20. Bölüm - Sen benim güzelimsin.

56 1 1
                                    

Başını avucumun içine koyarken, "İyiki varsın be." işte dünyanın en mükemmel cümlesi diye geçirdim içinden, dünyanın en mükemmel kelimelerinden oluşan en güzel cümlesi. Yerimden hafif kalkarak yanağını öptükten sonra yerime oturdum.  "Tamam bu kadar duygusallık yeter Arslan, yiyip gidelim artık. Yoksa cidden yeni kavuşmuşken cenazeni elime almak istemiyorum." gözlerini ovalarken söylediğim sözle sesli bir kahkaha attı. "Katılıyorum." Simitlerimizi bitirene kadar bir yığın şey konuştuktan sonra arabanın yanına gidip yola çıktık. Eve doğru giderken kızlara ne diyeceğimi düşünüyordum. Batu'yla beni şimdilik bilmeseler daha iyiydi sanırım. "Batu." , "Efendim güzelim." , "Evdekilere söylemeyelim hemen olur mu? Tepkilere hazır değilim." ,
"Sen nasıl istersen ama, ya öğrenirler de aranız bozulursa?" "Ben biz bizeyken söyliyeyim siz gittikten sonra olur mu?" ,
arabayı evin önüne park ederken, "Olur. İn hadi." diyerek arabadan çıktı. Arabadan çıkıp derin bir nefes aldıktan sonra, Batu'ya gülümsedim. Evin kapısını çalarken kaçıncı duamı okuduğumu bilmiyordum. "Berra! Nerdesin kızım sen?" Esra'nın bağırışı ile beynim, 'Kaos başlıyor!' sinyalleri vermeye başlamıştı bile. "Sakinn. Geldim işte birşey yok gayet iyiyim." Esra bana inanmayan gözlerle bakarken Gece'nin Batu'ya öldürecek gibi baktığını görmem bir oldu. "Gece sakin onun bir suçu yok sinir boşalması yaşadım işte." Gece'nin gözleri bana dönerken mutfaktan Arda ve Yağız'ın çıktığını gördüm. Bunlar hala burda ne yapıyor lan? "Konuşucaz." Gece ve Esra'nın ağzından aynı anda çıkan kelimeyle beraber başımı sallayıp içeri geçtim. "Beyler biz gidelim." , "Batu'nun sesiyle ona dönerken göz göze geldik. "Tamamdır, kızlar birşeye ihtiyacınız var mı?" Yağız'ın sorusu ile Gece bende olan gözlerini ona çevirip, "Yok teşekürler herşey için." diyerek gülümsedi. "Önemli değil, her zaman birşey olursa numaralar var aramanız yeter." Arda'nın dedikleri ile gülümseyip "Sağolun." dedikten sonra kapıdan geçirdim hepsini. Salona doğru giderken, nasıl konuşacağımı kurmaya çalışıyordum. Derin bir nefes alarak salona girdim. Tekli koltuğa oturup bağdaş kurduktan sonra başımı Gece ve Esra'ya çevirdim. "Dinliyoruz." Gece'nin dediği şey ile ellerimi birbirine birleştirip, "Sabah odayı yaparken Batu yanıma geldi biliyorsunuz.. ben duvarı bitirdikten sonra geldiğini gördüm. Bazı olaylar sonucunda tartışmaya başladık. O bana ben ona anlayacağınız. En son yaklaştı. Öptü yine.." , "Gerizekalı, yemin ediyorum gerizekalı tutmayın kesiyim kafasını." diyerek ayağa kalktı Gece. "Sakin ol ve sonuna kadar dinle lütfen Gece.." dediğim şey ile yerine otururken boğazımı temizledim. "Öptü ama, bende istedim bu sefer niye diyeceksiniz kıracak üzecek diyeceksiniz ama öyle değil.. rahatlarım sandım bir saniye de olsa unuturum sandım belki beynimi durdururum dedim. Oldu da, sanki tek öpücüğü ile bitiriyor beynimde ki herşeyi veya bakışı ile bilmiyorum ama çok iyi geliyor bana, ruhuma. Sonra işte burda olan olayları biliyorsunuz sahilde yanıma geldi. Konuştu, konuştu.. Korkuyorum dedi, sana bağlanmaktan mutlu olmaktan. Ya kızlar.. ben sanki. İçim dışarıda sanki hani diyordum ya bu hikayenin sonu bitmek diye, ben biticem veya devam edicem. Bunu Batu belirlesin istedim eğer yine tutunduğum dal kırılırsa bu sefer düşerim boşluğa ne bir dal ne bir yıldız ararım. Arayamam. Biliyorsunuz zaten. Ama Batu.. çok farklı, baya farklı. O iki çift kahverengilikte olmayan duygu yok. Annesi yok. Anne sevgisi yok. Annesi olmayan bir adam, nasıl davranacağını bilmez demi. Bu hep böyle değil midir? Batu öyle değil, annesi kadar nazik sevecek bir adam. Sevdiği için canının en derinini verecek bir adam. Güvenmekten korkuyorum demiştim ya.. Ben o boku yedim sanırım.." gülümseyerek ellerimi daha çok sıktım. "Siz şimdi sana zarar verecek uzak dur diyeceksiniz ama yapamam biliyorsunuz, istesem de yapamayacağım. İşkence olacak, hem size hem bana.. Onun için yanımda olun.. Sonumu belirlesin veya sonum olsun olur mu?" gözlerimi yerden kaldırıp onlara baktığım da bana bakıyorlardı. "Benim kardeşim aşık mı olmuş lan." diyerek güldü Esra dediği şey ile gözlerim açılırken, "Oha! Ters tepki vermedi." diyerek bağırdım. "Gerizekalı sanırsın herşeye bağıran çağıran insanlarız." diye kollarını açarak bana yürüdü Gece. Sarılmasına karşılık vererek gözlerimi kapadım. Sonunda, birşeyler yolunda gidiyordu. "Şimdi enişte mi oldu o kazık?"
dediği şey ile kahkaha atarken, "Kazık niye lan." , "E moron gibi." Esra'nın dediklerine daha çok kahkaha atarken, "Dışarı çıkalım ya, hava çok güzel keyfimiz de yerinde." Ellerimi iki yana açarken, "Valla bana uyar. " , "Banada."
"O zaman hazırlanıp çıkalım."
"Tamamdır."
Odama çıkıp dolabıma geçerken saçımı yukardan topuz yaptım. Siyah şortumu üstüne kısa bordo tişörtümü giymiştim. Biraz Batu'yu taklit etmiş olabilirdim ama olsundu. Saçlarımı açıp siyah bandanamı takıp telefonumu aldıktan sonra aşağı indim. Gece hazırlanmış telefonu ile oynuyordu. Üstüne uzun kalın askılı toz pembe bir elbise giymişti. Bu kız bu aralar gözüme çok tatlı geliyordu. "Hazır mısın?" , "Evett.",
"Esra da insin gidelim."
Yanına oturup telefonuna baktığım da Yağız'la konuşuyordu. Yüzüne imayla bakıp bana diyorsun ama bakıyorum da.. "Sus be. Sadece arkadaşım." Başımı alayla sallayıp, "He he yedim." diyerek ayağa kalktım. "Berra!" Gülerek salondan çıktığım da, "Ne bağırışıyosunuz be!" Esra'nın merdivenden gelen sesiyle ona döndüm. "Kızımız bana diyor ama Yağız'la ohhhooo!" diyerek güldüm. "Lan bana bak!" diyerek bana koşmaya başlamasıyla kapıdan çıkıp koşmaya başladım. "Ne be! Doğrular sonuçta!" diye bağırıp daha da hızlı koştum. Sert birşeye çarpmamla yere hızlıca otururken, "Ulan.." diyerek kafamı kaldırdığımda Batu'yu görmemle ağzımı kapattım. "Güzelim ne koşuyorsun? Canın acıdı mı?" uzattığı elini tutarak ayağa kalktıktan sonra arkamı süpürüp 'Ne yapıyorsunuz burda?" arkadaki Yağız'a bakarak söylediğim şey ile Gece'nin "Gel lan buraya!" diye bağırması bir oldu. Batu'nun arkasına saklanırken, Yağız'ı görünce duran Gece'yi zevkle izledim. İbne bir gülüş atarken, Esra'nın da benden olduğunu anlamam kısa sürdü. Gece az önce ki canavar tarafını bırakıp, "Naber?" diyerek güldü. Batu'nun koluna girip, "Noldu sinirliydin an önce, niye sakinleştin birden?" dememle Gece'nin bakışları bana döndü. Bu kız cidden korkunç bakıyordu. "Berra gebertirim seni!" Gece'nin sessizce tıslamasıyla Batu'ya daha çok sokuldum. Batu kolunun altına alırken, "Güzelim kaşınma." dediği şey ile ağzıma fermuar işareti yapıp ellerimi birleştirdim. "Gece az sakin noluyor ya?" Yağız'ın sorusu ile fermuar olan ağzımdan büyük bir kahkaha çıkınca Esra'da benle beraber gülmeye başladı. "Yok birşey Yağız!" Gece'nin bağırması ile, Batu olaya el atıp, "Dışarı çıkıyormuşsunuz?" , "Evett, siz nereden biliyorsunuz?" ,
"Ee gece demiş, Yağız'a" gülümsemem daha da artarken, "Demiştir." dedim imayla. Gece uflayıp ayağını yere vururken, "Şu konuyu kesin artık! Nereye gidiyoruz söyleyin yoksa eve gideceğim." ,
"Club?" Yağız'ın önerisine herkes baş sallarken, kampüsün aşağısında sahilin karşısında ki yerlerden birine gitmek için yürümeye başladık. Batu'yla ben önden yürürken bizimkiler arkadan geliyordu.
