Göktuğla pelinin yanından duraksamadan ayrıldım ve motorunun başında ayakta duran barana yaklaştım yanına geldiğimde
"Evet. Hazır mısın? Hayatının en güzel 2 3 saatini gecirmeye?" Dediginde oldukça iddialıydı ama bir yerde yanlışı vardı. Biz alışveriş yapıcaktık ve ben alışverişten hiç hoşlanmazdım. Hatta en son ne zaman alışverişe çıktığımı bie hatırlamıyorum. Genelde anneme
"Anne kot pantalona ihtiyacım var" gibi şeyler söylerim ve annem bana ihtiyacım olan herşeyi temin eder.
Iddiasını pek fazla bozmamamak için gülüseyerek karşılık verdim ve herzamanki gibi arkasına yerleştim. Şu sıralar ne kadar çok motora bindiğimi düşündüm durdum. Ben bu motorun sesini uzaktan bile tanırdım. Ne çok severdim duymayı.. neden geçmiş zamandan bahseder gibi konuştum ki şimdi. Artık bu motorun sesi beni mutlu etmiyor mu?Kocaman bir avm nin önünde indiğimizde insan kalabalığını görünce
"Ya gerçekten hala vazgecebiliriz." Dedim ona dönerek. Ben ona döndüğümde kendi kaskını çıkardi daha sonrada benimkini.
"Burada çok güzel mağazalar var kücük hanım" dedi ve önden önden yürümeye başladı . Bende içimden genelde erkeklerin alışverişi sevmemelerinin daha çekici olduğunu düşünüyordum. Içeriye girer girmez güzel lüks görünümlü bir mağazanın önünde durdu ve
"Başlasın ozaman" diyip iceri girdi. Bende halimden huzursuz bir şekilde onu takip ettim. Iceriye girdigimizde bütün kasiyerlerin orada çalışan elemanların gözü baranın üzerindeydi. Resmen gözleriyle birbirlerie savaş açmıslardı. Umarım bugün ölmem. .
Hemen eline kırmızı renkli çift askılı elbiseyi aldı ve bana doğru tuttu.
"Bu sana yakışır" dedi sadece kafamla onayladım çünkü gerçekten alısveriş işlerinden hiç anlamazdım . Daha sonra mavi balık bir elbiseyi gösterdi ve.
"Bunu da dene " dedi. Denemem icin 4 tane elbiseyle kabine girdim.
Mavi elbiseyle kabinden cıktığımda
"Sanki mankende daha güzeldi " dedi. Sinirlenerek suratına baktım
"Şaka yapıyorum hatika görünüyorsun " dedi ve arkami dönüp aynaya baktım. Sıklıkla abiye giymezdim üstümde bir acayip durmuştu.
"Ben pek hoşlanmadım " dedim
"Kırmızıdan umutluyum " dedi ve göz kırptı. Bende hemen kabine girip kırmızı tek omuz balık elbiseyi denedim ve kabinden cıktım. Beni baştan aşağıya süzüp ıslık çaldı ve
"Diğer ikisine şans vermene bile gerek yok. Müthişsin" dedi. Aynaya dönup baktıģımda onun dediği kadar müthişlik birşey yoktu ortada ama kesinlikle kötüde olmamıştım
"Tamam bunu alalım " dedim. Alışverişi sevmedigimden çok uzatmak istememiştim. Elbisenin ödemesini o yapmak istesede izin vermedim ve ben ödedim. Aldık ve ardından bir saat icinde de ayakkabı aldıktan sonra beni eve bıraktı. Okul çıkışında gittiğim için epeyce yorulduğum için hemen kendimi yatağa attım. Yatağa uzandığımda uyumadan önce bugünü düşündüm. Goktuğ pelin ile gidicekti baloya bende baranla ve baran bugun bana hayatımın en güzel 2 3 saatini geciricegimi söylemişti ama ben zerre keyif almamıştım. Oda sanki bunu farketmistiki buluşmayı çok uzatmadı.
(SELENAYA KIRMIZIYI COK YAKİSTİRİYORUM )"Pelinle gidicem" diye bir mesaj attı göktuğ
"İstedigin kişiyle gidebilirsin" dedim bende
"İstediğim kişi benimle gelemeyecek" yazdığında tebessüm ettim.
"İsterdi oda" dedim. Söylediğim seye bende şaşırmıştım ama baranla gitmekle şikayetim olmasa bile göktuğla gidebilmeyi deli gibi isterdim. Acaba bu yaptıklarım kararımı çoktan verdiğime işaret mi ?"Iyi geceler siliktip"
"Iyi geceler "Uyandım mezuniyet balosu bu hafta sonuydu bizde artık son uygulama sınavlarına girip diploma alacaktık. Oyüzden hemen hazırlandım ve okula gittim. Bugünün bitisi demek 4 yıllık üniversite hayatımdaki sınavların bitişi demekti.
"Bitti be "dedi dilara bana sarılarak bende hala sarılma halindeyken
"Sonunda ama özleyeceğim" dedim. Evet burayı özleyeceğim. Burada yaşadıklarımı, aşkımı, gözyaşlarımı, mutluluğumu, beni pek takmasalarda arkadaşlarımı ozleyecektim.
"Baloya egeyle geliyorum" dedi dilara heyecabla ve devam etti
"Hatasını telafi etmek istiyormuş " dedi ve kıkırdadı. Ben bu kıkırdamayı biliyorum. Basbayağı egeden hoşlanıyordu bizim deli.
"Sevindim" dedim.
"Seninde baranla gidiyor olduğun için mutlu olman lazim değil mi? Peki neden durgunsun. Hayallerin gerçek oluyor." Dedi. Durgundum cünkü gercekten istediğim onunla olmak mı bilmiyordum.
"Mutluyum" demekle yetindim. Değilim desem dillendirecekti. Konu uzadıkça daha çok durgunlaşıcaktım.Son kez .
Hergün geçtiğim yerlerden geçtim.
Kütüphaneye
Basketbol sahasına
Kantine, yemekhaneye okulun heryerinden geçtim. Son kez hergün başka umutlarla yürüdüğüm yollardan geçtim. Her adımda iyiki dedim. Iyiki burdayım. Hatalarımla, doğrularımla yanlışlarımla iyiki burdayım. Burdaydım.
Bahçede yürürken adımlarıma bakıyordum ve göktuğla çarpıştım. Kafamı kaldırıp ona baktım. Neden her yolun sonunda o vardı? Neden başka yerlere baktığımda bile o vardı? Ben baranlayken bile neden aklımın bir köşesinde hep o vardı? Ben bunları sorgularken
"Ne yapıyorsun" dedi. Dalgınlıģımı bölüp kendimi toparladım ve
"Son kez yürümek istedim" dedim. Yarı ağlamaklı halime içimdengülüyordum. Birgün okulun biticek ve sen hüngür hüngür ağlayacaksın deseler hayatta inanmazdım.
"Beraber yürüyelim mi ? Çıkışa kadar" dedi ve elimi tuttu. Onunla yürümee başladık. Çikışa kadar..
Benim istediğim onunla cıkışa kadar değilde bütün bir hayatın engebeli yollarını beraber yürümek miydi?
Elini tutup bütün dünyayı unutmak mıydı?
^^^^^^^
(Bir sonraki bölümde bir karar bölümü olucak bu iş artık cok uzadı dediğinizi duyar gibiyim. Takipte kalın .)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bana Aitsin
Teen FictionSon derece normal bir üniversite hayatı olan 21 yaşındaki asyanın hikayesi. <><><> Bahçeye çıktığımda önüme bir not düştü. Notu elime alıp açtım. "Onu izlediğini biliyorum,bende seni izliyorum" Siliktipe.. <><><> Ve sen siliktip, hep BANA AİTTİN Çü...