✨ 15. BÖLÜM ✨

33.6K 1.9K 88
                                    

Hayırlı geceler arkadaşlar, geciken bölümle geldim karşınıza. 😄 Evet alıntıdan sonraki gün gelecekti ama beklenmedik misafirler peş peşe gelince yazmaya fırsatım olamadı. Nasip bugüneymiş diyelim.

Bölüm şeker tadında oldu diyebilirim. :))

Vote ve en önemlisi yorumlarınızı beklemekteyim. :))

✨♡✨♡✨

KEYİFLİ OKUMALAR

✨♡✨♡✨

Ebrar, duyduğu gerçeklikle içinde yaşadığı sevinci dışa vurdu. Oturduğu koltuktan kalktı ve ellerini çırparken, " Gerçekten evlenecek miyiz? " diye sordu.

Bedirhan, aldığı bu karşılıkla birlikte dudaklarını yana doğru kıvırıp tebessüm ederken, " Gerçek olmamasını mı isterdin? " diye sordu.

Ebrar, sevdiği adamın sorusuna, soruyla karşılık verince iki elini de belinin iki yanına koydu. Vücudunun üst kısmını eğerek, Bedirhan' a yaklaştı. Uzun siyah saçları omuzlarından öne doğru salındı. Gözlerini adamdan çekmeden, "Oyun mu oynuyorsun? " diye sordu ve anında kaşları çatıldı. Bunun düşüncesi bile hayal kırıklığıyla beraber canını acıtırken, gerçek olmaması içinde içinden dualarını etmeye başlamıştı.

Bedirhan bakışlarını kızdan hiç çekmeden dikti gözlerini. Dizinde yatan oğlunun başını alıp koltuğa koydu ve ayağa kalktı. Bir adımda Ebrar' ın karşısında durdu. Duruşunu düzeltmesini bekledi. Beklediği gerçekleşince de ellerini pantolonunun cebine koydu. Gövdesini kıza doğru eğdi. Onun hâlâ karşısında dik durması karşısında çarpıkça gülümsedi ve çok vaad eden kelimeleri sırayla söyledi.

" Zamanı geldiğinde öğrenirsin! "

Ebrar duyduğuyla, Bedirhan' ın ne demek istediğini anlayamadı ve bunu bakışlarına da yansıtarak adama bakmaya devam etti. Düşünse de şu anda anlayamıyordu. Şaşkınlıkla aralanan dudaklarının arasından, "Anlayamadım," dedi.

Bedirhan duruşunu dikleştirdi. Bir elini cebinden çıkardı ve kızın belinden tutup kendisine yanaştırdı. Şaşkınlıkla açılan gözlerine bakarak başını eğdi. Kızaran yanaklarına baktı. Tebessümü genişlerken, biraz daha yaklaştı ve yüzleri arasındaki mesafeyi kapatıp kızaran yanağından öptü. Tam geri çekilmeden dudaklarını kızın kulağına yaklaştırdı. Kısık sesiyle, "Eğleneceğiz," dedi. Vücudunu kızdan uzaklaştırdı. Onun afallayan yüzüyle eğlenerek gülümsedi ve bir şey demesini beklemeden arkasını dönüp çocuğunu kucağına aldı ve eve doğru yürümeye başladı. Arkasında şaşkın aşık bırakarak.

Ebrar, giden adamın arkasından bakarken, her zamanki gibi dudaklarına tebessümü konmuştu. Bu adamı düşünmesi, adını işitmesi, adamın kendisi... Her şeyiyle kendisini mutlu ediyordu. Onun varlığı bile mutlu olmasına sebepti. Her şeyiyle kabullenmişti. Evet suratsızdı ama yine kendisinin Mendebur Suratlı sevdiğiydi.

Ne kadarda güzel birbirlerine iltifatlarda bulunuyorlardı. Kendisine Palyaço diyen adama, Mendebur Surat demesinde hiçbir artniyet olmazdı, öyle değil mi?

Palyoço!

Ebrar bu kelimeyi sevdiği adamdan ilk duyduğu zamanı hatırlafığı anda dudaklarına konuk olan tebessüm, yerini gülümsemeye emanet etti. Ne güzeldi sevdiği adamla geçirdikleri her an. Hülyalı hülyalı hayallere dalmıştı ama bir an önce eve girmesi gerektiğini biliyordu. Arkadaşını davet etmişti ve onu tamamen unutmuştu. Hızla kendisine gelmek için iki eliyle yanaklarına hafifçe vururken, " Kendine gel Ebrar,kendine gel! Bu dünya da ilk evlenem sen olmayacaksın! " diye kendi kendine söylenirken son söylediğiyle kaşlarını birazcık çatarak eve doğru ilerledi. Dudaklarında ise şu an ki favori mırıltısı hakimdi.

İLK TEŞEKKÜR || TAMAMLANDI (Düzenlenecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin