Bölüm Şarkısı
Remioromen - Konayuki
Servis sessizdi. Herkesin ilgileniceği bir işi veya meşgul olduğu bir şey vardı, ben haricimde.
Oturduğum koltuktan biraz kayıp yan döndüm ve Tunayı izlemeye başladım. Kulaklık takmıştı ve hala telefonuyla uğraşıyordu. Abaca ne dinliyodur.
Kulaklığın tekini aldım ve kendi kulağıma taktım. Bu sırada bana ateş saçan gözlerle bakmayı ihmal etmemişti.
İngilizce dinliyordu. Hafif basslı bir biçimde ritime girdi. Pop veya elektro bir şarkı değildi ama metal kadar ağır bir şarkıda değildi. " İsmi ne bunun ? " diye sorduğumda gözlerini tekrar telefona çevirip ekranın üst kısmından aşşağı indirdi ve şarkının ismi göründü. (Awolnation - Sail) "Zevkine bayıldığımı demişmiydim? " dedim gülerek. Kafasını kaldırmadan " Demiş oldun." dedi. "Ailen nerde?" diye bir soru yönelttim hem konu açmak hem de onu biraz daha tanımak için. Kafasını kaldırıp gözlerimin içine baktı. "Seni ilgilendirmeyen konulara bulaşmak gibi bi sıkıntın filan mı var? " " Ya hadi ama, birazcık kendinden taviz versen ne olur sanki bir şey kaybetmezsin ya." "Bir şey de kazanmam." "Ya anlat işte. Ben konuşmasam konuşacağın yok, hem seni biraz daha tanımak için hemde konu açılsın diye sordum bir şeyler." " Başka bir şey sor öyleyse." Dedi ve telefona döndü tekrardan. Gülümsedim ve "Resmimi çizsene," dedim. "Hayır." "Ama-" "Hayır." Ya-" "Hayır." "Bi tanecik be," bu sefer üstüne basa basa "Hayır." Dedi. "İyi be tamam." dedim ve önüme dönüp ellerimi bacaklarıma koyarak ellerimle oynamaya başladım, yüz asmayıda unutmadım tabi. "Cidden mi?" Ona döndüm ve dil uzatıp tekrar önüme döndüm. Offladı. "Evdekilerle anlaşamadığım için evden ayrıldım." Kafamı kaldırmadan alttan ona baktım. Oda bana bakıyordu. "Haberleri var." Diye de ekledi. "Peki hiç sevdinmi birini?" diye sordum. "Hayır. Sen?" "Aslında bana sorarsan sevgi bambaşka bir şey. Aşk ise sevginin sadece biraz daha süslenmiş ismi. Anılı sevmişmiydim bilmiyorum dediğim gibi sevgiyi daha kuvvetli ve daha farklı bi duygu olarak düşünüyorum. Ama şuna eminim Anıldan hoşlanmıyordum biraz daha üstüydü ama sevgi kadar şiddetli değildi. Ama hayatımda her şey düzgün giderken bile bir eksiklik olduğunu farkediyorum. Üzülmekten bıktım. Artık mutluluğu ve gerçek sevgiyi istiyorum. İçimdeki boşluk o sevgi olduğunda dolucak." Dedim ve suratına bakarak gülümsedim. Bir süre gözlerimin içine baktı ve bir şey demedi. Bende onunkilere baktım. "Açıkçası kimse hayal ettiği gibi bir hayat yaşamıyor. O yüzden kendini çok da harap etme. Yolun sonu belli herkes ölüyor." "Her seferinde bu kadar karamsar olmak zorundamısın? Ve tesellin için teşekkürler." dedim kaşlarımı çatarak. "Olmazsa olmaz güzelim, olmazsa olmaz." Dedi ve çapkınca sırıtarak önüne döndü. Bir süre sessizce bekledik ve servis evimin önünde durduğunda indim. Kapıdan inmemle soğuk havanın suratıma çarpmasu bir oldu. Titredim.
Hızlı adımlarla evin kapısının önüne gidip cebimden anahtarı çıkardım ve kapıyı açıp içeri girdim. Annem evde yoktu. Hızlıca odama çıkıp bu akşam Tuna ile gideceğimiz yer için kıyafet seçmeye başladım.
Askıdaki bütün kıyafetlere göz gezdirdim ve rastgele birini aldım. Baya kısa kırmızı açık bir elbiseydi. "Fazla sexy." Dedim ve askılığı elbiseyle birlikte yatağa attım. Askılıkla birlikte bir tane daha elbise çıkardım. Toz pembesi, kısa, alt tarafından açılan bir elbiseydi. "Fazla tatlı." Bunuda yatağa attım. Bu sefer elime almadan göz gezdirdim ve uygun bir şey bulamadım. Kendimi geriye yani yatağa sırt üstü attım. Saçlarım yılanı andıracak şekilde yatağa yayıldı. Ellerimle suratımı kapadım. Ve bugün serviste konuştuklarımız aklıma geldi. Acaba aşık bir Tuna nasıl olurdu? En azından azcıkda olsa öküzlüğünü bırakırdı diye tahmin ediyorum. Veya aynı öküzlükle devamda edebilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığımdaki Sen
Teen Fiction"Siyah çünkü onda buluyorum kendimi, yaşama sebebimi, hayat felsefemi. İşte siyah bu demek bazıları için karanlık bazıları için Aydınlık demek..."