✨ 28. BÖLÜM ✨

33.7K 1.6K 130
                                    

Hayırlı akşamlar herkese. Nasılsınız bakalım. Beni soracak olursanız oldukça yoğun. Sizleri beklettiğim için özür dilerim. Gelen yorumlarınızı okuyor ama şimdilik yanıtlayamadığım için de özür dilerim. Sakın benden yorumlarınızı esirgemeyin. Bu bölüm'de de değerli yorumlarınızı beklemekteyim. 🤗

Son olarak sosyal medya hesaplarımı soranlar için hikayenin sonunda yazacağım. 😇

Şimdilik sizleri hikaye ile baş başa bırakıyorum. 💜

✨🌫✨🌫✨

KEYİFLİ OKUMALAR

✨🌫✨🌫✨

Bedirhan konuşmasına kaldığı yerden devam etti. "Öyle süslü kelimeleri kullanmayı bilmiyorum, biliyorsun beni Ebrar. O yüzden kendimce birkez daha soruyorum. Benimle evlenir misin Palyaço?"

Ve Ebrar, kendisine yeniden "Palyaço" diye seslenen adama tebessüm ederek baktı.

Sanki hiçbir şey olmamış gibi.

Sanki hiçbir şey yaşanmamış ve değişmemiş gibi.

Ebrar güldü, adam güldü.

Ve adamın gülüşünün yolunun sevdiğinden geçtiğini bir kez daha kanıtlamış oldu.

Ebrar derin bir nefes alıp sevdiği adamın gözlerinin içine bakarak sorduğu sorunun yanıtını vermek için dudaklarını hafifçe aralarken, Bedirhan heyecanla alacağı "Evet" cevabını bekledi.

Peki Ebrar ne diyecekti?

🌿♥🌿♥🌿

Ebrar, kendisinden cevap bekleyen adama bakmayı sürdürdü. Hiç konuşmadan sadece gözlerinin içine bakıyordu. O gözlerde kendisine ait bir şeyler görmeyi istiyordu yanılmamak için. Bu sefer oyun olmasını, sevdiği adamın kendisini ikinci kez yıkmasını istemiyordu. Yıkıntılar arasında zar zor toparlanabilmişken,  yeniden aynı şeyleri yaşayamazdı. Bu sefer olmazdı. Bu sefer ayağa kalkamazdı.

"Ebrar?" diye seslenen Bedirhan sevdiği kızdan cevap beklediğini beliryen bakışlarıyla bakarken, masanın altında ayaklarını stresten sallamaya başladı. 'Hayır' cevabını almaktan ölesiye korkuyordu. Biliyordu şu anda sevdiği 'hayır' dese sonuna kadar hakediyordu çünkü sevdiğine haketmediklerini yaşatmıştı. Onu ağlatmış, üzmüş ve en ağır ithamlarda bulunmuştu. Onu diğerleriyle karşılaşması, onlarla bir tutması yaptığı en büyük hataydı, yanlıştı. Ona haketmediği şeyler yaşatmıştı ve bunun pişmanlığını ölene kadar yaşayacağını biliyordu. O pişmanlığı hiçbir zaman son bulmayacaktı.

Ebrar, bakışlarını bir süre sevdiği adamdan çekerek, masanın üstündeki ellerine çevirdi. Kendi içerisinde çelişkiyi yaşıyordu. Kalbinin cevabı belliydi de, aklı engelliyordu o cevabı vermesini. Eğer kalbinin istediği cevabı verirse yine üzüleceğine inanıyordu aklı. Yine aynı şeyleri kalbine yaşatmak istemiyordu. Çünkü kalp ve akıl her ne kadar zot kutuplar gibi görünse de aslında ikisi de birbirine o kadar bağlı ki, ikisinin ayrılığı düşünemez. Ne akıl kalp'siz yapabilir, ne de kalp akıl'sız yapabilir.

Ebrar, boğazını hafifçe temizleyerek, dudaklarını aralayıp, "Bilmiyorum," dedi ilk olarak. Ardından sevdiği adamın gözlerinin içine bakarak, "Belki beni yeniden yaralayacak, üzecek hatta ağlatacaksın. İşte bu yüzden aklım 'hayır' diyor," diyerek konuşmasını sonlandırdı.

İLK TEŞEKKÜR || TAMAMLANDI (Düzenlenecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin