Gece mutfaktan çıkmış, soru soracakken Batu'yu ve büyük oranda(!) öfke ile patlayan gözlerimi gördükten sonra, ağzını kapayıp bana doğru ilerledi. Çantasını aldıktan sonra beraber evin dışına çıktık, sinirden parmak uçlarım buz kesilirken bacaklarımın hissizleşmesiyle merdivenlere oturdum.
Gece başını direk bana çevirirken hızla yanıma eğildi. "İyi misin?" kolumu hafifçe tuttu, "Berra titriyorsun, beni korkutma." bedenin benden izinsiz titreyip buz kesmeye başlarken yeni yeni kriz geçirdiğimin farkına varıyordum. Hayır, lütfen şimdi değil... Bilinçsiz bir şekilde ellerim saçlarıma giderken sert bir şekilde tutup sıktım. Gözyaşlarım özgürlüğüne kavuşmuş gibi yanaklarıma hücum ediyordu, bilincim yavaşça kapanırken Gece'nin korkmuş sesini duydum.. "Berra! Berra, nolur kendine gel."...**
Gözlerimi o nefret ettiğim koku ile açarken, bir kez daha kendime lanet ettim. Bu durum da olmaktan, bunları yaşamaktan kendimden nefret ediyordum. Gözlerimi tam olarak açınca etrafım bakıldığımda sağ tarafımda ki sandalyede oturup bana pür dikkat bakan Gece'yi gördüm. Benimde ona bakmamla yerinden fırlayıp, yanıma yatağa geldi. " Berra! Beni çok korkuttun!" korktuğu gözlerinden belli olurken teni solmuştu.. Ne yani benim için bu kadar endişelenmişmiydi? Kollarımdan destek alıp hafif dikelerek, "Sakin ol, iyiyim. Esra'ya haber verdin mi?" cevabımla derin bir nefes verirken ne zamandır omzunda asılı olduğunu bilmediğim çantayı sandalyeye koyarak ellerini saçlarına geçirdi. "Verdim, aşağıda su almaya gitti. Onu boşver. Sen bana hemen o gerizekalının ne yaptığını söy-le-ye-cek-sin." Gece'nin gözlerinde gördüğüm korku yerini gözlerini patlatacak bir öfkeye dönüşürken kendini zor tutuyormuş gibi görünüyordu. Onu ilk defa böyle görüyordum.. Kolumda ki serumu önemsemeyerek hafifçe kalktım ve ayaklarımı yataktan sarkıttım. "Sakin olur musun?" başını iki yana sallayarak sesini yükseltti. "Sakin falan olmuyorum Berra! Yeter! Hiçbir şeyi bana anlatmıyorsunuz! Neyim ben gözünüz de sıradan bir insan falan mı? Sen bugün orda benim önümde nefes alamıyordun! Aklımı kaybedecek duruma geldim. Ya ben sizi kardeşim olarak görüyorum! Siz ne yapıyorsunuz? Beni umursamıyorsunuz bile! Neyim gözünüzde hiçbir derdi olmayan devamlı gülen neşeli bir insan falan mı? Yeter. Kendimi tutayım derken daha kötü oluyorum. Sen bugün orda benim defalarca yaşadığım şeyi yaşadın! Sinir krizi geçirdin. Yanında ben olmasam ne olacaktı! O piç, sana birşey yaptı ve, sen bunu söylemiyorsun! Söyle gidip maffedeyim onu. Söyle!" söyledikleri ile gözleri kıpkırmızı olurken kapının kapanması ile ikimizde oraya döndük. "Özür dilerim." Esra'nın Gece'ye bakarken söylediği sözlerle az önceki herşeyi duyduğunu anladım. "Sana kendini önemsiz hissettirdiğim için, hatta hissettirdiğimiz için özür dilerim." Gece'nin yumruk olan eli yavaşça açılırken biraz daha sakinleştiğini anladım. Birşey demelerine izin vermeden söze başladım, "Ben böyleyim Gece.." derin bir nefes aldım. "Anlatamıyorum.. Anlatsam da kimse anlamıyor.. Ulan canım çok yanıyor. İçim sanki binlerce ateş yakıp bırakmışsın gibi. Çığlıklar atıyorum. Ama sesim çıkmıyor.. Çok sevdim.. Noldu? Yoruldum. Korkuyorum.. Bağlanmaktan, sevmekten, güvenmekten." gözümden akan yaşları silme gereği duymadan gözlerimi sımsıkı kapattım. Bana seviyorum, dedi. Bırakmıyacağım dedi. Benimsin dedi. Hep beraber olacağız dedi. Sonra noldu biliyor musunuz?" gözlerimi açarak onlara baktım, Gece'nin sol yanağından akan yaşı gördüğümde ona bunu yaşattığım için kendimden birkez daha nefret ettim..
