Dilin sustuğunu göz konuşur bazen. Dün gözlerine bakarken yalanı bilmeden haykırdılar, bu gidişinle aheste oldular. Bilmediyin , tanımadığın yüzlere baka baka solmuş gül cemalin. Gönlünün kapılarını kapatmış, hapsetmişsin bilmeden kendini kendine... dilin diyil gözlerindi bana bunları söyleyen. Madem razı diyildin , niyçin gitdin gönül bahçemden ? Hem de tam ben senin uğruna sözümü çiyneyip geçmişi silicekken. Böyle derin susmak , senin olmayan bi hayata tutunmak yıpratmış o narin bedenini. Ruhunu yaralamış tanımadığın gözlerin nazarı. Hayır.. dilin diyil gözlerin anlattı bana tüm bu olanları. Gelirsin diye bekledim...kurtar beni bu bataklıktan. Demedi...dilin gibi sustu gözlerin de . oysaki sen en nadide gülüydün gönül bahçemin...
Ömer bey Zafer, ..... Zafer. Evladım uyan. Mumları söndürmeden uyumuşsun. Allah muhafaza yakıp kendini kül ediceksin.
Zafer Kusura bakma baba. Içim geçmi.
Ömer bey Neden eve gelmedin ? böyle dükkanda yatmak olurmu ?
Zafer Bilmiyorum baba.
Mektuplar, hepsi kanepenin üzerine dağılmıştı. Ard-arda sıralayıp kutuya yerleştirdim. Bu gün İncinin yanına gidicektim. Belki mektupları okursa hatırlardı, beni, mazisini. Onun kaleminden dökülmüştü , onun yüreyinin sözleriydi çünki bunlar.
Ömer bey Hayırdır napıyosun ?
Zafer Bunları yanıma alıcam. Aradığım cevabı buldum baba..) Ali efendiyle konuduktan sonra hatamı anladım. Vazgeçmiycem. Pesetmiycem.
Ömer bey Hıhm.)
Birden gözüm İncinin bana vermi olduğu mendile deydi. Bi de kolyesi... benim verdiyim kolye. Öldüyünü söylediyinde Sermetin dükkanından bulduğum kolyesi.
Ömer bey Şu kolyeyi Sermet efendinin dükkanında gödüyüm gün daha dün gübüydi. Ah , nerden nereye be olum.
Kolyeni ilk gördüyüm günü dün gibi hatırlıyordum. Anılar film gibi geçiyordu gözümün önünden.
- Baba ben sizi, İstanbulumu bırakıp gitmek istermiyim hiç. Ama kalbim her çarptığında şurama bi ok saplanıyo. Her nefes aldığımda...- bu sozleri tam söylemitim ki, kuyumcunun tezgahında görmüştüm kolyeyi. O an için beni İstantanbula bağlayan tek umuttu .
Daha sonra hiç kimseye söyleyemediyim o kanlı gece. Yusufun vurulduğu gün.... kolyeni bulgum günden bir kaç günden sonra Yusuf beni bilinmeyen numaradan arayıp buluşmak istediyini, çok önemli şeyler söyleyeceyini demişti. Aslında onun hapıshaneden nasıl çıxtığını bilmiyordum , belkide bu bi tuzaktı ama daha sonra İnciyle alakalı olduğunu söylediyinde kabul etmiştim.
Deniz kanerında bi yerde buluştuk. Tam konuşmaya başlıyordu ki birden bi ateş sesi duyuldu . ikimiz de şaşkın halde bir birimizin bakıyordum. ben kendimin vurulduğunu zann etmiştim ama kurşun Yusufa isabet etmişti. Yusuf kanlar içinde yere düştü. Hemen ambulansı aradım . yusuf bi şeyler söylemek için yerde çabalıyordu.
- Zafer..... yaklaş bana. Ben.. bu yükle gidemem. Incinin nerde olduğu....
Ambulans arabasının seni duyuluyordun ama artık o olmutu. Muhakkak o vakit o İncinin nerde olduğunu , nasıl hayatta kaldığını biliyordu. Karakolda hala Yusufu kimin verduğunu araştırıyorlar. Benim fikrimce bu her kimse Yusufla iş birliyi yapmış daha sonra Yusufun benimle buluşucağını öyrendiyinde ben İnciyi bulamayım diye onu öldürmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bana Beni Anlat
RomanceHikaye cocuklugundan bir birine asik olub ayri kalan iki gencin yillar sonra buluşmasi ve izdirabli ask, hasret , sabir....