Cumartesi ve Pazar tatil günümdü . babamın yanına İzmire gelmiştim. Akşam dükkanı kapatdıkdan sonra babamla mahallenin kahvehanesine geldik. Her axsam mahalle gençler bura toplaşır, büyüklerin söyledikleri ibretamiz hikayelere kulak asarlar.
Muhabbet nedir, bilirmisiniz ?
Muhabbet her şeyi sevdiyine bağışlamak, özünde sende olan hiç bir şeyi bırakmamak, kendini deyil onu sevmektir , çünkü bizdekilər bizim sevdiklerimize vermemiz için gönderilmiştir.
Her kez muhabbet hakkında kendi kalbinden geçenleri soyledi. Ben hiç bir şey söyleyemedim lakin.
Bende olan ne varki sevdiyime bağışlayım...
Babam sanki kalbimden geçenleri okumuştu" evlat sende olan bizde kalmadı, bizde olanıysa yel aldı gitdi. Varsa gönlünde bir şey ne ele ver nede eyil...)))"
Hadi eve gidelim. Geç oldu
Odama yenice çıkmıştım ki telefonum zeng çaldı. Barış arıyıyodu
Zafer. Efendim Barış
Barış. Zafer, sana söylemem gereken şey var. Dün söyledin ya bana bir yol bul. Şimdi babamdan duydum yarın İncinin doğum günüymüş. Biz hepimiz villada olucaz. Tabii ki iş için. Sende gel
Zafer. Ama ben bahçivanım , hem de tatil günüm beni kim bırakır ki içeri.
Barış . sen gel gerisini ben halledicem .
Zafer. Tamam Barış ya. Çok sağ ol.
Evet yarın İnciyle konuşma firsatım vardı. Babam haklıydı , sevgimi gosteremiyceksem nerden bilicek varligimi. nasıl sezicek yillardır kendini aradigimi. Kararım kesin yarın mutlaka partiye gidicem. Ama peki ne hediyye edicem ? babama danışmak için aşağı indim. Babam çoktan uyumuştu. Düşünmek için dükkanın açarlarını götürüp evden çıktım... Kapını açıp içeri girdim .
Peki ben ne hazırlıycam . Inciyle olan kisa da olsa anılarımı hatırlamaya çalışdım. Ona ve bana ayıt ne vardı ki, ondan bana tek hatıra burası. Yalnızca buranın havasını paylaşdık. Bu çiçekleri, yaprakları, buranın kokusunu. Koku....evet koku. Babam bana çiçeklerden koku düzeltmeyi öyretmişti. O zamanlar annemin de kokusunu hazırlamıştı. Hep anlatırdı babam. Ben annemi görmediyimden onu, onun okusunu çok merak ediyordum. Babama sordukta soylerdi ki annen yasemin çiçeyi kokardı. Bu yüzden her dükkana girdiyinde yasemin çiçeklerini koklardı . dükkanın kapısını açtıkda her gülün kokusu bi ayrı gelirdi. Yasemin kokusunu alınca bana öyle gelirdi ki annemde yanımızda, bizimle birlikte.
Şimdi bende İnci için bir koku hazırlıycakdım. Bir az bahar bir az deniz kokusu . hiç unutmam.
......artık işim bitmişdi. Evet çok güzel bi koku olmuştu. Hemde hiç bir yerde bulunmayacak bi koku...
.......................................................................................................................................................
Sabah olmuştu. Evet bu gün büyük gündü . İnciyle konuşucaktım. Hazırlanıp , hediyemi de alıp babamın yanına indim.
Ömer bey. Günaydın oğlum. Bi yeremi gidiyorsun.
Zafer. Evet baba İstanbula gidiyorum. Incinin dogum günü bu gün. Merak etme geç dönmem
Babam bana manalı manalı bakarak gülümsedi. " peki oğlum , yolun açık olsun. Benden de selam söylersin...)))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bana Beni Anlat
RomanceHikaye cocuklugundan bir birine asik olub ayri kalan iki gencin yillar sonra buluşmasi ve izdirabli ask, hasret , sabir....