"Bir akşam.. Çağırdı beni, içmiştik çok sarhoştuk, daha doğrusu ben sarhoştum. Arabayı ben kullanıyordum, bilincim kayboldu, duvara vurdum.." kalbime batan cam parçasını sökmek istercesine nefes aldım. "Gözlerimi açtığımda hastaneydik, yanımda yoktu. Kalktım koridora çıktığım da annesi.. ağlıyordu. Ağladım, bağırdım.. Bana tek dedikleri.. 'Senin yüzünden öldü. Sen yaptın!' oldu.. 1 yıl boyunca klinikteydim. İyileştim, hatta çok çabuk, sonra birgün. Evin zili çaldı. Kapıyı açtım, o gelmişti. Karşımdaydı. Öldü dedirtmiş. Ama sebepleri varmış, affedecekmişim." bunu dedikten sonra kafamı geriye atarak kısık bir kahkaha attım. "Ben varya.. O gittikten sonra bittim. Herkes sen yaptın dedi bana öldüm ben her gece daha çok öldüm.. Kendimi öldürmek istedim. Olmadı. Yapamadım. Allah kahretsin ki yapamadım!" elimi yatağın çarşafına koyup bütün gücümle sıktım. "Gece.." Gece'nin bakışları beni bulurken, "Özür dilerim. Ben yapamıyorum. Şuan yaptım mı bilmem. Ama şurası varya.." elimi kalbime koydum. "Çok acıyor ve ben bunu engelleyemiyorum. Affet." sözlerimle beraber hızla bana gelirken kollarını boynuma sardı, tek kolumu serumdan dolayı haraket ettiremezken diğerini ona sardım. Biz hala o durumdayken Esra'nın sesi ile ayrılıp ona döndük. "Madem dökülüyoruz.." eliyle ağladığından dolayı ıslanan yanağını silerken, "Bende anlatayım." sanki konuşamıyormuş gibi nefes alırken, "4 kişilerdi.." ağzından hıçkırık kaçarken, onu bu kadar maffeden şeye içimden binlerce kez sövdüm. "Eve gidiyordum. Ağzında bir el hissettim." düşündüğüm şey ile gözlerim büyürken elimi ağzıma götürüp kapattım. Allah'ım nolur o olmasın. "Çok karanlıktı. Bağırdım ama kimse yoktu." ikinci bir acı hıçkırık ağzından kaçarken kolumda ki serumu hızla çözüp kollarımı ona sardım. Bu anı beklermiş gibi, bana sıkıca sarılırken sesli bir şekilde ağlamaya başladı. Beline dolanan diğer kollarla Gece'nin de anladığını, anladım. Biz sanki sadece üçümüz varmış gibi sımsıkı sarıldık.
Uzun süren bir sarılmayın ardından Gece geri çekilirken bende hafif geri çekildim. Esra'nın yanaklarına ellerimi götürürken, "Ben, biz hep yanındayız.. Biliyorsun demi?" söylediğim şey ile gözyaşları arasında gülümserken başını sallayarak, "Biliyorum." dedi. "Heyyy! Tamam ya amma drama bağladınız. Tamam kızıyorum ama yeter! Silin bakalım gözyaşlarınızı!" Gece'nin söylediği şeyler ile ikimizde gülümserken, "Sen kendine bak, sulu göz." Esra'nın dediği şey ile hepimiz kısık bir kahkaha atarken, aslında ne kadar çok benzediğimizi gördüm. Mutlu görünmeye çalışan, mutsuz kişilikler.. Belki de kim bilir.. İki yeni kız kardeşim var artık herşeyi mi söyleyeceğim acılarımı paylaşacağım benim için endişelenen.. Beni hiç bırakmayacak.. İki kız kardeş. Ve ilk defa buraya geldiğimde bu üniversiteyi kazandığıma binlerce kez dua ettim. Başlıyor mu dersin? Güzel günler. Aydınlanacak mı acaba gökyüzüm? Tekrar aşık olacak mıyım maviye? Yıldızlarımı bulacak mıyım?...
Evettt! Buda ikinci kesitimiz pazar akşam 12.Bölüm geliyor..
Vote ve yorumlarınızı unutmayın.
Seviliyorsunuz. Görüşmek Üzere..💎💙🙆💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Koyu Gece'
Novela Juvenil'İki büklüm oldum acıdan, ama ben yine gülümsedim sen şimdi gelmiş bana seni üzüceğim diyorsun, ben zaten bitmişim adam ne üzülmesi?'