"O kızı öyle sinirlendirecek ne yaptın?" Batu'nun sorusu ile dudaklarımı büzerken , ellerimi açıp "Ben masumum." deyip ellerimi indirdim Batu'nun gözleri bir iki saniye dudaklarımda gezdikten sonra, "İnaniyim mi?" , "Ya vallahi sadece Yağız'la konuşuyordu. Azıcık ima yapmış olabilirim sadece bu ne var bunda Allah Allah?" Batu'nun gülüşü kulağımı doldururken bana baktı. "Haketmişsin." , "Hiçte bile." eğilip dudağıma kısa bir öpücük kondurduktan sonra geri çekildi. "Ne yapıyorsun?" ,
"Dayanamıyorum." ,
"Arkada insanlar var." ,
"Sanki yabancı kızım." ,
"Olsun."
"Bak dururum şurada iki saat öperim deli etme beni."
"Tamam sustum." deyip elimi dudağıma götürdüğümde gülümsedi. Mekanın önüne geldiğimizde iki tane adam vardı. Batu kolunu omzumdan çekip, adamın yanına gitti. Birşeyler konuştuktan sonra yanımıza geldiğinde, "Arda'ya haber verdiniz mi?" , "Evet abi buraya gelecek."
"Tamam, adımı vererek girsin içeri söyleyin." diyerek elimi tuttu. İçeri girdiğimiz de burnuma gelen yoğun sigara ve alkol kokusuyla yüzümü buruşturdum. Tamam seviyordum ama bu kadar abartısı midemi bulandırıyordu. Batu'nun elimden çekmesi ile barmenin önünde ki koltuklardan birine oturduk. "Alkollü mü, alkolsüz mü?" güldükten sonra gürültüden dolayı bağırarak, "Soru mu bu?" dedim. Gülümseyerek, "İki tane votka." dediğinde bende gülümsedim. Uzun zaman oldu içmeyeli. "Bizimkiler nerede?" Batu gözlerini mekanda gezdirdikten sonra, "Çapraz masadalar." tabureden ayağa kalkıp, "Hadi yanlarına gidelim." diye yürümeye başladığımda belime sarılması ile durdum. "Burası iyi." diyerek yerime oturttu. "Sen bilirsin." diye bağırdıktan sonra barmenin önüme koyduğu votkadan bir kaç yudum aldım. "Yağız'la Gece olur mu ki?" sorduğu soru ile gülümsedim. "Minimum iki hafta veriyorum." dediğim şeye başını arkaya atarak gülümsedikten sonra bana baktı. "Bu çöpçatanlık nerden geliyor?" , "Doğuştan paşam." bana gülümsedikten sonra, önündeki votkayı birden dikledi. "Yavaş be." , "Birşey olmaz güzelim." başımı sallayıp, yan tarafa çevirdiğimde, bir ara Batu'nun yanında kuyruk gibi gezen kızılı gördüm. Gördüğümü çaktırmadan Batu'nun elini tuttum. "Dans edelim?" başını sallayıp votkasını dikleyip ayağa kalktı. Piste doğru giderken, kızılın bize doğru baktığını farketmemle Batu'ya daha çok sokuldum. Piste geldiğimiz de belimden beni çekti. Kollarımı omuzuna sıkıca doladığım da daha çok kendine çekti kafasını boynuma gömdü. 4 bardak içmişti. Ama hala tık yoktu. Boynumda hissettiğim nefesle tüylerim diken diken olurken kollarımı biraz daha sıktım. "Kimseye bizi ispatlamana gerek yok güzelim, sen benlesin, sana güzelim diyorum. Benimsin. Bunu herkes öğrenir zaten. Ve o kız, seninde dediğin gibi bir günlükten başkası değildi. Tamam?" dedikleriyle gözlerim kapanırken nasıl anladığını düşünüyordum. Ne bekliyordum ki? Zeki bir çocuktu. Anlardı. "Biliyorum." diyerek müziğe ritim uydurmaya başladım. Müziğin sonuna doğru bizim çocukların yanına geçtiğimiz de Arda'nın da geldiğini gördüm. "Hoşgeldinn." diyerek yanlarına oturduğumuz da, Yağız'ın ve Gece'nin gülerek konuştuğunu gördüm. Birşey demeden gülüp Batu'ya döndüğüm de o da bana güldü. Başımı omzuna koyup gözlerimi kapadım. Değişik ve güzel gün diyelim. Ve yarın bizimkiler geliyor. Bu düşünce ile gözlerimi açarken Batu'ya döndüm. "Yarın Ece ve Ecrin'i havaalanından almaya beraber gidelim mi?" , "Olur güzelim kaçta?"
"Uçak 4 gibi iner sanırım."
Saçımı geriye doğru atıp, "Tamam alırım seni gideriz." , "Tamamdır." deyip gülümsedikten sonra bizimkilere döndüm. "Burası sıktı çıkalım mı?" diye sorduğum da Esra ayağa kalkıp, "Bencede." diye bağırdı. Arda Esra'ya göz devirirken hepimiz ayaklandık. Bar'dan çıkarken kızıl kafanın önümüzde durması ile kafamı kaldırıp ona bakarken Batu kolunu omzuma attı. "Oo gençler, siz ne ara sinir krizlerinden kurtulup böyle oldunuz?" dediği şey ile neyi kastettiğini anlayıp ellerimi yumruk yaparken, "Bu seni ne ilgilendiriyor 'genç'?" kafasını aşağı yukarı sallayıp, "Batu'nun herşeyini bilen biri olarak ilgilendiriyor." dediği şey ile büyük bir kahkaha atarken, "Herşeyini?" , "Aynen herşeyini." Batu beni biraz daha kendine çekip, "Merve boş konuşma yapma, kaybol." diyerek beni dışarıya doğru çekti. Dışarıda açık havada derin bir nefes aldıktan sonra, "Siktiğimin sürtüğü." diyerek sıktığım ellerimi açıp arkamı döndüm. Batu ellerimi tutup, "Sakin güzelim." , "Ya bırak ya herşeyini biliyormuş! Bırak dağıtıyim kafasını." Batu gözlerini kaçırırken ellerimi tutup, "Konuşuyor işte boş boş takılma." diyerek kendine çekti. Yüzün de sanki birşey saklıyormuş gibi bir ifade belirmişti. Ellerimi kendine çekip, "Birşey mi biliyor yoksa?" diyerek gözlerinin içine baktım. Gözbebekleri koyulaşırken, "Ya boş boş konuşuyor dedim ya işte Berra, ne uzatıyorsun!" senin yükselmesi ile bir adım geri atarken, "Sadece sordum Batu, sakin." diyerek ellerimi kaldırdım. "Tamam, hadi gidelim gerildim." diyerek önden arabaya doğru yürümeye başladı. Aklımda yine yığınlarca soruyla kalmıştım. Hep böyle oluyordu zaten, nefret ediyordum bu durumdan. Nefret! Batu'nun peşinden bizimkilerin yanına gittiğimiz de, "O kızıl kafa seni o duruma getiren mal değil miydi?" diyerek bağırdı Gece. "Siktir et Gece, hadi gidelim." diyerek Esra'nın yanına geçtim. Esra başını bana çevirip ne olduğunu soran gözlerle bana baktı. Başımı birşey olmadı anlamında salladım. "Atlayın hadi arabaya." diyen Arda'ya döndüm. "Siz gidin, teşekkürler herşey için biz gideriz." diyerek Gece'nin koluna girdim. "Saçmalama bin arabaya." arabanın ön koltuğundan bağıran Batu'nun sesiyle arkamı döndüm. "Hava alıcam biraz gerek yok!" diye cevap verip yürümeye başladım. Gece ve Esra'yı da peşimden sürüklerken arabanın kapısının kapanma sesiyle daha da hızlandım. Felaket geliyorum demez gelir, bas gaza Berra! Bu düşünce ile koşma hızına geçmişken, kolumdan arkaya doğru çekilince dengem saşmıştı. "Yavaş ya!" Batu'ya yüksek sesle bağırışımla Arda'nın  "Abi zorlama." sesi peşpeşe çıkmıştı. Batu tam Arda'ya dönmüş birşey diyecekken onun sesini Esra doldurdu. "Sen karışma bir!" Esra'nın bu tepkisini sormayı sonra aklıma not ederken Batu'ya döndüm. "Bin arabaya." , "Batu kasıtlı birşey değil, hava almak istiyorum hadi gidin siz." diyerek kolumu çektim. "Beraber yürürüz o zaman." diyerek anahtarları Yağız'a fırlattı. "Ya yanlız kalmak istiyorum git işte!" diyerek arkamı dönüp yürümeye başladım. Hızlıca yürürken arkamdan ses gelmemesi ile derin bir nefes aldım. "Berra ne oluyor?" Esra'nın sesiyle ona döndüm. "Bana ne olduğunu bırakıp sana ne olduğunu anlatmaya ne dersin Esra? Arda'ya ters ters cevap vermeler falan filan! Ne oluyor ya!"

Selam🌙
Geç olsun güç olmasın diyoruz, iyi okumalar..🌸
Vote, Yorum unutmayın..💕

Koyu Gece'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin