Sevgilisi tarafından vampire dönüştürülen Dolunay, sevgilisi ölünce ortada öylece kalıyor. Karşısına bir çok zorluk çıkıyor. Bu zorluklarla baş ederken kendine yardım edebilecek hiç kimse yok. Ama o ne olursa olsun hayatta kalmaya kararlı.
Acemi vam...
"Buradan çıkmama izin verin yoksa kız ölür." dedi. David onları gördüğünde sevgili sanmıştı. Şimdi Yalın onu kendine sper almıştı.
"Kızı adam akıllı bırak yoksa ölürsün" dedi David kendinden emin bir şekilde.
YALIN ise itici bir kahkaha attı "O gece Dolunayı kurtarmıştın. Şimdide kolaysa kurtar" dedi.
David sinirlenmiş ve bu işin uzadığını düşünüyordu. Yalın iyice Dolunayın arkasına saklanmıştı. David ise bir saniye bile silahını Yalının üzerinden çekmiyordu.
Bir anı kovalıyordu. "Bu iş uzadı vampir" dedi ve nişan alıp ateş etti. Tam silah Yalının anlının çatına gelmişti.
Silah tabancadan çıkarken o sesle Dolunay kendisine gelmişti. Birden yalın yere düşüp devrildi. Ne olduğunu anlamayan Dolunay. Merminin ateşlendiği silahı gözleri aradı.
David ise eli hala havadaydı. Dolunay gözlerini David'a çevirdi.
DOLUNAY'IN AZINDAN
Bir sesle gözlerimi açtım. Gözlerimi açar açmaz Yalın yere yığıldı. Neler oluyordu. Yalına baktığımda anlının çatından vurulmuştu.
Birden çığlık attım. Etrafa baktım. Yalın'ı kimin vurduğunu anlamak için. Bir adam silahını bana doğrultmuş öylece bana bakıyordu. Ona doğru yaklaştım.
Sinirliydim. Haklıydım da. Gözümden yaşlar sel olup akarken ben onu tekmeliyordum.
"Nasıl yaparsın bunu nasıl?" diyiyor bir yandanda onun omuzlarına vuruyordum. O ise hiç üslubunu bozmadan bana bakıyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Birden onu vuran ellerimi tuttu. Arkasından kelepçe çıkardı. Azım açık kalmıştı. Ama çok Sinirliydim ona karşı. Elimi zar zor kurtardım.
Arka cebime attım. Arkadan biri "Prens bıçak" diye bağırdı. Adam ona doğru baktı. Ama iş işten geçmişti. Çakıyı alıp onun karnına sapladım.
Her şey 2 saniyede olmuştu. Olup bitmişti. Üstelik çakıda Kurt boğan tozu vardı. Adam acı ile yere yığıldı.
Bir kaç adam geldi ve sanırım adı prens olan bu adama yardım ederken bir adam arkadan saçımı çekti. Ne olduğunu anlamamıştım.
Bir eli ile saçımı çekerken diğer eliyle bileğimden tuttu sıktı ve bıçağı yere düşürmeme neden oldu. Daha sonra saçımı çekmeyi bırakıp ellerimi kelepçeledi.
Ona daha fazla karşı verecek halim yoktu. Çünkü şoktaydım. Bir adamı öldürmüş olabilirdim. Her ne olursa olsun bunu hak etmiş olmalıydı. O Yalın'ı öldürmüştü nede olsa.
