✨ 6. BÖLÜM ✨

43.2K 2.2K 131
                                    

Evet gün bitmeden bölümü yetiştirdim. Öncelikle gecikme için özür dilerim ama Cuma daha bitmedi de mi?  :))

İnşAllah bölümü severek ve yüzünüzde küçükte olsa bir tebessüme sebebiyet vererek okursunuz. ♡♥♡

Bu arada Yeniden Doğuş hikayem, Romantizm katagorisinde 4. Soraya yükselmiş. Çok mutlu oldum. Bunun için her birinize, okuyan, vote veren, yorum yapan, herkese teşekkür ederim. Darısı İlk Teşekkür hikayemizin başına diyelim ve sözlerimi sonlandıralım... ☺☺☺

Sizleri bölümle baş başa bırakıyorum ve bool bool vote ve yorumlarınızı bekliyorum...

✨♡✨♡✨♡✨

Keyifli Okumalar...

✨♡✨♡✨♡✨





Mutluluk...  O kadar yüce bir duyguydu ki, kelimelerle anlatılamayacak kadar güzeldi, özeldi. Kimisi doyasıya yaşarken, kimisi de yoksundu bu duygudan. Kimileri elindeki mutluluğu geri teperken, kimileri de mutluluğu yakalayabilmek için çalışır.

Samet' te elindekileriyle mutluluğu yaşayabilen yüce gönüllü, beş yaşında bir çocuktu. Evet! Belki tekerlekli sandalyeye mahkûmdu ama mutluydu. Görebiliyordu...  Babasının, sevdiklerinin nasıl biri olduğunu görebiliyordu.  Duyabiliyordu... Babasının ve sevdiklerinin seslerini nasıl olduğunu biliyordu. Seviliyordu... Sevginin, sevilmenin nasıl bir duygu olduğunu biliyordu. O küçücük kalbini yüceliğiyle, her gece yatmadan önce başını yukarıya kaldırıp, Allah' a teşekkür ederdi.

" Teşekkür ederim Allah' ım, " derdi gülümseyerek.  " Babam ve Remziye anne beni seviyor ya, sende beni seviyorsun de mi? " derdi. Sonrasında,  " Bende seni çok seviyorum Allah' ım, " diye sonlandırırdı duasını.

Samet, şimdi daha da mutluydu. Çünkü, kendisini bir kişi daha seviyordu. Hem onun sayesinde şimdi basketbol oynayacaktı ve çok eğleniyordu.

" Oyun zamanı! " diyerek ellerini kaldırıp çırpan Samet, aynı zamanda şen kahkahalarıyla bahçedeki üç kişininde mutlu olmasını sağlıyordu.

Ebrar, yüzündeki mutluluk ışıltısıyla, küçük çocuğa bakıp genişçe gülümsedi.

" Ben yeneceğim seni Yakışıklım! " dedi kendinden emin bir şekilde. Yüzüne de kararlı ifadesini vermeye çalışsa da dudaklarındaki gülümseme her şeyi ele veriyordu. Genç kızın amacı, Samet' in bugünkü hissettiği acılardan uzaklaştırabilmekti. Amacı odasında, ' Ben basketbol oynayamam, ' diyen üzgün sesi iyileştirebilmekti. Aslında genç kızın amacı tek bir olguya yönelikti. O da,  Samet' in mutluluğu.

" Hııh, " diyen Samet, kollarını göğsünde bağlayıp, " Ben yeneceğim bikerem, " dedi.

Remziye hanım, bu küçük atışmayı gülerek izliyordu. Bakışlarını büyük oğlum dediği Bedirhan' a çevirdi. Onunda nemlenen gözleriyle karşılaşınca anlayışla gözlerini açıp kapadı usulca. Hissettiklerini anlıyorum demekti ve Bedirhan hafif tebessüm ederek karşılık verdi bu sessiz diyaloğa.

" Hadi o zaman başlasın basketbolumuz, " diyen Ebrar, hemen Samet' in yanındaki sandalyeye oturdu.

" Topunuzu da alın bakalım, " dedi Remziye hanım topu genç.kıza uzatarak.

Ebrar topu Samet' e uzatacaktı ki küçük çocuğun bilmiş sesini duydu. 
" Her zaman bayanlara öncülük tanımalıyız. " Genç kız şen bir kahkaha atarak topu elinde evirip çevirdi şekil verir gibi. Elinde basketbolcular gibi tutup, havaya kaldırdı ve potaya doğru attı ya da atmaya çalıştı. Çünkü top potanın kıyısından bile geçememişti.


İLK TEŞEKKÜR || TAMAMLANDI (Düzenlenecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin