Yüzümde bir ıslaklık hissettim. Ve hızla gözlerimi açtım. Karşımda bir adam vardı. Elindeki pet şişedeki suyu yüzüme bocalamıştı.
Hızla yattığım yerde doğruldum. Ve elbisemi aşağı doğru çekiştirdim. Odaya göz gezdirirken Liam da odada olduğunu fark ettim.
Tanımadığım adam bana bakıp sırıtıyordu. "Yakından bakınca da gayet güzelmişsin" dedi. Hızla ayağa kalktım.
Adamın yüzüne tükürdüm. "Sen kimsin pislik herif" diye savurdum azımdan lafları. Adam takım elbisesinin göğüs cebindeki mendili çıkartıp yüzünü sildi.
Gözünü bir saniye bile benden ayırmadan bana bakıyordu. Adama tam bir tokat atacakken Liam kolumdan tuttu.
Kolumu Liam dan kurtarmaya çalışıyordum bu seferde. Ama o iki kolumu tutup arkamda birleştirdi. Ve kollarımı tutmaya devam etti.
"Patron ne yapalım. İşgen..... " derken tanımadığım adam elini havaya kaldırdı.
" Gerek Yok. O bize bügün lazım. Müşteriler gelecek." dedi. Demekki bu patronları olmalıydı.
Liam kollarımı tutmuştu ama ağzımı tutamazdı. "Sen gerçekten iğrenç birisin. Midem bulanıyor bu yaptığın işten ve beni düşürdüğün durumdan. Adi pislik şerefsizin tekisin" diye bağırmaya başladım.
Adam hiç üslubunu bozmadan bana bakıyordu. "Şu kıyafetleri giy" dedi ve yatağın üzerinde ki bezleri gösterdi. Bez diyiyorum ama buna kıyafet demek için bin şahit lazım.
"Bir saat sonra müşteriler gelecek" dedi. Öylece baka kalmıştım. Adam dışarıya doğru yöneldi. Liam kollarımdan beni iterek yere attı ve üzerimden geçerek oda dışarıya çıktı. Kapı yine kilitlenmişti.
Bunu sesten anlamıştım. Ama içeriden ne ses insan sesi nede müzik sesi geliyordu. Halbuki geldiğim günden beri hep müzik çalar ve kızların inleme sesi kulağıma dolardı.
Bügün açık değilmiydi mekan. Hemen ayağa kalkıp yatakta bataryayı aradım. Bir yandan ağlarken diğer yandan bataryayı şarj etmeye çalışıyordum.
Bir kaç kere telefona takıp denedim. Ama olmadı. Zamanım az kalmış olmalıydı.
Göz yaşlarımı dindirip devam ettim. Sakin ve soğuk kanlı olmalıydım. Bunu yapmalıydım.
En son birden kapı açıldı. Hemen bataryayı sakladım. Gelen Elis di. Ona doğru yöneldim ve hızla tokat attım.
Gözlerimden yaşlar sel olup akarken "Sen ne biçim bir orospusun. Senin yüzünden ne haldeyim" dedim bağırarak.
Ona tokat attığım için sinirlendi. Saçlarımı eline doladı ve çekti. Kafam geriye doğru çekiliyordu. "Sen ne yaptığını sanıyorsun. Hemen şu kıyafetleri giy" dedi ve eli ile elbisemi yırttı.
Saçlarımı bırakıp bana o bez parçalarını giydirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACEMİ VAMPİR
VampireSevgilisi tarafından vampire dönüştürülen Dolunay, sevgilisi ölünce ortada öylece kalıyor. Karşısına bir çok zorluk çıkıyor. Bu zorluklarla baş ederken kendine yardım edebilecek hiç kimse yok. Ama o ne olursa olsun hayatta kalmaya kararlı. Acemi vam...