Mezuniyet balosundan bile habersizdim ben . Ne diyecektim şimdi? Acaba goktuğ teklif eder miydi ? Baran , bu şansı kaçırmalı mıyım? Duygularımı kesinleştirmek için iyi bir fırsat olabilir. Bu şekilde gelişen düşüncelerimle beraber
"Tamam olur " dedim. Yüzüne kocaman bir gülümseme yayıldı.
"Tamam hadi tak bakalım kaskı "dedi ve bende soylediği gibi kaskı taktım önce o oturdu ve arkasınada ben bindim ve acayip hızlı oldugu için belini tuttum. Ama gittiğimiz yol evin yolu degildi. Sahile gitmiştik. Motoru park etti indim ve kaskı çıkardım.
"Eve gidicegimizi sanıyordum " dedigimde
"Güzel havayı değerlendirmek istedim " dedi ve göz kırptı. Birden elimi tuttu ve yakınlardaki bir banka götürdü. Oturduk ve başladı."Göktuğdan haberim var " dedi bende anlamsızca suratına baktım
"Gercekten mi ?" Dedim.
"Kasılmana gerek yok oyüzden . Vede şunusoyleyeyim ne olursa olsun göktuğla benim aramda bir sorun olmayacak biz kardeşiz" dedi. Gülümsedim ve
"Rahatladım" dedim.
"Anlat bakalım nasıl başladı bana olan ilgin. Şuanda kafanın karışık olduğunu biliyorum. Geç kaldığım için üzgünüm " dedi. Asıl bu soruyu benim ona sormam gerekiyordu. 4 yıldır benimle tek tük cümleler haricinde hicbir şekilde irtibata gecmemis o cocuk simdi benden hoşlanıyordu. Ne değişmişti?"Benimki klasik. Seni gördüm ve gördüğüm gün senden etkilendim , bırakamadım bir şekilde devam ettim herşeye ama tek tesellim benimde tek mutluluğum seni takip etmekti. Etrafında tonlarca dehşet güzel kız varken beni sevmeni bekleyemezdım bu yüzden hic söylemedim gizli yaşarım dedim ama onuda becerememişim anlasılan" dedigimde güldü bu hiç hoşuma gitmemişti.
"Peki sen ? Neden şimdi ? Madem biliyordun neden daha önce red veya evet cevabını almadım?"Sorum haklı bir merak olduğu için önce ne söylemesi gerektigini tarttı beni kırıcak birşey söyleyeceği her halinden belliydi.
"Im şöyle başlayayım. Ben aşkı sevgiyi ciddiye alan bir çocuk degildim. Daha alaycıydım ve evet ilgini bile bile seni farketmiyomuş gibi davrandım çünkü gülüyordum,eğleniyordum ama sonra bigün dank etti. Sen göktuğla veya egeyle konuştuğunda bana olan ilginin bittiğini düşünüp üzüldüm ve ne konuştuğunuzu delicesine merak ettim. Ege gözlerimin önünde seni öptügünde onun beynini dağıtmak istedim. Işte böyle başladi" dedi.Bende kafamı salladım ve denizi izlemeye koyuldum benimle eğlenmesi, bir kızın duygularıyla böyle oynaması acayipti. yanıma yaklaştı omuzlarımız birbirine değiyordu. Bana doğru döndü ve cenemden tutup beni kendisine cevirdi. Heyecanlandım mı rahatsız mı hissettim bilmiyorum
"Işte o an farkettim. Bu gözler bu saçlar bu yüz, bu utangaçlık fazla güzel ve özel.Sana geç kalmış olmak istemiyorum" dedi ve bir anda bana yaklaşmaya başladı tanrım beni öpücekti. Önceleri olsa şuanda havalara uçmuştum ama bunun goktuğa haksızlık olduğunu düşündüm ve ona yanağımı cevirdim öptü ve uzaklaştı şaşırmıştı.
"Ileride o da olur . Şimdilik bununla idare ederim" dedi ve gülümsedi. Daha sonra hiç konuşmadan beni eve bıraktı. Odama çıkıp penceremi açtım çünkü cok sıcaktı.
