Batu'dan...
Berra'yı arabaya koydum bende kendi yerime seri hareketlerle geçtikten sonra telefonu alıp Arda'yı aradım. Açtığında birşey demesine izin vermeden, "Arda Gece ve Esra'yı al bizim eve götür bende Berra ile geliyorum." Dedim hızlı bir şekilde, "Noldu abi bir sıkıntı yok demi?" nefesimi dışarı verdikten sonra, "Yok sen dediğimi yap." Dedim ve birşey demesine izin vermeden telefonu kapattım. Arabayı çalıştırdıktan sonra eve doğru sürmeye başladım. Berra.. gerçekten garip bir kız gözleri hiçbirşey anlatmıyor dümdüz geldiği günden beri uzak durmaya çalışıyor bugün o sözleri gerçekten isteyerek söylediğim böyle,bu kadar üzeceğini tahmin dahi edemezdim. Kafamı saniyelik yan tarafıma çevirdiğimde çok ağladığından olsa gerek göz altları hafif morarmış saçları dağılmış uyuyan bir Berra gördüm. Ağladı,bağırdı,çağırdı belki de sondu... ama son söylediği sözler o kadar çok aklıma takıldı ki unutamıyorum. 'O zaman hiçbir şey bilmediğin insanlar hakkında ona birşeyler söyleyip kalbini kırma bilmiyordum demekle geçmiyor.' Ne yani bu kadar mı çok canını yakmıştı söylediklerim? Düşüncelerim hala beynimde beni hapsederken Benim,Arda'nın,Yağız'ın ve Aras'ın beraber yaşadığı evin sokağına giriş yaptım. İki katlı evin araba için ayrılan bölümüne arabayı park ettikten sonra yavaş adımlarla inip Berra'nın kapısını açtım. Kucağıma alıp eve doğru yürüdüm kucağımdayken burnuma dolan kokusu ile şuana binlerce küfür savururken derin bir nefes aldım çok farklıydı, koklayınca insan nefes aldığını hissediyor sanki.. Saçmaladığımı fark ederek kafamı iki yana salladım. Bu düşüncelerle evin kapısının önüne gelmiş zile basacakken kapının birden açılmasıyla gözlerimi o tarafa döndürdüm. Arda ve Esra bana bakarken Esra konuşacakken Arda ağzını kapattı başıyla işaret ederek Berra'nın uyuduğunu gösterdikten sonra elini ağzından çekti hala kapıda dikilirken fısıltıyla, "Çekilin de geçeyim şurdan." Dedim ikisine bakararak Arda bir adım geri çekilp bana yol açarken Esra hala Berra'ya bakıyordu. Arda'nın, "Esra çekilde geçsin." Sesiyle Esra irkilip yol açarken bende kucağımda Berra ile içeri girdim. Arda arkamdan kapıyı kapatırken, "Ben Berra'yı benim odama çıkartıyorum 1-2 saate uyanır birşeyler hazırlayın." diye düz bir sesle Arda'ya seslenirken merdivenleri çıktım. Yavaşca odama girip ses çıkarmadan Berra'yı yatağa bıraktıktan sonra yatağın yanında bulunan siyah koltuğa oturup Berra'yı izlemeye başladı. Onu bu kadar etkileyen onun deyişi ile 'paramparça' yapan ne olabilir ki veya... kim? Sıcak olduğunu fark ederek üzerimde ki ince siyah hırkayı çıkartıp koltuğun yanına koydum. Hafif geriye yaslanarak aklımda ki düşüncelerle gözlerimi kapadım...
Berra'dan...
Gözlerimi tanıdık bir kokuyla yavaş yavaş açarken nerede olduğumu çözmeye çalıştım. Kollarımdan destek alarak dikeldiğimde koyu mavi,gri ve siyah ile döşenmiş bir odadaydım. Ben hala odayı incelerken kafamı sağ tarafa çevirdiğimde küçük siyah koltukta uyuyan bir adet Batu gördüm burası onun odasımıydı ki? En son beni kucakladığını ve eve getireceğini söylediğini hatırlıyorum. Ayaklarımı yataktan sallandırıp yatağın yanındaki komodinin üstünde duran saate baktığımda saatin 10.00 olduğunu gördüm. Yavaş adımlarla ses çıkarmadan ayağa kalkıp karşıda duran aynaya baktığımda göz altlarımın morarmış saçlarımın dağılmış olduğunu gördüm. Ellerimle saçlarımı düzelttikten sonra gözlerime yapacak birşey olmadığından öylece bırakıp kapıya doğru ilerledim kapıyı yavaşca açtıktan sonra aşağıdan gelen sesler ile oraya yöneldim merdivenlerden inip karşıda ki kapıdan içeriye girdiğimde Gece,Esra,Arda ve tanımadığım bir çocuğun birşeyler yaptığını gördüm. İçeriye ilerledikten sonra beni farketmedikleri için kızların görmesi adına, "kızlar." dedim. Anında herkesin kafası bana dönerken Esra elindeki işi bırakıp bana baktı, "Nasılsın?" Diye sorduğunda göz devirecekken kendimi zor tuttum. Allah aşkına nasıl gözüküyordum dışarıdan mutlu,sevinçli,neşeli falan mı? Aklındaki düşünceleri yok edip, "İyiyim." Diyebildim ağlamaktan yok olan sesimle. Hala herkesin gözü benim üzerimdeyken tanımadığım çocuğa gözlerimi çevirdim. Batu ve Arda'nın aksine mavi gözlü ve sarışındı ama bakışları Arda'ya değil Batu'ya benziyordu. Soğuk ve hissiz... Ben hala onu incelerken yüzüne çarpık bir gülüş ekleyerek elini uzattı ve, "Yağız." Diye kendini tanıttı. Hafifçe tebessüm ettim. Uzattığı ele elimi uzatarak, "Berra." Dedim. Elimi elinden çekerek bana bakan Arda'ya döndüm yaptıkları işleri göstererek, "Yardım edeceğim birşey var mı?" diye bir soru yönelttim. Hiçbir şey olmamış gibi davranma vakti! Gece'nin, "Biz hallettik Batu nerde onu da çağıralım." Deyişiyle ona dönüp, "O yukarda uyuyor,ben çağırayım." Diyerek mutfak kapısına doğru ilerledim. Merdivenlerden çıkarken aynı zaman da ona ne diyeceğimi düşünüyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Koyu Gece'
Teen Fiction'İki büklüm oldum acıdan, ama ben yine gülümsedim sen şimdi gelmiş bana seni üzüceğim diyorsun, ben zaten bitmişim adam ne üzülmesi?'