Dudaklarım hala Batu'nun dudaklarının üstündeyken, beynim sanki 4-5 rakı şişesini bir anda bitirmiş işlevini görüyordu, hiç birşey hissetmiyordum. En son alt dudağıma yaptığı tatlı işkenceden sonra kafasını geri çekip alnını, alnıma koyması ile dudaklarına doğru derin bir nefes bıraktım kollarım hala boynundayken onun elleri belime işkence ediyordu. Gözlerimi ağır ağır açtığımda bana çok derin bakan iki kahverengilikle karşılaştım. Şimdi ne olacaktı? Rahatlamak, unutmak için yaptığım bir hareket daha da mı çok zarar verecekti herşeye? Ellerim boynundan omzuna doğru inerken bir adım geri çekildim. Gözlerine bakamıyordum, sıradan bir renk olan depderin kahverengilikler hapsediyordu beni, bakınca çıkamıyordun işin içinden. "Ben.." diye söze başladığımda söze devam edemedim. Ben ne Allah aşkına? Ben seni isteyerek mi öptüm diyeceğim. Saçmalama Berra. Beyin fonksiyonlarına sahip çık. "Sen ne?" Sorduğu soruyla şeklini ezberlediğim tahtalardan gözümü çekip, gözlerine bakmaya çalıştım. "Özür dilerim.", kaşları çatılırken "Neden?" diye sordu. Cidden neden Berra? Vücudumun gerginliği ile derin bir nefes verirken omuzlarımı sertçe yere bırakıp çaresizce Batu'ya baktım. Savunmasızlığımı anlamış olması için dua ederken, "Tamam. Im.. Benim işim bitmişti zaten, aşağıdayım ben." diyerek hızlı hareketler ile odayı terk etti. Nefes alıp küçük merdivenin son basamağına kendimi bıraktım. Allah'ım naptım ben? Hiç bu kadar savunmasız hissetmemiştim. Ellerimi saçlarımın alıp, duvarlara baktım, çok güzel olmuştu.. Fazlası ile Ecrin'e uyacak bir odaydı. Değişik düşüncelerle o anı beynimden yok etmek istesem de olmuyordu, son kalan gücüm ile ayağa kalkıp boyaların kutularını topladıktan sonra odadan çıktım. Aşağı kata indiğimde herkes salonda toplanmış oturuyordu. "Bitirdin mi?" Gece'nin sorusu ile ona dönerken boş yer arıyordum, yani hayır neden birtek Batu'nun yanı boş ki Allah aşkına? İkili koltukta onun yanına otururken "Bitti." dedim Gece'ye bakarak. "Ece ve Ecrin cumartesi günü geliyor demi?" Esra'ya kafamı salladığımda yan tarafta bana bakan Batu'ya gözlerimi çevirdim. İnatla gözlerimi çekmezken o da aynısını yapıyordu. Gözlerinde anlayamadığım şeyler vardı. Yoğunluk, acı, hissizlik hepsi bir insanda toplanmıştı. Mavi kadar huzur verici, uzay kadar sonsuzdu. Tanımsız ve harika birşey. Fazlası ile huzur verici, evet düşüncelerim fazlası ile yanlıştı ama bu böyleydi. Uzun aradan sonra ilk defa birisinin gözlerinde huzur buluyordum.
"O zaman biz markete gidelim Yağız." Arda'nın sesini yükseltmesi ile bakışlarımız kesilirken başımı onlara çevirdim hepsi ne oluyoruz gibisinden bize bakıyordu. Ne zamandır göz gözeyiz lan biz? "Bizde Ece'nin odasını bitirelim Esra, Berra yoruldu." diyerek ikiside ayağa kalkıp bana ima ile baktı, "Olur." diyerek hiç bozmadan arkama yaslandım. Arda ve Yağız evden çıkarken, Esra ve Gece üst kata çıktılar.Salonda ikimiz kaldığından oluşan sessizliği başımı arkaya yatırıp gözlerimi kapatarak değerlendirdim. Bir, iki dakika sonra dizlerimde hissettiğim birşey ile gözlerimi açarken Batu'nun koltuğa uzanıp başını dizlerime koyduğunu gördüm yaptığı şeye karşı gözlerim açılırken, bana ne var derecesinde bir bakış attı.
