Bugün lise üçe başlayacaktım. Annemin ısrarı üzerine abimle aynı okula gitmek zorunda kaldım. Orada abim beni koruyup kollarmış. Yine seçimlerimi kendim yapamadım işte…
Derin düşüncelerimden ayrılıp oflayarak yatağımdan kalktım ve ayaklarımı sürte sürte banyoya girdim. Banyoda güzel geçen yarım saatin ardından üzerime iç çamaşırlarımı geçirdim. Dolaba boş gözlerle bakarken spor giyinmeyi düşünerek siyah pantolumu, üzerine siyahlı kırmızılı bel kısmı bağlı bir gömlek ve onun üzerine siyah deri ceketimi ve siyah deri sırt çantamı alarak odadan çıktım.
Aşağıdan abimin “Nehir ağaç oldum, gel artık” sözleri geliyordu.
“Geldim ya patlama” diyerek yanına gittim.
“Yavrucuklarım okulun ilk günü niye kahvaltı etmiyorsunuz? “dedi annem.
Abimle aynı anda “okulda yeriz” dedik ve evden çıktık. Abimin arabasının önüne geldiğimizde arabaya hızlıca bindim ve abim de bindi. Abim çok yakışıklı biriydi. Her gün farklı biriyle takılan bir tip değildi ama kızlar hep peşindeydi. Abime yakınlaşmak için bana iyi davranıp şirinlikler yaparlardı ve ben bundan hiç mi hiç hoşlanmazdım.
Kısa ve sessiz yolculuğun ardından okula geldik. Abimle birlikte arabadan indik ve yürümeye başladık. Okul bayağı bir büyük görünüyordu. Üzerinde dev harflerle “ÖZEL KARAN KOLEJİ” yazıyordu. Bir önceki okulumdan biraz büyüktü. Abim beni kolunun altına alıp sarıldı ve “hazır mısın yeni okuluna girmeye” dedi.
Sahte bir gülüşe “aman ne demezsin şu an heyecandan ölüyorum” dedim.
Sırıttı. “alışırsın cadı” dedi. Bu okulu sevmemi beklemeleri dünyanın en saçma düşüncesi. En yakın arkadaşlarımı bırakıp tanıdığım kimsenin olmadığı bir okula geldim ve bu benim seçimim değildi.
Okula girene kadar bütün gözler abimin üzerindeydi ve bana sinirli bakışlar atan kızlar vardı. Bizi sevgili sanıyorlar herhalde dedim ve kahkaha attım.
“Ne oldu neden kendi kendine gülüyorsun” dedi abim.“Bu kızlar beni senin sevgilin sanıyor ve bana kıskanmışçasına bakıyorlar senin yüzünden başım yandı” diyerek kıkırdadım.
“O zaman onları daha çok sinir edelim, biraz eğlenelim” dedi.
“Bana uyar canım sıkılmaz biraz eğlenirim” dedim. İkimizde güldük. Abim bana elini uzattı bende tuttum. Okula girene kadar kızlar beni gözleriyle öldüreceklerdi.
“Başım büyük belada. Bu kızlar ban rahat vermezler” dedim ve ikimizde neşe dolu bir kahkaha attık. Abim beni sınıfıma götürdü. Kapıda bana sarıldı ve “görüşürüz cadı. Yeni okul günün kutlu olsun” dedi ve alnımdan öpüp gitti. Ben de gülümseyerek karşılık verdim ve yeni sınıfıma girdim.
Sınıfa girdiğimde bazı gözler bana çevrilse de çok dikkat çekmedim. Hızlıca gözümü sınıfa gezdirip boş yer arıyordum. Ben boş yer ararken sınıfa öğretmen girdi. Herkes ayağa kalktı. Hoca gözünü bana çevirdi ve “sen yeni gelen öğrencisin galiba Nehir değil mi” dedi. Hafifçe başımı salladım. Hoca beni yanına aldı ve “yeni sınıf arkadaşınız Nehir” dedi. Sınıftan uğultular yükseldi. O arada hoca bana boş yer gösterdi. Arkadan üçüncü sıraya oturdum. Yanımda kumral bir kız vardı. Sırama çantamı koyup hocaya yöneldim.
“Bize kendini tanıtır mısın Nehirciğim” dedi hoca. Pek anlatmak istemesem de ayağa kalktım.
“Ben Nehir. URAZLAR Koleji’nden geldim.” Dedim.
“Söyle bakalım matematiğin nasıl geçen sene kaç ortalamayla geçtin” dedi hoca. Bu soruyu rahatça cevaplayabilirdim. Sözel derslerde pek iyi olmasam da matematikte geçen sene Türkiye 3.sü olmuştum.