Bölüm Şarkısı
Andrew Belle - Pieces"Açmıyolar mı?" " Hayır" dedim ve telefonu kulağımdan indirdim." Belki evdedir annen telefonu duymamıştır." dedi Tuna gözünü yoldan ayırmadan. "Olabilir." diye karşılık verdim.
Evin önünde durduğumuzda Tunaya döndüm üşümemem için verdiği montunu geri verdim ve " Teşekkür ederim " dedim. "Önemi yok. En azından evde boş boş oturmak yerine bi iş düşmüş oldu." Gülümsedim ve arabadan dışarı çıktım. Hava çok soğuktu veya ıslak olduğum için daha fazla üşüyordum. Ağır adımlar eşliğinde eve doğru ilerledim ve kapıyı çaldım. Biraz bekledikten sonra tekrar çaldım ama ses yok. Kafamı hala beklemekte olan Tuna çevirdim ve omuzlarımı kaldırıp indirdim. Bir kez daha çaldım ve bekledim. Hala ses yok, en sonunda soğuk şiddetini arttırdı ve ben Tuna'nın yanına geri döndüm. Kapıyı açıp tekrar içeri girdiğimde bana soran gözlerle bakıyordu. "Evde yoklar." "Başka gidecek yerin yokmu? " diye sorduğunda "Arkadaş çevresi geniş olan bi insan değilim." dedim. " Anladım. O zaman senin için sakıncası yoksa bize gidelim." dedi Tuna. "Imm, bilmem ki ailene yük olmak istemem." " Ayrı yaşıyorum." bunu bana bakmadan demişti. " Tamam o zaman." dedim. Arabayı tekrar çalıştırmadan bi eliyle ısıtıcıyı açarken bi elinde de montunu bana uzatıyordu. Uzattığı montu aldım ve teşekkür ettim. Cevap vermedi.
Araba iki katlı lüx bir evin bir evin önünde durdu. Tuna "Geldik" dedi ve arabadan çıktı. O bagajdan bi kaç poşeti çıkartırken ben evi inceledim. Beyaz bi evdi, oldukça da hoş görünüyordu. Ön taraflarda balkon yoktu ve geniş pencerelere sahipti.
En sonunda çocuğu biraz daha bekletmemek için arabadan çıktım ve havanın soğukluğu karşışında Tuna'nın bana verdiği monta birazdaha sarıldım. Elindeki poşetlerle yanıma gelirken "Yardım edeyim mi? " diye sordum," Gerek yok." dedi ve demir kapı açarak giriş kapısının önünde durdu. Boşta olan elini cebine attı ve anahtar çıkardı. Anahtarı yuvasına soktuğunda kapıdan tok bir ses çıktı ve Tuna'nın yitmesi ile açıldı.
İçerisi oldukça ferahtı ve garip bir şekilde düzenli. Ne biliyim bi erkeğin evi genelde dağınık olur zannediyordum.
Ben saf saf etrafa bakınırken Tuna poşetleride alıp mutfak olduğunu tahmin ettiğim yere doğru ilerledi. "Keyfine bak put gibi sorutma orda." dedi ve mutfağa girdi. Biraz ilerlediğimde salon ile karışık olan oturma odasına baktım. Siyah L şeklindeki koltuk ve karşısında siyah ortası cam kısa ama uzun bir masa. Ve onun karşısında da plazma tv. Çocuk nerdeyse ailem ile benim yaşadığımız evde tek başına yaşıyor, kim bilir ailesinin evi nasıldır.
Mutfaktan çıktığında yanıma geldi ve beni boydan boya süzdü ve ciddi bir tonda "Sanırım sana kıyafetlerimden vermeliyim, aksi taktirde bu halde biraz daha kalırsan yarına çıkmazsın." dedi. "Bencede" dedim ve üstümdekilere baktım. " Burda bekle" dedi ve salonun karşısında duvarın bitişiğindeki merdivenlerden yukarıya çıktı. Ben ise salonu biraz daha gezdim.
Mutfağa girdim. Oldukça tatlı çok küçük değil ama çok büyük değildi. Ve bir köşede ise 4 kişilik hoş bir masa vardı. Tekrar salona çıktım ve solonu biraz daha gezdim ve televizyonun biraz arka tarafında bir gitar buldum. Oldukça hoş duruyordu. Siyahtı ve ortası sarıya kaçıyordu. Gitara uzandığım sırada merdivenden Tuna'nın indiğini duydum. Ona döndüm, üstünü giymişti. Altına dizine kadar şort ve üstüne de kısa kollu ama uzun bi t-shirt giymişti."Gitar mı çalıyorsun ? " dedim gitarı işaret ederek. " Evet, canım sıkıldığında uğraşacak bir şeyler lazım oluyor. Neyse banyo şu arada orada giyine bilirsin, lavobonun yanında da kurutma makinesi var saçlarını kurutursun" dedi. Mutfak ile merdivenin arasindaki kısa ama geniş koridoru göstermişti. Teşekkür ettim ve elindeki kıyafetleri alarak gösterdiği yere doğru ilerledim. Banyoya girdiğimde ışığı açtım. Normalde de zaten arada erkek t-shirtü giyen bi insandım, biliyorum fazla garip. Bana getirdiği t-shirte ve eşofmana baktım t-shirt koyu griydi ve eşofman siyahtı. T-shirt hadi neyse de eşofmanın şalvar gibi olacağına eminim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığımdaki Sen
Teen Fiction"Siyah çünkü onda buluyorum kendimi, yaşama sebebimi, hayat felsefemi. İşte siyah bu demek bazıları için karanlık bazıları için Aydınlık demek..."