"Dün akşam uyuyamadım, artı odayı yaptım yoruldum. Ne yapayım?" diyerek savunmasını yaptıktan sonra gözlerini kapattı. Kısık bir sesle "İyi." dedikten sonra onu izlemeye başladım. Saçları hiç özen gösterilmemesine rağmen muhteşem duruyordu. Kiprikleri uzun ve kıvrımlı geliyordu, bu o iki kahverengiliği daha kusursuz hale getiriyordu. "Beni izlemek yerine saçlarımla oynayabilirsin." dediği şey ile kaşlarım çatılırken, beklemediği birşey yapıp, "İzlemek daha güzel." diyerek gülümsedim. Dediğim şey ile gözleri açılırken, "Saçlarımla oynarsan daha rahat uyurum." , yan bir şekilde gülüp "Nerden geliyor bu alışkanlık?" diye sorduktan sonra biraz kayarak konumumuzu daha rahat hale getirdim. "Annemden." verdiği cevap ile yüzümde gülümseme giderken gözlerinden geçen acıyı farkettim. Çok kötüydü, ve bir yanı hep eksikti. Ellerimi koltuktan saçlarına çıkardığım da, saçlarının ne kadar yumuşak olduğunu farkettim. Fazla kusursuzdu ve bu kusursuzluğun altında muhteşem şeyler yatıyordu.
Batu dizimde uyuya kaldıktan sonra bende eski pozisyonumu alıp, gözlerimi kapattım.Batu'dan..
Öpmüştüm.
Ve, karşılık vermişti.
Karşılık verdi.
Bu düşünce beynimde şimşek gibi parlarken, suratıma bir gülümseme yayıldı. Huzur vermişti, bir iki dakika da olsa ayrılmıştım bu karanlık dünyadan.
Merdivenlerden aşağı inerken bu düşünceyle beraber kafamı iki yana salladım. Unut Batu. Unut yoksa herşey istemediğin bir hal alacak. Yüzümü ellerimin arasında ovaladıktan sonra salona doğru ilerledim. Kızlar üçlü koltukta Yağız ve Arda ise ikili koltukta oturuyordu. Ünitenin yanındaki ikili koltuğa oturduktan sonra Yağız'ın sesiyle ona döndüm. "Ne yaptınız abi? Bitti mi?" Başımı yavaşça sallayarak, "Evet." diyerek arkama yaşlandım. Düşünceler beynime sığmayacak şekilde patlayacak gibilerdi. "Berra yukarı da mı?" Gece'nin sorusuna ses çıkarmadan başımı salladım. Evet yukarda ve o benden daha kötü durumda diye bağırmak istesemde kendimi dizginledim. Merdivenden gelen ayak sesleri ile gözlerimi açarken Berra salona girdiğinde gözlerimi ona çevirdim. Yanımdan başka boş yer varmı diye bakıyordu.. Daha doğrusu olabildiğince benden kaçmak istiyordu da diyebiliriz, haklıydı. Çünkü belki de sonra çok pişman olacağı birşey yaptı benim gibi. Ama yine de, o bir kaç dakikaya değerdi gibi hissediyorum. Bu sert adamın içi ilk defa bu kadar huzurlu ve derin. Yanıma gelip oturduğun da Gece'nin sorusuyla ona dönüp cevap verdikten sonra gözlerini bana çevirdi. Gözlerinde ki anlamı ilk günden beri çözemiyordum belki de çözmeyecektim bilmiyorum, açmıyordu kendini bana. Evet o açmış gibi hissetse de hala kamış birşeyler vardı. Gözleri ile hissettirmeyi çalışıyordu olanları, o derin siyah kuyular ile. Sonsuzluk kelimesinin tanımı