✨ 9. BÖLÜM ✨

37.9K 2.3K 115
                                    

Hayırlı akşamlar arkadaşlar nasılsınız?

Gelen yorumlar inanın beni çok mutlu ediyor ve bunun için her birinize tek tek teşekkür ederim.

Bakalım bu bölümümüzde de bizleri neler bekliyor.

Bölüme başlamadan iki adet duyurum olacaktı.

1. Facebookta grubumuz var ve sizleri oraya da bekleriz.
Adı: 🌸 _YabanCicegi_ & Lotus Çiçeği 🌸

2. Wattpad profilimde yeni bir hikayenin tanıtımını paylaştım. Ona da göz atar ve yorumlarınızı belirtirseniz çok sevinirim.
Adı: Aşk Kırıntısı

Vee vote - yorumlarınızı beklemekteyim.

✨◇♡✨◇♡✨

KEYİFLİ OKUMALAR

✨◇♡✨◇♡✨

Anne... İki hecelik kısa kelime olabilir ama anlamı o kadar büyük ki, insan anlata anlata bitiremez. Şüphesiz herkesin ' anne ' kelimesine yüklediği anlam farklıdır. Peygamber efendimizin bir hadisi şerifinde, "Cennet annelerin ayakları altındadır" diye buyurur. Ve işte bu hadis aslında anne varlığının ne kadar önemli olduğunu açıklıyor.

Ağlarken anne diye ağlarız. Annemiz gelir ve bizleri kucağına alıp, " Ağlama yavrum, " der. İşte biz o zaman sakinleşiriz. Mutlu olduğumuzda anne deriz ve boynuna sarılarak mutluluğumuzu yaşarız.

Anne...

Kimisi annesini tanırken, kimisi de annesini tanımaz. Doğduğu anda annesiz kalırlar. Sadece babaları vardır. İşte onlardan sadece biriydi Samet. Doğduğu anda anne kokusunu bilemedi. Ağladığında annesi yerine babasına sarıldı. Anne ne demek bilemedi. Bu yüzden de ilk kelimesi baba oldu. Ağladığı zaman baba diye ağladı. Daha küçüktü belki ama bu yaşına kadar hiç annesini sorgulamamıştı bir gün hariç.

Bir gün, babasıyla gittiği arkadaşının evinde karşılaşmıştı anne kavramıyla, canlı olarak. O kadının, çocuğuna nasıl sarıldığını ve öptüğünü gördüğünde canı acımıştı Samet' in. Hem o acı öyle bir acıydı ki, yürüyemediğini öğrendiği zaman bile bu kadar acımamıştı canı.

O gün ağlamak istemiş ama babasının kendisine üzgün bir şekilde baktığını hem de kendisine sıkıca sarılmasından sonra ağlayamamıştı. Benim de babam var demişti sessizce. Üzemezdi babasını. Babası kendisine o kadar çok bağlıydı ki bunu görebiliyordu. Kendisine sevgi doluydu. Bununla yürüyememesini takmıyordu kafasına aslında. Bazen üzüldüğü oluyordu elbette. Özellikle televizyonda izledikleriyle, çocukların parklarda nasıl eğlendiklerini gördükçe, koştuklarını, bisiklet sürdüklerini gördükçe, yürümeyi istiyordu. Aslında yürümenin nasıl bir duygu olduğunu bilmek istiyordu küçük çocuk.

Önceden babası ve Remziye annesiyle doktorlara gidiyorlardı. Canı yanıyordu doktor amcalarının yaptıklarıyla. Bir gün babasıyla doktor amcanın konuşmalarını duymuştu. Doktor amca babasına,
" Oğlunuz tedavilere cevap vermiyor!" demişti. Sonra babasının nefes alışlarını dinlemişti. Üzmüştü babasını! Kendisi de üzülmüştü! Asla babasını üzmek istemiyordu. Hem bu sabah kendisine gülerek ve heyecanla soruyla üzülmüştü. Olumsuz cevabıyla da babasını tekrardan üzmüştü.

İLK TEŞEKKÜR || TAMAMLANDI (Düzenlenecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin