Bölüm Şarkısı: Majeste- Aşk Dediğin (Bu şarkıda Aras'ın düşüncelerinin anlatıldığını düşünüyorum.)
Bir akıma daha kapılıp asla sürüklenmeyeceğim. Kararımın daima arkasındayım. Yeni bir aşk belirtisi yok. Ben Aras olayını kolay unutamam. Daha unutabiliyor muyum onu bile bilmiyorum.
Neden beni öptü?! Bir daha asla böyle bir şey yapmasına izin vermeyeceğim.
Üzerimi değiştirdim ve o elbiseyi elime alıp kabinden çıktım. Kasanın olduğu yere gidince Savaş'ın karşısına geçtim. Kırmızı suratımı saklamaya çalıştım. Gözlerini bana çevirdi. Yine soğuk bakışlar... Resmen az önce benim yanağımı öptü. Ben hala şoktayım. O hala aynı. Ben mi malım?
"Ben bu elbiseyi almak istemiyorum." Dedim.
"Sormadım."
Elbiseyi eline verdim ve sinirli yüz ifademle ona baktım.
"İyi o zaman al. Ben giymeyeceğim."
"Giyecek misin de demedim."
"Yeter!"
Cidden yeter. Bu şekilde kelime oyunlarını yapmasından cidden sıkıldım. Mağazadan hızlı adımlarla çıktım. Alış veriş merkezinden çıkmak için yürüyen merdivenlere yöneldim. Cidden bazen çok can sıkıcı oluyordu. İstemiyorum diyorum, laftan anlamıyor. Sadece bu konuda değil, her şey de öyle.
Kolumun çekilmesiyle arkamı döndüm. Savaş. Aldırış etmeden tekrar yoluma koyulacaktım ama beni kendine yasladı. Bakışları biraz yumuşaktı sanki. Biraz.
"Gerçekten bazen çok uyuz oluyorsun." Dedim sinirle.
"Biliyorum, başka?" Biliyormuşmuş. Aptal.
"Kendini bilmen güzel. Başkaaa can sıkıcı, gıcık, sinir bozu-" diye konuşurken bir anda bana sımsıkı sarıldı ve başını boynuma gömdü. Ne oluyor lan? Niye bana sarıldı? Başını boynuma gömmese normal karşılayacağım ama... Hiç arkadaşça değil ve çok sıkı sarılıyor.
"Bulunduğumuz durum pek uygun değil" diye onu uyardım.
"Her çok konuştuğunda seni öpemem, izin vermezsin. Hatta nefret bile edersin. Bende sarılmayı tercih ettim" dedi. Bunu söylerken başı hala boynumdaydı ve sesi boğuk çıkıyordu.
Sesimi çıkarmadım. Onu hafifçe itince kendiliğinden benden ayrıldı. Yürümeye başlayınca o da yanımda yürümeye başladı.
Bir D&R mağazası gördüm. Kitap alış verişi yapmam gerekiyordu.
"D&R'a girebilir miyiz?"
"Tabii ki"
Birlikte D&R mağazasına girdik. Genç kurgu kitaplarının olduğu yerde gezmeye başladım. Savaş da benim olduğum rafın arka tarafına göz gezdiriyordu. Raflar kısa olduğundan onu rahatça görebiliyordum.
Birkaç kitap beğendim ve elime aldım. Savaş da bir personelle konuşuyordu. Kitaplara bakmaya ve incelemeye devam ettim.
"Hırçın kız" deyince Savaş ona baktım. Piç sırıtışıyla bana bakıyordu. Onu ilk defa bu kadar güzel gülerken görmüştüm. Çok yakışıklı göründüğünü es geçemeyeceğim. Ne dedim ben? Tabi ki de onu yakışıklı bulmuyordum. Çok yakışıklı ama tipim değil. O hala gülerken garip bir ifadeyle ona baktım. Ne olmuştu ki?
"Efendim de ne oldu?"
Elindeki kitabı havaya kaldırdı ve daha çok sırıtmaya başladı.
"Bu kitabı okumaya ne dersin"