26~Dolunay Öldü~

2.5K 202 9
                                    

"Prens sanırım bulduk" dedi.

Hızla ayağa kalktım. "Ne? Nasıl?" diye sorguladım.

Masal bana ben ona doğru yaklaşırken odaya bizim ekip girdi.

"Dolunay'ın yerini sanırım bulduk." dedi sevinçle.

"Nerede?" diye sordum heyecanla.

"Shelmy'nin evinde. Hemen çıkalım." dedi heyecanla. O sırada odaya bir kaç daha büyücü girmişti.

"Tamam hadi hemen" dedim.

Masal bana elini uzattı. Tuttum. Diğer elini ise Summer'e.

Garip bir his vardı içimde. Çok garip. Heyecanlıyım. Sevinçliyim. Aynı zamanda korkuyorum. Ya.... Ya ona bir şey olduysa.

Masal'ın "Gözlerinizi kapatın" demesi ile dediğimi yaptım.

Karnımda bir ağrı vardı. Hissediyordum. Çok derinden gelen sancı. Beni dahada tedirginleştiriyordu.

Masal'ın elimi daha sıkı tutması ile gözlerimi açtım. Yine o boş araziye gelmiştik. Ama ileride görünmeyen bir ev olduğunu biliyordum.

Neden Shelmy'nin evinde olabilirdi bu kız. Omu bulmuştu acaba Dolunay'ı.

Ne olursa olsun içimdeki kötü his beni yiyip bitiriyordu. Yavaş adımlarla ilerliyordum. Ta ki o harabe eve görene dek.

En önde ben vardım. Herkez benim ne yaptığıma bakıyordu. Ben hareket etmeden kimse hareket etmiyordu.

Öylece dikilip harabe eve 30 saniye kadar baktım. Çok kötü hissediyordum. Refleks olarak aldığım nefes alış verişim hızlanmıştı. Göğsüm hızlı hızlı inip kalkıyordu.

Şuan çok emindim. Dolunay içerideydi. Ama ona kötü bir şey olmuştu. Hissediyordum.

"Dolunay" diye bağırdım hızla. O sırada gözümden bir yaş hızla aktı. Koşar adımlarla içeriye girerken gözümden yaşlar sel gibi akıyordu.

Kapıya omuz darbesi ile açıp içeriye girdim. Sağa ve sola baktım. Odada kimse yoktu.

"Dolunay ben geldim nerdesin, nerdesin?" diye bağırdım yine boğazım yırtılırcasına. Tezgahın arkasındaki kapıya yöneldim.

Kapıya açıp içeriye girdim. Tam karşımda. Tam karşımda yerde yatan bedene baktım.

"Dolunay" diye fısıldadım. Dona kalmıştım. O yerde öylece yatıyordu. O ölü gibi yatıyordu.

Hızla yanına koştum ve yerdeki kafasını bacağımın üzerine koydum.

Gözleri kapalıydı. Ten rengi bembeyaz olmuştu. Saçları terden gözükmüyordu. Yüzünde siyah lekeler vardı. Üzeri kir pas içerisindeydi.

"Dolunay lütfen beni bırakma. Bak geldim. Sana geldim. Benim sana ihtiyacım var. Hep senin mi olacak. Hadi kalk benim sana çok ihtiyacım var. Lütfen, lütfen uyan." diye ağlıyordum.

Gözlerimi onun yüzünden bir saniye bile ayırmıyordum.

Etrafta ne oluyor ne bitiyor bilmiyordum. Hayattan kopmuştum sanki.

ACEMİ VAMPİR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin