8.Bölüm - Bize her sevdadan kalan sadece Galatasaray!

137 11 1
                                    

BERRA'DAN..

Sabah gözlerimi deniz kadar ferah bir kokuyla açtım. Hafif dikelip gözlerimi ovuşturduğumda Batu'nun odasında olduğum aklıma geldi. Garip bir şekilde huzurlu hissediyordum. Sanki hiçbirşey yaşamamış sıradan bir insan gibi. Yavaşca ayaklarımı yataktan sarkıttım. İçerden ses gelmiyordu komodinin üstünde ki saate baktığımda saatin daha çok erken olduğunu gördüm. Yataktan kalkıp odanın içinde ki banyo olduğunu düşündüğüm kapıya yürüdüm. Kapıyı açıp içeri girdiğimde oda gibi koyu mavi, siyah ve gri ile döşenmiş bir banyo gördüm aynalı dolabın önünde duran parfüm şişeleri dikkatimi çektiğinde oraya ilerledim. Parfüm şişelerinden birini elime alıp kokladığımda sabah gözlerimi açtığım koku olduğunu anımsadığım da yüzüm de bir tebessüm belirdi. Parfüm şişesinin kapağını kapatıp yerine koydum. Aynada ki yansımama baktığımda içimde korkup kaçma isteği belirdi. Tam bir felakettim. Saçlarım dağılmış, göz altlarım mosmor,tenim fazla solgundu. Saçlarımı bileğimde ki toka ile topuz yaptıktan sonra yüzüme soğuk suyu çarpıp kendime gelmeye çalıştım. Az öncekinden daha iyi gözüktüğüme emin olduğumda banyodan çıktım. Dün akşam Batu'ya sinirlenip kilitlemiş olduğum kapının kilidini açıp uzun koridora çıktığımda, kimsenin uyanamadığına emin oldum teşekkür amaçlı yapacağım kahvaltı için ses çıkarmadan yavaş adımlarla mutfağa ilerledim. Merdivenin yanında ki odanın kapısının önünden geçerken kapının aralığından gördüğüm görüntü ile duraksadım. Batu üstünde tişörtü olmadan saçları dağılmış bir biçimde yatıyordu, o an beynim her ne kadar saçlarıyla oynamak istese de ona karşı çıkıp derin bir nefes alarak aşağıya indim.

Mutfağa girip zor bela bulduğum malzemeleri masanın üstüne koyduktan sonra hazırlamaya başladım, yoğunlaşmış bir şekilde işimi yaparken iki yanıma konulan kollar ve burnuma dolan tanıdık koku ile ani bir hareketle elimde ki bıçağı fırlatıp arkaya döndüm. Karşımda az önce yatakta gördüğüm Batu'yu görmemle olduğum yerde kaldım. Hayır,hayır! Neden tişörtü olmadan aşağı iniyor ki?! Vücudundan zor bela çektiğim gözlerimi gözlerine çevirerek, "Ne yapıyorsun?! Korkuttun." sinirle söylediğim bu sözlere karşın sırıtarak, "Beni görünce böyle heyecanlanman hoşuma gitmiyor değil, ama bu kadar belli etme." Kollarından dolayı onun ve tezgahın arasında kaldığımdan aramızdaki mesafe yok denecek kadar azdı konuştukça yüzüme çarpan nefesi konuşmamı hiç kolaylaştırmıyordu. Daha düne kadar tek bir erkeğin yanında bulunmayan ben şimdi yarı çıplak bir erkekle dipdibeyim. Allah'ım çıldıracağım. Sakinliğimi koruyarak,"Çıkar mısın? İşime devam edeceğim." dedikten sonra çıplak göğüsüne elimi koyarak ittirmeye çalıştım, çalıştım ama olmuyor. Dediklerimden sonra kafasını arka tezgâha çevirerek yaptığım şeylere baktı. Bana biraz daha yaklaşarak omuzumun üstünden elini uzatarak arkadaki az önce kızarttığım patateslerden aldı. Yaklaşmasından dolayı vücuduma değen vücuduna karşı titrerken bunu farkettirmemek için nasıl bir uğraş verdiğini avucuma batan tırnaklarımla hissediyordum. Biraz geri çekildikten sonra patatesin yarısını ağzına atarak yarısını bana uzattı. Onaylamaz şekilde başımı salladığımda patatesi biraz daha yakınlaştırdı. Ağzımı hafif araladığımda patatesi verdikten sonra sırıtışla bana bakmaya başladı. Daha fazla dayanamayıp,"Ne var be ne gülüyorsun?" dediğime karşın biraz daha gülümsemesi genişlerken dudağımı işaret eder, "Dudağında ketçap kaldı." dudaklarıma bakarak biraz daha yaklaştıkdan sonra, "Alayım onu." diyerek hafif dudağıma eğildi, ben ne yaptığını anlamaya çalışırken arkadan gelen yalancı bir öksürük ile sıçrayıp Batu'yu ittirdim. "Upss! Pardon yanlış zaman, hemen çıkıyorum." Karşımda ki tanımadığım çocuk ile bakışlarım Batu'ya dönerken suratında ki sırıtış hala yerinde duruyordu. Yanlış anlaşılma ile hemen kendimi savunma moduna alırken, "H-hayır dur öyle sandığın gibi değil gerçekten şey oldu ondan şey yaptı yani öyle değil offf Batu birşey söylesene!" Acele ile söylediğim sözlerde ne kadar kekelemişte olsam tanımadığım çocuk kapıdan çıkarken bana döndü, Batu'ya baktığımda suratında ki sırıtış ile o çocuğa döbüp, "Aras gel abi, bu Berra." beni göstererek söylediği bu sözler ile gözlerim ismini yeni öğrendiğim Aras'a dönerken bana sıcak bir gülümseme ile elini uzatıp, "Aras ben." gülümsemesine zoraki bir gülümseme ile karşılık verdikten sonra elimi uzatıp, "Berra." dedim. Aras Batu gibi esmerdi. Uzun saçları benimkinden daha güzel dururken, gülümsemesi gerçekten güzeldi. Bir kızı hemen etkileyecek bir tipti. Üstünde ki siyah ceket ve beyaz tişörtü siyah dar bir pantolon ile tamamlamıştı. Ben hala onu incelerken Batu'nun sesi ile ona döndüm. "Berra işin bitti mi?" üstüne basa basa sırıtarak söylediği bu sözler beni daha da sinirlendirirken, sinirimi kontrol altına alarak, "Bitti. Batu." suratında ki sırıtış güzel bir gülümsemeye döndü. Benim sinirlenmem bu çocuğa zevk mi veriyor Allah aşkına?! Kapıya doğru ilerlerken, "Tamamdır, ben üzerimi giyinip geliyorum." o kapıdan çıktıktan sonra Aras'ın seslenmesi ile ona döndüm. "Batu'yla ne zamandır tanışıyorsunuz siz?" beni incelerken söylediği bu sözlerle ufaktan rahatsız olsam da sorusunu yanıtsız bırakmamak adına yerimde kıpırdanarak cevap verdim. "Fazla olmadı, birkaç gün." dedikten sonra ondan gözlerimi ayırarak yaptığım işe odaklandığımda sesiyle kafamı tekrar ona çevirdim. "Batu'yu takma o hep böyledir, sinir bozucu." söylediği sözle gülümserken, onunda gülümsediğini gördüm. "Aynen öyle." yüzümü buruşturarak, "Sinir bozucu." dedim. Biz konuşurken Esra'nın sesi ile ikimizde aynı anda ona döndük, "Günaydın." üzerinde ki ona fazlasıyla bol gelen siyah eşofman ve bordo tişörtü uykudan uyandığını belli eden topuzuyla karşımızda dururken gözleri kim olduğunu anlamak istercesine Aras'taydı. Tanıştırma işinin bana düştüğünü anlayıp önce Esra'ya sonra Aras'a bakarak, "Esra bu Aras Arda'ların arkadaşıymış yeni geldi." dediklerimle beraber Aras güzel bir şekilde tebessüm ederken Esra gamzelerini çıkartarak güldü. Sessizliği bozmak adına, "Esra ben birşeyler hazırladım. Sofrayı hazırlayım sende Gece ve diğerlerini uyandır olur mu?" Esra onaylar anlamda başını salladıktan sonra, "Olur." diyerek merdivenlere doğru yürüdü. O mutfaktan çıktıktan sonra işime dönerek yapmaya devam ettim. "Bende yukarıda üzerimi değiştirip geliyorum." Aras'ın sesiyle ona dönüp başımı salladıktan sonra o da mutfaktan çıktı.

Koyu Gece'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin