zayıf kadının kollarını boynuna sarıp ayaklarından tuttu. Tekerlekli sandalyeden koptu kadın. Evden çıkıp yavaşça arabaya bindirdi annesini.

Ne yapacağını annesine sormayacaktı fakat annesi ne yapması gerektiğini söyleyecekti. Bütün anneler gibi.

İLAYDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin