14.Bölüm - Umursamaz ve gereksiz insanlar.

104 5 1
                                    

İyi okumalar 🌠💫

"Şuan burda tek olsak, seni öldürme potansiyeline sahibim. Beni delirtme." sertçe söylediğim sözlerle gülümsemesi genişlerken, "Asi kızımız, ilk öpücüğü gitti diye mi üzülüyor yoksa?" diye kulağıma fısıldadığında kalbime ne kadar ağırlık çökse de zoraki bi gülümseme ile, "İlk öpücüğüm olduğunu kim söyledi, çok bilmiş çocuk!" söylediğim şey ile surat ifadesi değişirken, yüzündeki gülümseme gitti..
Moralinin bozulması ile keyfim yerine gelirken yüzüme yandan bir gülümseme kaplamıştı. "Değil mi?" kaşlarını çatarak sorduğu soyu ile başımı Esra'dan ona çevirdim. Başımı iki yana sallarken dudağımı sarkıttım. "Değil." bakışları bir iki saniye dudağımda oyalanınca direk duruşumu düzelttim. Düşen suratı ile boğazını temizleyip Arda'ya döndü, "Abi bir alışveriş merkezi vardı ya evle alakalı herşey vardı, bizimkileri aldığımız yer kızları oraya götürelim." konuyu değiştirmesine memnun kalarak yavaşça arkama yaslandım.
"Tamam, o zaman yemeği yiyip hemen çıkalım. Araban yanında demi benimkine sığmayız?" Batu başıyla onaylarak, "Yanımda." Dedikten sonra garsonun getirdiği içeceğini içmeye başladı.

Kızlarla yemeklerimiz bittikten sonra Batu'lar ile birlikte kafeden çıkıp, arabalarına bindik. Sessiz bir yolculukla mobilya bakacağımız yere geldiğimizde Batu'nun arabasından kendimi atıp Arda'nın arabasından inen Esra'ya yetiştim.
Mağazaya girdiğimizde girişte duran beyaz spor koltuk takımı ile hepimiz oraya yönelirken Gece, "Buna bayıldım.". Diyerek ellerini birbirine çarptı, onun bu haline gülümseyerek Esra'nın koluna girdim. "Bunu bende çok beğendim. Alalım mı?" Esra'dan ses çıkmayınca başımı ona çevirdiğimde kapıdan içeriye giren Arda'ya baktığını gördüm. Dikkatini çekmek amacı ile, "Esra!" bakışları bana döndüğünde, "Neyin var senin?" omzundan düşen çantayı, omzuna sabitleyip, "Birşey yok, dalmışım öyle. Ne diyordunuz?" , "Bunu alalım diyoruz." Gece konuşmaya atladığında başımızı ona çevirirken ona doğru yürüdük. "Tamam. Bencede güzel alalım." Gece başını sallayarak Batu'lara el salladığında yanımıza doğru yürümeye başladılar. "Evet karar verdiniz mi?"
"Bunu istiyoruz." Yağız'ın sorusunu Gece cevaplerken ben ilerdeki çocuk takımlarına doğru ilerlemeye başladım. "Esra, ben şu çocuk takımlarına bakıcam. Sizde bizim odalar için birşeyler bakın."
"Tamam!" Pembe ve beyaz'la kaplı takımı Ecrin'e bakarken arkada duyduğum sesle beraber o tarafa döndüm. "Hayırdır, çocuk takımı falan erken evlilik mi düşünüyorsun?" Batu'nun gülerek yanıma geldiğini görünce sakinleşmek adına derin bir nefes aldım. "Sen beni bir rahat bıraksana gerizekalı!" ayağımı yere vurarak söylediğim sözlerle, iki elini yukarı kaldırırken "Şşt! Tamam sakin. Arda gönderdi. Yardımcı olacakmışım." , "Ya sessizce dur sinirlerimi bozma! Ya da defol git!" ellerini saçlarından geçirip yanıma doğru geldiğinde bu hareketini görmezden gelerek ona doğru döndüm. Bana doğru eğilerek, "Bana önce ki bağırman da nasıl susturduğumu hatırla. Sonra tekrar bağır Berra EMİR!" fısıldayarak söylediği şey ile ellerimi yumruk yaptım. "O hareketi bir daha yaparsan ne olacağını düşün. Ondan sonra tehdit et. Batu ARSLAN!" tam cevap verecekken görevlinin sorduğu soru ile ikimizde ona döndük. "Yardımcı olacağım bir konu var mı?" Boyu benden oldukça kısa saçlarını iki yandan örmüş kıza bakarken, "Bu takımı almak istiyorum." kız beni anladığına dair kafasını sallarken, "Tamam. Adres ve diğer bilgilerinizi alalım." gülümseyerek başımı salladığımda, "Şu ileride koltuk bakan grupla aynı adrese gidecek." Batu kızı Arda'lara yönlerdiğinde ona ters bir bakış atıp ileri de duran televizyon ünitesine doğru ilerledim. "O takımı gerçekten kime aldın?" Beyaz takıma bakarken, "İstanbul'dan kuzenlerim gelecek birisi iki yaşında onlarda bizim ile yaşayacak." cevap vererek ona döndüm. "Kızları çağırır mısın?Buna baksınlar?" Başını sallayarak Arda'lara doğru yürümeye başladı.

