Bölüm Şarkısı:
3 Doors Down - Here Without YouAlyadan
Yazı yazmak istiyorum sadece..Günler boyu, odamdan çıkmadan. Kimseyle konuşmadan çalan telefona bakmadan yazı yazmak istiyorum sadece..İçimde ne varsa anlatmak istiyorum; nokta virgül kullanmadan.Belki bol bol ünlem.. Ve ya hiç bir şey.. Anlaşılmadan yazmak istiyorum sadece..Yeniden herkesden kopsam ve şarkılara sığınsam..? Şarkı mırıldanırken, bir kaç harfi yan yana getirsem ve kendime özel bir dünya kursam..? Yine eskisi gibi duvarlar örsem etrafıma..Beni kimsenin üzemeyeceği bir karaktere bürünsem..Cimri, bencil, nankör, vurdumduymaz..İllaki üzüleceksem de bir tek ben kendimi üzsem..Kendim için yaşasam..Kendim için söylesem..Sokağa çıkınca da kendim için yürüsem..Olmaz mı?Bazen kendimi o kadar yanlız hissediyorum ki, boşluğa sarılmakta buluyorum çareyi.Sanki karşımda beni bütün dertlerimden sıyırıp alacak olan kişi var ve ben boşluk yerine onu hayal ediyorum.Bazen onunla konuşmaya çalışıyorum, ama ses vermiyor.Ve o sustuğu zamanlarda devreye müzik giriyor.Daha kim olduğunu bilmediğim, görünüşünü kafamda bile hayal edemediğim kişi sustuğunda, onun yerine şarkı konuşuyor.Şarkı da sustuğu zaman iste gerçekten yanlız kalıyorum.
Ne zamandır yorganın altında olduğumu bilmiyorum ama gözlerim yanmaya başladı.Boğazımdaki yumruyu yutmak istercesine son bir kez daha yutkundum ve ağır hareketlerle yorganı üzerimden çektim.Yorganın yarattığı sıcaklık buharlasircasına yorganın içinden kaçarken ben çoktan oturur pozisyonunu almıştım.Hava kararmış.
Okuldan gelir gelmez üstümü değiştirip kendimi yorganın altına atmıştım.
Yanımdaki komidinin üstündeki parlak renkli saate baktığımda saat 10:23'tü.Elimle zifiri karanlıkta yatağın üstünde telefonu aradm,ama yoktu.Yastığın altına elimi soktuğumda telefonu buldum.Ekran kilidini açtıktan sonra rehberden 'Bogi'yi buldum.Begüm bu saatte uyumazdı, o da benim gibi sabahlardı.İsmine tıkladım ve araya bastım.Telefonu kulağıma götürdüm ve telefonu açmasını bekledim.Ard arda dıt dıt sesleri gelirken ben zifiri karanlık odayı yokluyordum.En sonunda telefon açıldı.
"Alo" dedim, sesim titremişti.Ses gelmedi."Begüm?" Burun çekiş sesi. "Begüm lütfen.." daha fazla konuşamadm.Boğazımda ben konuştukça büyüyen yumru konuşmama engel oluyordu.Tekrar yutkundum."Begüm,lütfen yapma böyle.Saçma sapan bir neden yüzünden dostluğumuzu böyle kesip atamazsın." "Saçma sapan ha?O çocuğu seviyordum Alya, sana nasıl baktığını sen değil de ben görüyorum." Ağlamaya başlamıştı."Onu daha yeni tanıdın Begüm,bu kadar çabuk aşık olmuş olamazsın." "Yeni tanıdım demi,doğu ya" yalandan güldü." Ben onu küçüklüğümden beri seviyorum Alya, sana söylemedim ama onunla küçükken aynı mahalledeydik, küçükken de böyle umursamaz ve yanlız takılırdı.Onu her gördüğümde yanına giderdim konuşmaya çalışırdım" bir süre durdu ve devam etti." Ama beni takmazdı suratıma bakıp tekrar önüne dönerdi.Bende küçüklük aklı değilmi aynaya bakıp ağlardım 'neden bana bakmıyo ' diye.Tabi neden baksın ki beni gördüğünde aklına hep diş telli, çilli çirkin kız geliyor." Artık hıçkırarak anlatıyordu,hıçkırıklarının arasından devam etti." Bugün bana ne dedi biliyormusun?" Artık sesini yükselterek konuşuyordu." 'Sen ne kadar zaman oldu da bana aşık oldun?' Dedi. O an ona her şeyi bağırmak istedim 'Ben o küçük kızdım' diye" sustu.Bir kez daha burnunu çekti ve "Ama yapamadim.Onu yıllardır sevdiğimi haykıramadım.En acı olan da ne biliyormusun?"Bekledi." Beni tanımadı." "Bunu daha önce neden bana söylemedin?" Sesim fısıldar gibi çıkmıştı." Söyleyemedim, bilmiyorum" Artık bende ağlıyordum.Hıçkıramasam da göz yaşlarım beni dinlemeden akmaya başlamıştı."Alya sana son bir şey söyleyeceğim." Cevap vermedim. "Umarım öyle birini böyle seversin;Bahçeye indiği Anda onu ararsın, onu düşünmekten dersi dinleyemezsin, arkadaşlarına hep onu anlattığın için sana trip atar, onunla burcun uymuyo diye üzülürsün, dah doğum gününe çok varken süpriz planları kurarsın hatta hedieni bile ayarlarsın, onunla hiç gerçekleşmeyecek hayaller kurup mutlu olursun, nerde olursan ol 'keşke o da burda olsaydı' dersin, onun çevrimiçi yazısını görünce mutlu ol ama seninle mesajlaşmıyo diye üzül son görülmesi yazınca da 'niye ona mesaj atmadım ' diye kendine kız, onunla mesajlaşırken bile heyecanlan, o senin ilk sarıldığın erkek olsun, o hasta olunca sen iki kat hasta ol, onunla konuşmak istersin, saatlerce, dakikalarca, hatta onunla ne konuşacağını hesap eder ona göre davranırsın ama yanına gelince göt gibi kalır hiç bir şey diyemezsin ve o bunları bilmediği için siktir olup gider." Dedi ve telefonu kapattı.Ben telefon kulağımda asılı kalmış bir şekilde karanlığa bakakaldım.
Bunları bana nasıl olur da söylemez.Begümün Tunadan sadece ilgi duyduğunu düşünüp fazla dikkat etmemiştim.O yüzden de arama bir mesafe koymamıştım ama bana bunları başta demiş olsaydı arama kesin bir mesafe koyardım.
Çenem titriyordu ama boğazımdaki yumru hıçkırığın çıkmasına izin vermiyordu.
Telefonu kulağımdan indirip komidinin üstüne bıraktım ve yastığa tekrar kafamı koydum.Yatağın içinde cenin pozisyonunu aldım ve elimi yanağımın altuna soktum.Burun çekişler eşliğinde gözlerimi kapattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığımdaki Sen
Teen Fiction"Siyah çünkü onda buluyorum kendimi, yaşama sebebimi, hayat felsefemi. İşte siyah bu demek bazıları için karanlık bazıları için Aydınlık demek..."