Bölüm Şarkısı :
Escape The Fate - It's Just MeSaat 9:41 de yatmıştım. Benim için erken bir saatti, genelde okulun olmadığı zamanlarda sabahladığımı ele alırsak.
Birinin dürtmesi ile uykumdan uyandırıldım. "Alya, " dedi bir kız sesi, sanırım Begümdü. "Hıı, " dedim gözüm kapalı bir şekilde. Uykumdan uyandırılmaktan nefret ederdim. Eğer bıraksalar bütün gün boyunca, kimse uyandırmadığı sürece uyanmazdım. "Kalk dedikodu yapıcaz" dedi hala dürterken
"Begüm"dedim soru sorarcasına "Efendim bitanesi " dedi sırıtarak. "İnşallah öpüşürken sevgilinin üstüne kusarsın. " dedim sakin bir tonda. Bir süre ses gelmedi. Gözümün tekini açtığımda, aval aval, tek kaşı yukarıda, ağzı açık ve anlamamış bir şekilde suratıma baktığını gördüm.Bu hali beni güldürmüştü. Yanındaki yastığa aniden uzanarak, yastık ile kafama vurdu. "Töbe de lan kâfir " dedi kaşları çatık bir şekilde hala vurmaya devam ederken. Ben kahkahalar ile gülüyordum.5-10 dakika boyunca gülmüştük. Gülmekten artık gözlerimizden yaş gelmişti.
Gülmeyi keserek yatakta doğruldum ve oturur pozisyonunu alarak Begüme baktım. "Kimin dedikodusunu yapıcağız? "Dedim ve direk olarak "Sen Anıl ile barıştın mı? " dedi meraklı gözler ile bakarak "Hayır. " dedim. " O zaman kütüphaneye ye girerken neden el eleydiniz? " "Bende beklemiyodum aniden tuttu elimi, sanırım Tuna'dan rahatsız olmuş" "Olmuşsa bile senin elini tutması gerekmezdi. " dedi. Bir süre sessiz kaldık, ben saçlarımın ucuyla oynarken, "Anıla'a bir şans vermeyi planlıyormusun? " diyerek hiç beklemediğim yerden bir soru yöneltti. İşte bunu beklemiyordum. "Şey.. " dedim gözlerimi kaçırarak. "Bilmiyorum, eski günleri özlüyorum ama onu o barda ve kucağındaki kız ile düşününce, " dedim ve durdum. Kafamı kollarımın arasına aldım ve "Gerçekten bilmiyorum, " dedim. "Yani gelip ısrar etse barışırsın " dedi tek kaşını kaldırıp, ciddi olup olmadığımı ölçmeye çalışırken. "Bu konuyu kapatamaz mıyız " dedim baygın bakışlar atarak. "Peki o zaman," biraz bekledi "Tuna'nın üstüne düşüyordum yanlışlıkla " dedi kafasını yere eğerek. "Nasıl? " dedim sakin bir tonda "Bizim evdeydik, odama çıktığımızda ödev yapmak için laptopu istedi.Laptop da onun oturduğu pufun hemen yanindaki yatagın arkasındaydi. Yatağın arkasına uzandığımda elim kaydı, tam düşecektim o kolumu tuttu. Kafamı kaldırdığımda nerdeyse burun burunaydık." Dedi hala kafası yerde iken. "Yani? " sonucu sormak amaçlı. "Yani, " dedi kafasını kaldırarak. "Daha ortada bir şey yok. " dedikten sonra kapı çalındı "Gir" diye seslendikten sonra annem kapıdan içeriye girdi."Begüm annen aradı eve gidecekmişsin. " dedi güler yüzle.Begüm bana dönerek " Ben gidiyorum Alya, uyandırdığım için hiç pişman değilim. Güle güle. " dedi ve piç smile yaparak dışarıya çıktı. Ben de arkasından ağ
zım açık ve aval aval bakan bir surat ile kaldım.~~~~
Uykumdan tekrar birinin dürtmesi ile uyanmıştım. Hadi ama bugün beni dürterek uyandırmak için yemin mi etmiştiniz. "Yine ne vaaar, " diye söylenerek kafamı yastığın altına soktum. "Ayla geç kaldın kızım. Kalk hadi. Yarım saatin var, anca hazırlanırsın. " diyen annem olmuştu.
Ne kadar istemesemde kalkmak zorunda zorunda kalmıştım. "Hadi tostun hazır hazırlanıp inersin aşagıya" dedi ve odadan çıktı.
Paytak adımlarla lavobonun kapısına yöneldim ve hafifçe araladım. Aynadaki yansımama baktım. Cesetten farkım yoktu. Bu iğrenç görüntüden kendimi çekerek.diş macunum ve fırçamı elime aldım. Macunu fırçaya sıktıktan sonra biraz fırçaladım ve dış fırçasını ağzımdan çıkarmadan bugüne ne giyiceğime bulmak için lavobodan çıkarak dolaba yöneldim. Dolabı biraz kurcaladıktan sonra beyaz geniş bisklet yaka uzun bir t-shirt altına siyah tayt giydim. Lavoboya tekrar dönerek ağzımı çalkaladım ve yüzümü yıkadım. Bazı ihtiyaçlarıda giderdikten sonra odama tekrar döndüm koyu farımı ve koyu rujumuda sürüp saate bakmak için telefonu elime aldığımda Begüm'den mesaj gelmiş olduğunu gördüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığımdaki Sen
Teen Fiction"Siyah çünkü onda buluyorum kendimi, yaşama sebebimi, hayat felsefemi. İşte siyah bu demek bazıları için karanlık bazıları için Aydınlık demek..."