gibiydi, bazen derinliğinden göz bebeklerinde kendimi göremiyordum. Arda'nın yüksek sesi ile gözlerimi ona çevirirken bana 'ne ayak?' der gibi bakıyordu. Gözlerimi devirip saçlarımı düzelttim. Ne bok olduğunu bende bilmiyorum kardeşim. Kızlar Berra'ya birkaç birşey söyledikten sonra yukarıya çıktı. Yorgundum, dün uyuyamıştım. Ve olanlar.. Ağır gelmişti. Bugün içimden gelenleri yaptığımı varsayarak birkez daha beynimi değil kaburganın içindeki herşeyin suçlusu olan şeyi dinleyip kafamı Berra'nın bacaklarına koyup uzandım. Geriye attığı kafasını kaldırıp beni gördüğünde gözleri sanki yaratık görmüş gibi açılmıştı. Onun bu tepkisine "Dün akşamdan beri uyuyamadım. Artı odayı yaptım. Ne yapayım?" Diyerek savunmamı yaptım kadar omuzlarını indirdikten sonra "İyi." Diyerek bana bakmaya devam etti. Beni izlediğini bildiğimden bozmamaya karar vererek bir süre bekledim. Hiçbir yerde şu rahatı bulamazdım sanırım bu düşünce ile dudaklarım kırılırken, "Beni izlemek yerine saçlarımla oynayabilirsin." dediğim şey ile kasları çatılırken, "İzlemek daha güzel." dediğinde dediği şeyle kısık olan gözlerim dediği şeyi algılayarak açıldı. Bozmadan, " Saçlarımla oynarsan daha rahat uyuyabilirim." yandan gülüp, "Nerden geliyor bu alışkanlık diye sorduğunda anılarım aklıma gelirken vücudum gerildi. Kısa bir yutkunmadan sonra "Annemden." deyip gözlerine baktım yüzündeki yandan gülüş yavaşça silinirken elini saçlarıma getirdi ince parmakları saçımda dolanırken gözlerimi kapattım. Daha güzel ne olabilir diye düşündüm. Annesiz büyüdüm ben. Gerçekten düşünerek saçımı okşayan kimse olmadı benim incinmemi istemeyen hissetirmeyen kimse olmadı.
Kız arkadaşımdan ayrıldığımda dizlerine yatıp gözlerimi kapatacağım kimse olmadı. Bunu içten yaptığını hissettiren kimse olmadı, şuana dek. Şuan bunu hissettiğim için mi bu kadar huzurluyum. Yoksa bunu böyle düşünmek istediğim için mi? Bir erkek çocuğunun annesiz kalması çok ağır değil mi? İlerde bir kadına nasıl davranacağını bilemezsin. Veya anne, bu senin yeni kızın diye tanıştıracağın kimse yok. Veya anneler gününde bir demet papatya alıp sen gibi kokuyor diyeceğin kimse yok.. Bunlar hep içimde geçmeyecek bilmiyorum. Ama alıştım. İçim içimi hissetmiyor. Acı içimi kaplamışken, yeni umutlara yer yok Batu Arslan. Yeni acılara yer yok.Evvvvet Merhabaaa😻 Evet biliyorum çok fazla bir ara oldu ama sınavlar.. sınavlar. Bu sadece 1.kesiti devamı gelecek daha fazla bekletmek istemedim. Bundan sonra daha düzenli paylaşacağım kocaman öptüm... İyiki varsınızzzz🎈
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Koyu Gece'
Roman pour Adolescents'İki büklüm oldum acıdan, ama ben yine gülümsedim sen şimdi gelmiş bana seni üzüceğim diyorsun, ben zaten bitmişim adam ne üzülmesi?'