Esra'dan...

Cafeden çıktığımızda Yağız, Gece ve Berra Batu'nun arabasına binince bana Arda'nın arabası kalmıştı. Bu duruma lanet okuyarak arabaya doğru ilerlerken elimdeki telefonumu çantama koydum. Arabanın arka kapısını açıp binecekken, "Öne bin." Arda'nın sesi ile bedenimi durdurarak ona döndüm. "Sanane?" , "Biniyor musun? Yoksa ben mi gelip bindiriyim Esra?" Ayağımı yere vurarak sertçe kapıyı kapattığımda suratına bir gülümseme yayıldı. Gözündeki gözlüğü çıkartıp sürücü koltuğuna binerken, bende hızlıca ön koltuğa binip kemerimi bağladım. Kafamı cama çevirip dışarıyı izlemeye başladığımda Arda'nın sesi ile beraber ona döndüm. "Hep böyle mi olacak?" sorduğu soruya karşı kaşlarım çatılırken, "Nasıl?" dedim.
"O günden sonra devamlı benden kaçıyorsun, bunu neden yaptığımı bende bilmiyorum. Ama o an onu yapmak istedim, ve yaptım. Bunu bu kadar büyütmeye devam edecek misin?" ağzımdan kısık bir kahkaha çıkınca, yolda olan bakışlarını bir iki saniye bana çevirerek kaşlarını çattı. "Senin için önemi olmayan kısa bir öpücük değil mi? Siz hepiniz böyle misiniz ya!" sesimi yükselterek sorduğum soru ile arabanın hızını biraz daha arttırdı. "Bana sesini yükseltme!" dediği şeye karşı biraz daha sinirlenirken elimi saçlarımdan geçirdim. "Yükseltirsem nolur? Yine mi öpersin! Sen ve senin gibi erkeklerden nefret ediyorum. Bencilsiniz! Kendinizden başka hiçbir şeyi düşündüğünüz yok! İnsanların ne yaşadığını düşünmüyorsunuz. Hepinizin Allah belasını versin-" , "Bir daha olsa, bir daha yaparım." Söylediği sözcüklerle sözümü keserken vücuduma yayılan sinir ile tırnaklarımı avuç içime batırdım, dişlerimi birbirine bastırıp sıkarken arabanın durması ile başımı dışarıya çevirip Batu'nun arabasına baktım onun da duyduğunu görünce hızlıca arabadan indim. Sakinleşmek adına derin bir nefes aldığımda Berra'nın hızlı adımlar ile yanıma geldiğini görünce yumruk yapan elimi açarak rahatlamaya çalıştım.

Koyu Gece'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin