Multi:Savaş
Ne yapıyorum ben? Niye anlık yaptığım şeylerle kendimi bilinmezliğe sürükleyip zor durumda bırakıyorum? Ben mi kendimi kötü duruma düşürüyorum yoksa çevrem mi iyi olmamı engelliyor?
Resmen şu anda Savaş'ı öpüyorum. Peki neden böyle bir şey yapıyorum? Bana bunu yaptıran ne? Sanki bütün nefesimi çekip almışlar da nefessiz kalmışım gibi hissediyorum. Yavaş yavaş uyuşuyor bedenim. Hissetmiyorum kendimi. Kasılıyorum. Sanki bir elektrik teline değmiş gibiyim, çarpılıyorum. Dudaklarım benden bağımsız hareket ediyor onun dudaklarında. Bir anda nasıl bütün dengem böylesine sarsıldı? Neden yanıyorum ateşler içinde? Kalbim niye dur duraksız hızlıca atıyor?
Nefes nefese kalınca dudaklarımı Savaş'ınkinden yavaşça çektim. Nefeslerimiz birbirine karışıyordu. Gözlerim hala kapalıydı. Yüzüne bakacak durumum yoktu. Resmen onu öptüm. Kızacak mı bana? Tabii kızar. Niye yaptım ki böyle bir şey?
Sağ tarafıma baktığımda Aras'ın bizi alkışladığını gördüm. Hayır yani niye alkışlıyor ki?
"Güzel senaryo. Çok uğraşmışsınız belli ama ben bu numaraları yemem. Senden asla vazgeçmeyeceğim. Sen de beni seviyorsun. Yolun sonunda yine ikimiz olacağız. Çok çabalama. Bu adamı öperek benden kurtulamazsın. Kıskandırma çabaları çok yersiz. Görüşürüz," dedi ve yanımızdan geçip gitti.
Manyak. Cidden manyak. Resmen oyun yaptığımızı düşünüyor. Aras cidden ne yapmaya çalışıyor. Delirmiş gibi davranıyor. Ona geri döneceğimi sanması cidden çok saçma.
Savaş yürümeye başlayınca bende peşinden yürüdüm. Ona ne hesap verecektim kim bilir? Yine ne yaptım ben?
Arabanın kilidini uzaktan kumandayla açtım ve bindim. Savaş da bindi. Hiçbir şey demeden arabayı sürmeye başladım.
Savaş'ın yüzüne nasıl bakacaktım? Niye öptüysem zaten. Aptal kafam. Öptüğümde dudaklarımın üstüne gülümsemişti ve mutlu olmuştu. Acaba benim hakkımda ne düşünüyor? Offf.
Savaş'ın evinin önüne gelince arabayı durdurdum. Mümkün olduğunca ona bakmamaya çalıştım.
"Görüşürüz" dedi. Tam arabadan inecekken bir delilik yapıp kolunu tuttum. Beklentiyle gözlerime baktı. Toparlandım ve konuşmaya başladım.
"Özür dilerim. Yapmamalıydım."
"O an için en doğrusunu yaptın. Sana kızmıyorum."
"Teşekkür ederim."
"Yarın seni okuldan almaya gelirim."
"Peki. Görüşürüz Savaş."
Savaş arabadan inince eve doğru sürmeye başladım. Bana anlayış göstermesi ve kızmaması içimi rahatlatmıştı. Fakat hala rahat değildim. Onu neden öptüm? Neden hissettiğim duygular o anda o kadar yoğundu. Tek elimi kalbimin üzerine koydum.
'Kendine hakim ol kalbim.'
***
Sabah çok erkenden alarmım çalmadan uyandım. Duvardaki saate baktığımda saatin 06.20 olduğunu gördüm. Daha okula gitmeme çok vardı. Dün eve geldiğimde Burak'a niye gelmediğimle ilgili bir şeyler uydurup direkt yatmıştım. Şuan ise çok erken uyanmıştım.
Yatağımdan kalktım ve banyoya girdim. Elimi, yüzümü yıkayıp odama geri döndüm. Dolabımın kapaklarını açtım. Okula erken gidersem belki dans odasında dans ederek stres atardım. Evet, şöyle bir düşündüm de iyi fikir.
Üzerimdekileri çıkardım. Dans ederken rahat olabileceğini umduğum siyah kot şortumu ve üzerine sıfır kol bol siyah tişörtümü giydim. Tişört biraz kısa olduğundan en ufak bir harekette açılıyordu. Saçlarımı düzleştirdim ve çok hafif makyaj yaptım. Yanıma yedek kıyafet aldım ve çantamı hazırladım. Siyah deri ceketimi giydim. Hazırdım.