Camına yine bir kağıt yapıştırmıştı.
"Beni öpmek isteyeceğin günleri sabırsızlıkla bekliyorum takipçi"
Deli çocuk.
Biri görse..
Hemen üzerimi deģiştirip yataģıma uzandım. Düşündüm, yaşadığım şeyleri, ne yapmam gerektiğini,ne hissettiğimi ama bir türlü işin içinden çıkamadım olanlar benim için çok ağır ve karışıktı. Aniden telefonum çaldı arayan dilaraydı.
"Efendim " dedim
"Pardon dilara hanım sizi aramamı istedi kendisi şuan .... hastanesinde" dediginde gözlerim faltaşı gibi açılmıştı. Dilarayı çok ihmal etmiştim. Ne olduğunu deli gibi merak ederek hemen ayaklandım ve adını söyledikleri hastanenin yolunu tuttum. Kendimi bir yandan da beni aramalarını söylediģini konuşabilicek durumda olduğunu söyleyerek rahatlatmaya çalışıyordum.
"Dilara soydan " dedigimde hemen bir odanın yerini tarfit ettiler şükürler olsun normal bir odadaydı. Odanın kapısının önünde hiç beklemediģim biriyle karşılaştım.
"Ege senin ne işin var burada?" Dedim aniden
"Ya bir kaza olduda . Şuanda iceriyegirmek istiyorum ama gelme dedi cadı" dediginde bunlarin hangi ara yakınlaştığını düşündüm tanrım gerçekten dilarayı ihmal etmiştim. Muhtemelen bana sövecekti. Hemen odaya girdim. Sinirle bana bakıyordu.
"Sonunda yüzünü görebildiğim en yakın arkadaşım hoşgeldiniz" dedi en yakın arkadaşım kısmını vurgulamıştı. Bu apaçık kinayeydi.
"Aşkım noldu sana ? Baştan söyleyeyim özür dilerim seni ihmal ettigimin farkındayım ama telafi edicem" dedim dudaklarımı bükerek bu halime hiç dayanamazdı.
"Size geliyordum su kapıdaki öküz fazla hızdan bana çarptı." Dediginde güldüm. O iyiydi hemde çok
"Birşey olmamış hem bak oda kapıda boynu bükük duruyordu " dedigimde suratına bir gülümseme yayıldı ben bu gülümsemenin nedenini biliyordum. Ama bana kendisinin söylemesini isterdim. Bir gece hastanede kalması gerekti. Ege hiçiceriye girmedi ama kapıdan da bir saniye bile ayrılmadı. En sonunda onu ikna ettim ve gönderdim. Annemlere ve dilaranın ailesinede açıklama yapıp onlarıda gönderdik. Yanında ben kaıcaktım. Bütün gece konuştuk ve bana sordu.
"Peki ne yapacaksın?" Dedi. Yanyana uzanıp tavanı izliyorduk.
"Mezuniyet balosunda karar vericem. Bakıcam baranın yanında mutlu muyum? Yoksa göktuğu mu istiyorum?" Dedim ve güldü daha doğrusu kahkaha attı.
"Ne oldu?" Dedim.
"Ne zamandan beri böyle hareketli bi hayatın var. Düşünsene silik tipin peşinde iki tane taş gibi kaslı" dediginde bende kendimi tutamadım ve kahkalarımla ona eşlik ettim
Dostluk buydu işte. Dilara beni sorgulayabilurdi. Karar vermen konusunda ısrarcı davranabilirdi ama o sadece beni rahatlatıyordu. Dostluğun hakkını veren dostum iyi geceler...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bana Aitsin
Teen FictionSon derece normal bir üniversite hayatı olan 21 yaşındaki asyanın hikayesi. <><><> Bahçeye çıktığımda önüme bir not düştü. Notu elime alıp açtım. "Onu izlediğini biliyorum,bende seni izliyorum" Siliktipe.. <><><> Ve sen siliktip, hep BANA AİTTİN Çü...