✨ 4. BÖLÜM ✨

49.1K 2.4K 101
                                    

Hayırlı akşamlar arkadaşlar, nasılsınız bakalım? Beni soracak olursanız kafası bi milyon olmuş bir vaziyetteyim resmen.  :/


İnşAllah bölümü beğenir, sonuna kadar severek okursunuz.  ♡



Hikayemiz yeni olduğu için, kütüphanelerinize, okuma listelerinize ekleyebilirsiniz. Hem böylece daha da büyürüz. ☺




Bir çoğunuz biliyordur ama ben yine de hatırlatayım. Facebook'ta grubumuz var ve istek üzerine whatsapptan da açtık. Sizleri bekleriz, efendim. ☺



Facebook grubumuzun adı:  _YabanCicegi_ & Lotus Çiçeği



Şimdi ben susar ve sizleri hikayemizle baş başa bırakırım.



Bolca oy ve votelerinizi de beklemekteyim diyerek,



✨♡✨♡✨♡✨

Keyifli okumalar...

✨♡✨♡✨♡✨




Hayat... Kimi zaman mutluluk verirken, kimi zamanda acıyı tattırıyordu. Oyun gibi... Bir yandan gülerken, diğer yandan da ağlayabiliyorduk. Hani derler ya,
" Gülmek ve ağlamak, birbirinden asla ayrılamayan kardeş gibidirler. " İşte insan  yaşarken bu sözü bir kez daha tasdikliyordu. Her şey aslında bizler içindi. Ağlamakta,  gülmekte... Üzülmekte, mutlu olmakta...




İnsan yaşadıkça büyüyor ve olgunlaşıyordu. Yaşadıklarıyla, hayatından ya birilerini çıkarıyor ya da kalkanlarını kuşanıp, duvar örüyordu. Yıkılmamak için...



Bedirhan gibi...



Bedirhan, yaşadıklarıyla kendisine öyle bir duvar inşa etmişti ki, yıkılmamak üzere. Bir oğlu vardı can dediği Samet' i, bir de kendisinin küçüklüğünden beri yanında olan, anne diyebileceği Remziye sultan... Bu ikisi sadece kendisini en saf haliyle görebilenlerdi.




Evinin içine girdiği anda kalkanlarını indiriyor, evinden dışarı adımını attığı anda da kalkanlarını geri kuşanıyordu genç adam.  Böyle olmak zorundaydı. Yoksa acı çekecekti ve genç adam artık acı çekmek istemiyordu. Acı çekme kotasını doldurmuştu. Dahasını taşıyamayabilir ve daha ağır yaralar alabilirdi.





Bedirhan, bugün evine yeni gelen bakıcı kızın gitmesinin ardından, Remziye sultana " İyi geceler,  " dileyerek merdivenleri tırmanmış ve kendi odasını es geçerek, oğlunun odasına girdi. Yatakta, yüzündeki rahat bir ifadeyle uyuyordu oğlu.



Genç adam, gergin olan yüzünü gevşetip, oğlunun yanı başına ilerledi. Yatağının yanına gelince eğildi ve araba desenli ince yatak örtüsünü yavaşça açıp, yatağın içine girdi ve oğlunu sağ kolunun üzerine alıp sıkıca sarıldı. Saçlarına bastırdı dudaklarını ve gözlerini kapatmadan,
" İyi ki sende beni terk etmedin! " dedi. Ardından da oğlunun bebeksi kokusunu içine çekerek, gözlerini kapattı ve huzurlu uykunun kollarına kendisini teslim etti. Zaten ne zaman oğluyla birlikte uyusa, her daim huzurla uyur ve yüzündeki gülümsemeyle uyanırdı.

İLK TEŞEKKÜR || TAMAMLANDI (Düzenlenecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin