10. "Young Adult"

2.8K 136 10
                                    

10.BÖLÜM

“Herkes bana bakıyormuş gibi hissediyorum.” Diye mırıldandım Julia’ya okul koridorunda ilerlerken. Yavaşça başını yana eğdi. “Çünkü herkes sana bakıyor.”dedi gözlerini önüne dikmiş yapmacık bir ifadeyle gülümserken. Sıkıntıyla iç çekip kitaplarıma sıkıca sarıldım. Babam sabah gelip Bayan Ross’la konuşmuştu ve bizi de okula bırakmıştı. Bayan Ross etkinlik alanında görevimi çok iyi bir şekilde yerine getirdiğimi düşündüğü için hemen ayrılmama izin vermemiş ama birkaç gün dinlenebileceğimi söylemişti. Babam bu öneriyi kabul etmişte olsa oraya gitmeme bir daha izin vermeyeceğini biliyordum.

Önüme bakamayacağıma karar verip gözlerimi ayakkabılarıma diktim. Etrafımda ki insanların bakışları altında ezilecekmiş gibi hissetmeye başlamıştım. Midem kasılıyordu ve ellerim titriyordu. Sanki her an biri üzerime atlayacakmış gibi tedirgindim.

Nihayet sınıfa ulaştığımda derin bir nefes alıp kız kardeşime veda ettim. İçeri girerken endişeyle dudağımı ısırdım. Neyse ki birkaç tane oğlandan başka kimse yoktu ve onlarda geldiğimi fark etmiş gibi görünmüyorlardı. En arka sıranın köşesine oturdum ve kendimce oraya saklandım. Dikkat çekmek bu aralar istediğim son şeydi. Çünkü zaten yeteri kadar çekmiştim. Daha fazlasına ihtiyacım yoktu.

İki tane kız yavaş adımlarla sınıfa girdiler. Sarışın olan –onu okulda ilk kez görüyordum-  abartılı bir sesle bir şeyler anlatıyordu. “Harry sırf hamile olduğu için onunla birlikt…” beni görünce sustu. Gözleri fal taşı gibi açıldı ve bir anda yüzü sarıyla yeşil arasında bir renge büründü. Hamile mi demişti o? Tanrım! Bunları nereden çıkarıyorlardı?

“Ah, Stella. Bu o değil mi?” Stella normalde de benden nefret ederdi zaten. Bu da büyük ihtimalle bahanesi olmuştu. Filmlerde ya da hikâyelerde yer alan kötü karakterlerden tek farkı esmer olmasıydı. Ah, bir de arkamdan planlar yapacak kadar zeki biri değildi ve kız kardeşimle çok iyi anlaşırlardı. Babam Julia’yı kaç kez onunla çok fazla görüşmemesi konusunda uyarmıştı çünkü okuldaki çoğu kişi –bende dâhil- derslerden arta kalan zamanlarda genel evde çalıştığını düşünüyordu.

“Merhaba?” dedim sevecen bir sesle. Hala çok gergindim ama bu beyinden yoksun sürtüklere bunu belli etmeyecektim elbette. Stella kollarını bağladı. “Daha yüzsüz olunabilir mi? Boş ver Tess. Muhatap olmana gerek yok. Değmez.” Kelimeleri üzerine basa basa söylemişti ve tüm bu süre içinde gözlerini bir kez olsun benden çekmemişti. Normalde 3 dersimiz ortak olduğu halde elimden geldiğince onunla konuşmazdım ve şimdi de öyle yapacaktım. Yapmacık bir tavırla gülümseyip başımı öne eğdim ve tarih kitabıma odaklandım.

Aradan daha birkaç saniye geçmemişti ki sarışın olan kızın sesini çok yakınımda duydum. “Clarie?” Kafamı kaldırdığımda onu önümde ki sıraya oturmuş bana dönmüş olarak gördüm. Stella çoktan yerine geçmişti. Bu kız neden benimle konuşuyordu ki?

“Efendim?” dedim biraz şaşkın bir tonlamayla. Göz ucuyla Stella’ya baktı. “Onun söylediklerini umursama.” Hafifçe gülümsedi ve bende bundan cesaret alarak doğruldum. Tess dirseklerini sıranın üstüne koydu. “Gerçekten hamile misin?”

Harika! Derin bir nefes aldım. “Tabi ki değilim. Ayrıca hamile olmam için teknik olarak biriyle yatmam gerekiyor.” Kaşlarımı kaldırdım ve kendimden emin bir tavırla kollarımı göğsümde kavuşturdum. Tess gözle görülür derecede şaşırdı. “Onunla yatmadın mı?” diye sordu. Başımı olumsuz anlamda salladım. “Kimseyle yatmadım.”

Bir anda irkilerek geri çekildi. “Bakire misin?” diye bağırdığında sınıfta ki birkaç kişi dönüp bize baktı. Kafamı bir yerlere vurmamak için kendimi zor tutuyordum. Dudağını ısırıp yeniden öne eğildi. “Çok üzgünüm. Yani internette hakkında öyle şeyler dolanıyor ki bu biraz garip geldi.” Dedi. Julia’ya haberlere bakmayacağıma söz verdiğim için bunları yalnızca tahmin edebilirdim. Gerçi bu da pek zor değildi.

The Cheeky Prince (Harry Styles Fanfiction)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin